Prof. Dr. Emiroğlu: Karaciğer vericisi sağlıklı bir hayat sürdürebiliyor
Karaciğerini bağışlamak isteyen kişilerin ilk endişesi, operasyon sonrası sağlık sorunuyla karşılaşıp karşılaşmayacakları oluyor.
Karaciğerini bağışlamak isteyen kişilerin ilk endişesi,
operasyon sonrası sağlık sorunuyla karşılaşıp karşılaşmayacakları
oluyor. Uzmanlara göre böyle bir endişeye gerek yok. Prof. Dr.
Remzi Emiroğlu, "Karaciğer hızla büyüyor ve normal fonksiyonlarını
yerine getirebiliyor." dedi.
Acıbadem Bursa Hastanesi Organ Nakli Merkezi, Karaciğer Nakli Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Remzi Emiroğlu, Türkiye’den 2 bin 500 kişinin
karaciğer nakli olmak için beklediğini kaydetti. Emiroğlu,
"Karaciğer nakillerinde ya canlı vericiden ya da beyin ölümü
gerçekleşmiş (kadavra) kişiden karaciğer alınarak hastaya
naklediliyor. Ancak ülkemizde kadavra kaynaklı bağış son derece az.
Bu nedenle kadavradan organ bağışı bekleyen hastaların, bekleme
döneminde genel sağlık durumları kötüleşebiliyor, dolayısıyla nakil
olsa bile ameliyat sonrası erken dönemde görülen komplikasyon
riskleri artıyor. Bu da hastanın nakil sonrası sağlığına kavuşma
ihtimalini düşürüyor. Yine kadavra listesinde olup da uygun
karaciğer bağışı bulamayan bazı hastalar ise bekleme sırasında
sağlık durumları geri dönülemeyecek şekilde bozulduğu için
hayatlarını kaybedebiliyorlar." diye konuştu.
Prof. Dr. Remzi Emiroğlu, canlı vericilerin genellikle bağış
sonrası bir sağlık sorunu yaşayıp yaşamayacakları konusunda birçok
soru yönelttiğini dile getirdi. Emiroğlu şunları kaydetti:
"Karaciğer çok karmaşık bir organ olsa da, mucizevi bir yanı var.
İnsan vücudunda kendi kendini yenileyebilen tek organ. Operasyondan
sonraki birkaç gün içinde henüz yenilenmesini tamamlamasa bile
karaciğerin yarısı karaciğer rezervi sayesinde normal
fonksiyonlarını sürdürüyor. Öyle ki bir karaciğerin yüzde yetmişini
bile alsanız, geriye kalan parça hızla büyüyor, yaklaşık 2 haftada
eskisi kadar büyük ve fonksiyonlarını yerine getiren bir organ
haline geliyor. Bu özelliği sayesinde hem verici hem de nakil olan
kişiye büyük bir şans veriyor. Her ikisi de kısa zamanda eskisi
gibi sağlıklı bir hayata kavuşuyor."
Aynı endişeyi canlı vericiden nakil yapılacak hastanın da
yaşadığını anlatan Prof. Dr. Remzi Emiroğlu, "Onlar da büyük bir
minnet duydukları bağışçılarının karaciğerinin bir kısmı alındığı
için nakil sonrası zarar görebilecekleri duygusuna kapılıyorlar.
Oysa hem alıcının hem vericinin bu endişeyi yaşamaları için bir
neden yok! Çünkü nakil, her iki tarafın sağlığını devam ettirmek
için yapılıyor. Gelişen tıp, her iki tarafının da sağlığını
koruyor" dedi.
Canlı vericiden karaciğer naklinin operasyon başarı oranını da
arttırdığını söyleyen Prof. Dr. Remzi Emiroğlu, bu durumun temelde
iki nedeni olduğunu söylüyor. Emiroğlu'na göre; birinci neden nakil
öncesi canlı verici adayları incelenerek en uygun karaciğer tespit
ediliyor. İkincisi ise nakil olacak hasta beklemeden yani sağlık
durumu kötüleşmeden nakil yapılabiliyor. Emiroğlu, "Çocuklarda
karaciğer nakli gerektiren hastalıkların başında doğuştan safra
yollarının oluşmaması geliyor. Bunun en büyük belirtisi de uzun
süre düzelmeyen sarılık. Bu hastalık genellikle siroza dönüşüyor.
Ayrıca doğuştan metabolik hastalıklarda da sarılık, karın şişliği
kaşıntı belirtilerin yanı sıra büyüme ve gelişme geriliğiyle
birlikte görülüyor." şeklinde konuştu.
Karaciğer hastalıklarının çocukluk döneminde de görüldüğünü
belirten Prof. Dr. Remzi Emiroğlu, çocukların yetişkinlere göre hem
fiziksel hem de ruhsal olarak daha hassas bir süreç yaşadıklarını
belirtti. Kadavradan organ bağışı bekleyen çocukların bu durumdan
çok daha fazla etkilendiklerini, bekleme süresi uzadıkça genel
sağlık durumlarının kötüye gidebileceğini vurgulayan Emiroğlu şöyle
devam etti: "Çocuklara uygun kadavra verici bulma ihtimali
yetişkinlere göre daha az. Bazen çocuklar için gerekli olan
karaciğerin hacmi çok küçük olabiliyor ve bu durumda çocuğun boyuna
ve kilosuna uygun karaciğer vericisi bulmak gerekiyor. Bu durumda
yetişkin bir canlı vericiden nakil yapabiliyor. Yetişkin birinden
karaciğer nakli yapılacaksa organın boyutları küçültülüyor ve
çocuğa naklediliyor. Karaciğer naklinde kan grubu önemli. Nakil kan
grupları aynı olan alıcı ve verici arasında gerçekleştiriliyor.
Acil durumlarda, hayat kurtarmak amacı ile kan grupları uymayan
kişiler arasında karaciğer nakli yapılabiliyor. Karaciğer
yetmezliği ilerlediğinde nakil gerekiyor. Araştırmalar, Türkiye’de
karaciğer yetmezliğinin çoğunlukla; erişkinlerde Hepatit B
virüsünden çocuklarda ise doğumsal safra yolu anomalilerinden
kaynaklandığını gösteriyor." CİHAN
Yorumlar