Prof. Dr. Karademir: Organlarınıza iyi bakın, çünkü yedek parça garantisi yok
Transplant uzmanı Prof. Dr. Sedat Karademir, organların iflasına ve organ nakline ilişkin tespitlerde bulundu.
Transplant uzmanı Prof. Dr. Sedat Karademir, organların iflasına
ve organ nakline ilişkin tespitlerde bulundu. “Organlarınıza iyi
bakın, çünkü yedek parça garantisi yok. Organ nakli de maddi ve
manevi açıdan pahalı bir tedavi şekli.” dedi.
Prof. Dr. Sedat Karademir, yaptığı yazılı
değerlendirmede, en güvenli ve ucuz sağlık hizmetinin, hastalığın
önlenmesi olduğunu belirterek, “Hasta olduktan sonra tanı amaçlı
kullanılan pahalı görüntüleme ve laboratuvar testleri, tedavi
gerektiğinde de uygulanan cerrahi veya tıbbi yöntemler ciddi
maliyet, iş gücü, bilgi ve deneyim gerektirir. Kişilerin kendi
sağlıklarının ve koruyucu toplum sağlığının ihmal etmesi, gereksiz
pek çok organ kaybına neden olmaktadır.” bilgisini verdi.
Gereksiz organ kayıplarına ilişkin çarpıcı
örnekler de veren Prof. Karademir, şöyle devam etti: “Bu ülkenin
nakil cerrahları olarak yıllarca, çatapat yiyen çocukların
kaybedilen karaciğerlerini değiştirdik. Zehirli mantarların
yenmesiyle yok olan karaciğerlerin yerine yenilerini koyduk. Ne
yazık ki karaciğerin hemodiyaliz gibi bir alternatifi de yok. Gitti
mi tutamazsınız. Kadavra organ bulmaktaki zorluk hepimizin malumu.
Bu sorunu aşabilmek için sağlıklı akrabaların karaciğer parçalarını
aldık, naklettik. Basitçe önlenebilecek bir şey için ağır bedeller
ödedik, ödettik. Ayrıca, yukarıdaki saydığımız önlenebilir ani
nedenler dışında, uzun dönemde karaciğeri yetmezliğe götüren
etkenlere baktığımızda listenin başında Hepatit B, Hepatit C, alkol
ve karaciğer yağlanmasını görüyoruz. Bunların da hiçbiri kader
değildir, hepsi önlenebilir hastalıklardır.”
Böbrek sağlığına ilişkin ise Prof.
Karademir, “Yüksek tansiyonu bulunduğunun bile farkında olmayan,
olsa da düzenli bir tedavi uygulamayan, şekerinin tehlikeli
sınırlarda gezdiğini bilmeden yaşayan, bilse de düzgün insülin
kullanımını ihmal eden ya da diyetine önem vermeyen çok kişi var.
Yüksek tansiyon ve şeker, böbreği en çok yoran iki nedendir. Bu
yüke dayanamayan böbrekler iflas ettiğinde, diyaliz gibi hem
insanın sosyal hayatını altüst eden hem de ülkeye ciddi maliyet
getiren bir tedavi modeline geçiliyor. Sonra da organ nakliyle bu
hastaların diyalizden kurtulmasına çaba gösteriliyor. Bütün
ülkeler, karaciğer naklini değil ama böbrek naklini destekler.
Çünkü, diyaliz işlemi yüksek maliyetli ve uzun yıllar süren bir
tedavi modelidir. Ülke ekonomisine ciddi bir yük getirir. Ayrıca,
hiçbir şey böbreğin yerini tutamaz. Diyalizdeki bir hastanın,
böbrek nakli sonrası nasıl değiştiğini, sağlıklı görünüşüne
kavuştuğunu görmeniz gerekir. Dolayısıyla diyaliz kaçınılmaz hale
gelmişse, biran evvel ondan kurtulmanın yolları aranmalıdır.
Özetle, sorunların buralara kadar ilerlemesini engellememiz
gereklidir. Ne yazık ki organlarımız için yedek parça garantisi
yok. Organ nakli de hasta için yorucu, ülke için pahalı bir tedavi
şeklidir.” açıklamasında bulundu. CİHAN
Yorumlar