'Özal kaderinin kendisine biçtiği millet ve devlete hizmetkârlık yolunu seçti'

İlahiyatçı yazar Ahmet Gündüz, Özal’ın başkalarının kendisine biçtiği rolü oynamadığını, kaderinin kendisine biçtiği millet ve devlet hizmetkârlığı yolunu seçtiğini söyledi. Gündüz, bu yüzden de, ‘sivildi, dindardı demokrattı’ denilerek milyonların tekbirleri eşliğinde sonsuzluğa uğurlandığını ve sonsuza yürüdüğünü belirtti.

    İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi (İZDİM), merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı anma programı düzenledi. Programa, ‘Yokluğuna Alışamadım Sn. Cumhurbaşkanım’ isimli kitabının yazarı İlahiyatçı Ahmet Gündüz konuşmacı olarak katıldı.

    Gündüz, “Ne bir Oscar ne de bir Nobel ödülüne değil sadece ve sadece ülke insanına hizmetin kara sevdasına talip olmuş Özalımızı, bin arzu ve bin dua ile onun o hiçbir zaman unutulmayacak hatırasını derin iştiyak halinde yazmaya karar verdim.” dedi.

    Sahteliği ve sahtekarları göklere çıkarıp kahramanlığı ve kahramanları yere batıranların onun o tertemiz hayat anlayışının üstüne zift dökmeye çalıştığını anlatan Gündüz, “Kim bilir kaç defa şerefli insanların hayat fanuslarını ‘Helene Cadısı’ gibi musalla taşına uzatmaya çalışanlar hayat felsefelerini hep menfaat eksenli harekete dayandıranlar onun o temiz düşüncelerini boğmaya çalışmıştı. Kim bilir kaç defa vefasızlar vefasızlığın dağlarından öfke ve nefret ateşini püskürttü. Kim bilir kaç defa kıskançların okları şak şak olup onun sinesine saplandı. Bilmem ki onu yokluğa mahkum etmeye çalışanların kaçta kaçı Özal’sız bir Türkiye’den ders aldı.” şeklinde konuştu.

    Özal’ın başkalarının kendisine biçtiği rolü oynamadığını, kaderinin kendisine biçtiği millet ve devlet hizmetkârlığı yolunu seçtiğini belirten Gündüz, bu yüzden de, ‘sivildi, dindardı demokrattı’ denilerek milyonların tekbirleri eşliğinde sonsuzluğa uğurlandığını ve sonsuza yürüdüğünü belirtti.

    Fedakarlık ve çile sırrını anlayamayanların ne merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı ne de dünyadaki tüm sermayesi olan birkaç parça giyecek eşyası ve birkaç kitabını küçük bir valize sığdırarak tüm sevdiklerini de geri de bırakarak ve hiç tanımadığı diyarlarda da mezarını bırakarak dünyanın her tarafına Allah ve Resulünün aşkını en yüce bir eğitim olarak anlatmak için gidenlerin çile ve ıstıraplarındaki ‘’Sükutun Çığlıklarını’’ duyabilmesinin mümkün olmadığını belirten Gündüz, bundan dolayı da merhum cumhurbaşkanını anlamanın aynı zamanda da bu coğrafyanın tüm manevi birleştirici temel değerlerini anlamak olduğunu vurguladı. Kitabını bu düşünceyle hazırladığını belirten Gündüz, onun önce Allah karşısında aciz bir kul Özal sonra devlet adamı Özal olduğunu sözlerine ekledi. CİHAN