Prof. Dr. Ergun Özbudun: İktidar HSYK'yı bir hasım olarak görmüştür

İstanbul Şehir Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ergun Özbudun, iktidarın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu (HSYK) bir hasım olarak gördüğünü söyledi. "2010 yılında yapılan reformların hepsinin tersine döndüğü görülüyor." diyen Özbudun, AK Parti'nin kendi reformlarıyla kendi eserleriyle kavga eder hale geldiğine dikkat çekti. Özbudun, şu an itibariyle HSYK'nın ciddi yara aldığını vurguladı.

33. Abant Platformu toplantısının ikinci gününde 'Türkiye'nin Yönü' konuşulmaya devam ediyor. Toplantının öğleden sonraki bölümünde, 'Sistem Tartışmaları ve Kuvvetler Ayrılığı' başlıklı oturum yapılıyor. Hiçbir sistemde ve yerleşik demokrasilerde yargının bağımsızlığının feda edilmeyeceğini dile getiren İstanbul Şehir Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ergun Özbudun, hakimlik teminatının, hakimlerin yürütme organının tasarrufları ve işlemleri ile görevden alınamama, cezalandırılamamanın zorunlu bir güvence olduğunu kaydetti.

2010 yılı Anayasa değişikliği ile HSYK'ya ilişkin 159. maddenin olumlu yönde değiştirildiğini anlatan Özbudun, kurulda hakimlerin kendi eşitleri tarafından seçilen üyelerin büyük bir çoğunluk teşkil ettiğini ifade etti. Adalet bakanının birçok yetkilerinin HSYK genel kuruluna nakledilmesinin önemli olduğunu anlatan Özbudun, Avrupa kurumlarının da bu adımları olumlu bulduğunu hatırlattı.

Prof. Özbudun, HSYK konusunda siyasi çoğunluğun 2014 yılında, 2010 yılındaki referandumun aksine tam tersini yaptığını söyledi. "İktidar HSYK'yı bir hasım olarak görmüştür." diyen Özbudun, Başbakan'ın bildiri yayınlayan HSYK'nın suç işlediğini söylediğini hatırlattı. Ama o bildiride suç teşkil eden bir durum olmadığını vurgulayan Özbudun, 14.5.2104 tarihi kararıyla HSYK'da radikal bir değişiklik yapıldığını ifade etti. "2010 yılında yapılan reformların hepsinin tersine döndüğü görülüyor." diyen Özbudun, AK Parti'nin kendi reformlarıyla, kendi eserleriyle kavga eder hale geldiğine dikkat çekti. Şu an itibariyle HSYK'nın ciddi yara aldığını anlatan Özbudun, görevden alınanların görevlerine dönme imkanının alındığını kaydetti. Görevden alındıklarıyla kaldıklarını belirten Özbudun, bu süreçte Anayasa Mahkemesi'nin demokrasiyi koruyucu vasfını gösterdiğini söyledi.

Bu arada, Fatih Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören Cemal Uşşak ile ilgili bir video izlettirildi. Bütün toplantılara katıldığını belirten Uşşak, "Sağlık şartlarım nedeniyle katılamamaktan üzüntülüyüm. Ruhuna uygun bir toplantı olacaktır. Türkiye'nin yönü nereye gidiyor sorusu sorulmalı. Değerler, prensipler ve zihniyet konuşulmadı. AK Parti iktidarı iki dönemde bütün kesimleri merkezin sistemden dışladığı Alevileri, Kürtleri, gayri Müslimleri ve dindarları kuşatıcı bir politika izlerdi ve AB istikametinde gayret göstermişse her ne olduysa 3. dönemde ustalık döneminde, ilk iki dönemin birikimlerini ortadan kaldıran kuşatıcı, kapsayıcı değil dışlayıcı ve kutuplaştırıcı bir politika içerisine girmiştir. Toplantının başlığına akseden soruyu sormamızın nedeni budur. Bir siyasi iktidar, ilk iki dönemini yemeye devam etmektedir. Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesi kağıt üzerinde kaldı. Atatürk’ten bu yana hem icranın hem de yasanın birisi ile karşı karşıya gelmedik. Kağıt üzerinde bir kuvvetler ayrılığı ama fiilen bir kuvvetler birliği var. Anayasa Mahkemesi'nin de etkili olduğunu düşünmüyorum. Sayıştay, hilei şer'iye metotları ile devre dışı bırakılmış durumda." şeklinde konuştu.

CİHAN