Perihan Sarı: Erdoğan, yasakçı bir yönetim tarzını taşıyor

Güneydoğu’da seçim çalışmalarını yürüten CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, Mardin’de Büyükşehir Belediye başkan adayı Cemil Mataracı ve CHP İl Başkanı Mahmut Dündar ile CHP İlçe Başkanı Hıdır İnal ile birlikte esnafı ziyaret etti.

Google Haberlere Abone ol
Perihan Sarı: Erdoğan, yasakçı bir yönetim tarzını taşıyor

Güneydoğu’da seçim çalışmalarını yürüten CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, Mardin’de Büyükşehir Belediye başkan adayı Cemil Mataracı ve CHP İl Başkanı Mahmut Dündar ile CHP İlçe Başkanı Hıdır İnal ile birlikte esnafı ziyaret etti. Cumhuriyet Medanı'nda esnafı ziyaret eden Perihan Sarı, yoldan geçen vatandaşların sorunlarını dinledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, son günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim meydanlarında kullandığı siyasi dil, üslubu, Hizmet Hareketi ve Türk okullarının kapatılması için Erdoğan’ın takındığı tutuma tepki gösterdi. Seçim çalışmaları kapsamında Başbakan'ın özellikle meydanlarda kullandığı şiddet dilinin giderek tırmandığını belirten Sarı, toplumun birçok kesimini karşısına alarak rencide edici duyguları incitici konuşmalar yapıldığını söyledi.

Başbakan'ın, Türk okullarını kapatma konusundaki girişimden haberdar olmadığını ama Türkiye’de bir kesime mal edilmiş okullar ve dershaneler konusundaki çabalarını ve girişimlerini gördüklerini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, ”Bu konuda Başbakan'ın özgürlükçü bir anlayış taşımadığını görüyoruz. Yasakçı bir yönetim tarzını taşıdığını ve totaliter faşizan bir eğitimi her zaman içinde barındırdığı açıktır. Sadece dershaneler veya okullara yönelik değil toplumun bütün kesimlerine yönelik baskıyı her aşamada her kademede artırdığı çok açık bir gerçektir. İnternet yasakları veya Twitter yasağı erişimi ile ilgili bunlardan biri. Başbakan'ın bir sınır tanıyacağını sanmıyorum. Başbakan, korkusu artıkça, korkusu derinleştikçe daha hesapçı daha baskıcı bir tutum, yolu izleyecektir. Başbakan'ın bu gidişatına dur demek gerekiyor. Yerel seçimler bunun için bir uyarı niteliği taşıyor. Halkımız bu konuda Başbakan'ı uyaracağını düşünüyorum.” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın, kendine yeni düşmanlar, yeni hedefler yarattığını ifade eden Sarı, şöyle konuştu: ”Tüm bunların yanında Başbakan savaş kışkırtıcılığı yapıyor. Suriye sınırında bulunduğumuz Mardin’de, aslında bunun etkisini halkımızın üzerinde yarattığı kaygıyı ve beklentiyi de hatırlatmak istiyorum. Başbakan'ın şiddet dilinin giderek ağırlaşması ve savaş kışkırtıcılığı yapması, giderek bölge halkını tedirgin ediyor. Başbakan dememek adına çaba harcıyoruz. Genel başkanımız da bu konuda Başbakan sıfatını hak etmeyen Recep Tayyip Erdoğan'ı farklı nitelemelerle anlatıyor. Ama başbakanlık görevini yürüten bu zatın sorumlu davranması, seçimlere birkaç gün kala provokatif girişimlerde bulunmaması gerekir. Provokasyon yaratıcı eylemler içinde olmaması ve sorumluluğun gereğini yerine getirerek, devlet adamı sorumluğu içinde hareket etmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.

Başbakan'ın, çatışma üzerinden toplumu karışıklıklar temeli üzerinden yönetmeye kalkıştığını söyleyen Sarı, konuşmasına şöyle devam etti: "Meydanlarda yaptığı konuşmalarda aslında bu anlayışını sürdüren, bu anlayışın uzantısı olan konuşmalardır. Çözüm süreci olarak sürdürdüğü ifade edilen ya da çözüm sürecinin sonunda barışa ulaşmakta barış hedefi ile davranılan bu noktada, Başbakan'ın samimiyetsizlik tutumu, Başbakan'ın iki yüzlülüğü bütünüyle açığa çıktığı bu koşullarda, barışın güvencesi halk olduğunu düşünüyorum. Barış, hiç kimsenin tekeli altında değildir.”

Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili görüntülerin internette yayınlanmasında talimatı olduğu iddiası şeklindeki soruya cevap veren Perihan Sarı, “Beklenen ses kaydı ve anonsu ile dün geceden beri birkaç kaset ya da ses tapesi yayınlandı. Bütün bunların spekülatif yanını göz ardı etmeden gelişmeleri izlemek, belgelerin veya yayınlanan ses kayıtlarının doğrulunu görmek gerekiyor. Başbakan'ın bugüne kadar yaptıkları, yapacaklarının teminatı. Geçmişte bunu da yapmış olması da şaşırtıcı olmaz. Kasetlerin, tapelerin montaj veya dublaj olduğunu düşünmüyorum. Gerçekçiliği ışığında bilimsel saptamalardır.” diye konuştu.



CİHAN

Yorumlar