Polisten velilere mektup: Çocuklarınıza hayvan sevgisini aşılayın

Son günlerde meydana gelen hayvan öldürülmesi ve hayvanlara karşı şiddet olayları üzerine Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'ne 20 binin üzerinde e-posta ve 155 ihbarı yapıldı. Vatandaşlardan gelen ihbarlar üzerine Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü, çocuklara hayvan sevgisi kazandırılması amacıyla velilere yönelik 7 bin 500 mektup hazırladı. Hayvana yönelik şiddet duygusunun, insana yönelik şiddet duygusuyla paralellik gösterdiği dikkat çekilen mektup ilköğretim öğrencilerine iletildi. Hazırlanan mektupların öğrenciler tarafından velilerine ulaştırılması istendi.

'Sayın Veli' başlıklı mektupta ilginç bilgilere yer veriliyor. İl Emniyet Müdürlüğü’nün resmi Facebook sitesinde de yayınlanan mektupta, “Çocuklarımızı hayvan sevgisine sahip bireyler olarak yetiştirelim ki toplumda barışı ve hoşgörüyü tesis edebilelim. Sağlıklı yarınlar için çocuklarımıza hayvan sevgisini aşılayalım.” ifadesi kullanılıyor.

“Çocuklar için hayvan sevmek ayrı bir önem taşır. Çocuklar, hayvanıyla- bitkisiyle doğayı bir bütün olarak algılar ve öylece kabullenir.” ifadelerine yer verilen mektupta, şöyle deniliyor: “Doğaya sevgiyle yaklaşan çocuk, hem birey olarak daha mutlu hem de sosyal bir varlık olarak da hoşgörülü ve verici olabilecektir. Hayvan besleyen çocuklar daha sevecen daha duyarlıdır. Çevresiyle daha ilgili, daha ılımlı ve şefkatlidirler. Diğer canlılara karşı daha dikkatli olurlar. İletişim becerileri çok daha fazla gelişmiştir. İş birliğine oldukça açıktırlar.”

Hayvan beslemenin çocuklar için yararlarının anlatıldığı mektupta, 19 noktaya dikkat çekiliyor: “Hayvan besleyen çocuklar daha sakin olurlar. Olaylara ve kişilere karşı daha hoşgörülü ve ılımlı yaklaşırlar. Sosyalleşmeleri daha çabuk ve daha sağlıklı gerçekleşir. Sorumluluk almayı daha erken yaşta öğrenmeye başlarlar. Sevmeyi ve sevilmeyi öğrenirler. Dostluk kavramları gelişir. Duygularını paylaşabilirler. Öfkelerini giderebilirler. Sahiplenmeyi, bakım vermeyi, yardım etmeyi öğrenirler. Bağlılık duygusunu geliştirebilirler. Korkuları deneme yoluyla yenebilirler. Korumayı, korunmayı öğrenirler. Bir şeyler öğrenirken bir yandan da öğretmenin tadını yaşarlar. Bağımsız bir birey olma yönünde yol alırlar. Özellikle hayatlarında kayıp veya değişiklikler yaşadıklarında hayvanlar, yerine koyma-paylaşma işini üstlenebilir. Başka bir varlığa ve onun gereksinimlerine saygı duymayı öğrenirler. Sabırlı olmayı, beklemeyi, isteklerini ertelemeyi öğrenirler. İçine kapanık hallerinden sıyrılabilirler.” CİHAN