Polislerin avukatı: Soruşturmada 'paralel yapı' ithamı bulunmuyor

Sahur vakti gözaltına alınan terör ve yolsuzlukları soruşturan polislerin avukatı Sevgi Şeker, sahur operasyonuyla yolsuzlukların üstünün örtülmek istendiğini söyledi. Soruşturma dosyalarının hiçbir yerinde 'paralel yapı' ithamının...

Google Haberlere Abone ol
Polislerin avukatı: Soruşturmada 'paralel yapı' ithamı bulunmuyor

Sahur vakti gözaltına alınan terör ve yolsuzlukları soruşturan polislerin avukatı Sevgi Şeker, sahur operasyonuyla yolsuzlukların üstünün örtülmek istendiğini söyledi. Soruşturma dosyalarının hiçbir yerinde 'paralel yapı' ithamının bulunmadığını kaydeden Şeker, "Sanki 'paralel yapı' şeklinde yasa dışı bir örgüt varmış ve müvekkillerimiz de bu örgüt faaliyetleri kapsamında gözaltına alınmış gibi kesin kabuller içeren haberler ve yorumlar yapmak, mevcut yasalara göre suçtur." dedi.

Sahur vakti gözaltına alınan polislerin aileleri ve avukatları, mahkeme kararının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Sanık vekilleri adına konuşan Avukat Sevgi Şeker, yapılan hukuksuz operasyonun Türk hukuk tarihine kara bir leke olarak geçeceğini söyledi. Yapılan kanun düzenlemesi ile İstanbul'da operasyona izin verme mekanizmasındaki yaklaşık 70 sulh ceza hakiminin görevine son verilerek yerlerine sadece seçilmiş 6 hakim atandığını kaydeden Şeker, şöyle devam etti: “Son 6 aydır adalet mekanizması katledilerek atanan savcılar tarafından hazırlanmış ve Başbakan'ın tabiriyle oluşturulmuş dosyalara, siyasetçilerin uygun hakimler üzerinden ayar vermesi doğal hakim ilkesine aykırıdır. Görevi; vatandaşın ırk, din, cinsiyet ve siyasi düşünce ayırmaksızın hizmet etmek olması gereken Sayın Başbakanın, soruşturmaya uygun hakim ve savcılara yetkiler vererek soruşturma yaratmaya çalışması ile karşı karşıyayız.”

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu şüphelilerinin ekranlarda yat keyiflerini izlerken, bir yandan vatan evlatlarının sahur bile yapamadan yaka paça gözaltına alınmasına anlam veremediklerini kaydeden Şeker, “Telefonla aranıp gözaltına alınacağı haber verildiğinde daha 1 saat geçmeden avukatıyla beraber emniyete giderek teslim olan bir emniyet mensubuna ancak azılı suçluluklara uygulanan arkadan kelepçe yöntemi sadece vicdanları sızlatmamakta, aynı zamanda gerek ulusal gerekse uluslararası hukuka aykırılık teşkil etmektedir.” şeklinde konuştu.

Yürütülen soruşturmaların hiçbir yerinde 'paralel yapı' gibi bir ithamda bulunulmadığını kaydeden Şeker, şöyle devam etti: “Hal böyle iken sanki 'paralel yapı' şeklinde yasa dışı bir örgüt varmış ve müvekkillerimiz de bu örgüt faaliyetleri kapsamında gözaltına alınmış gibi kesin kabuller içeren haberler ve yorumlar yapmak mevcut yasalara göre suçtur.”

‘MÜVEKKİLLERİMİZE ‘TERÖRİSTLER’ ŞEKLİNDE HİTAP EDİLİYOR’

Operasyonu gerçekleştirilen birimin başındaki müdürün müvekkillere ‘teröristler’ şeklinde hitap ederek psikolojik baskı yapıldığını vurgulayan Şeker, “Bu nasıl bir zihniyettir ki yıllarca mesai arkadaşlığı yaptığı insanlara bir müdür 'terörist' ifadesi kullanmaktadır.” dedi.

Ölmemiş tüm vicdanlara seslendiğini belirten Şeker, “Onlar bu ülkenin demokrasisi yok edilmek istendiğinde canlarını ortaya koyarak buna engel olanlardır. Onlar en acımasız terör örgütlerinin üzerine cesaretle gidip yüzlerce yasa dışı yapıyı göçertenlerdir. Onlar bölücülerin, hırsızların, yolsuzlukların, kara para aklayıcıların, nüfuz ajanlarının ve yoldan çıkmışların en fazla korktuğu kimselerdir. Neden mi? Çünkü onlar satın alınmaz, rüşvet vermez, rüşvet yemez, hatır gönül ilişkilerine girilmez, şantajlara malzeme vermez, haktan ve hakikatten başka bir yola asla ikna edilemez insanlardır." ifadelerini kullandı.

Bugün vurulan kelepçelerin sadece birkaç polisin eline vurulmadığını aktaran Şeker, “İyiliğin doğruluğun inanmışlığın hakka ve hakikate bağlılığın eline vuruluyor. Bugün bu zalimane uygulamayla aslında bir kaç polisin başarılarla dolu kariyerlerine ket vurulmuş olmuyor. Sizin çocuklarınıza sokakta uyuşturucu satan alçakların, sizin başınıza balyoz indirmek isteyen darbecilerin, sizin evlatlarınızın geleceğini çalmak isteyen hırsızların sizi tehdit ederek kendilerine alan açmayı planlayan teröristlerin ve bu ülkeyi bölmeye kafayı koymuş hainlerin önü açılmış oluyor.” şeklinde konuştu.

Müvekkilleri adına kamuoyun önünde çağrılarda bulunan Avukat Şeker, “Madem müvekkillerimizin suçlu olduğuna dair bir kanaat vardır, hükümetin şaibeli üyeleri bürokrasinin üst düzey yöneticileri ve yolsuzluk dosyalarında adı geçen kamu görevlilerinin üzerlerindeki dokunulmazlık zırhı çıkartılsın. Müvekkillerimizin de yargılanmalarına hakim savcı ayarlayarak veya kanunlarla oynanarak müdahalede bulunulmasın. Bu dosyalara beraber hem yolsuzlukları yapanlar hem yolsuzluk operasyonunu yapanlar birlikte yargılansınlar. Müvekkillerimizin müdahale edilmemiş Türk yargısına ve adaletine inancı tamdır. Ve memleketin her mahkemesinde yargılanmayı kabul edecek kadar alnımız açıktır. “

CİHAN

Yorumlar