Orgeneral Öztürk: Zayıf olmanın seçenek olmadığı bölgede yaşıyoruz

Uluslararası düzeyde ilk kez gerçekleştirilen ve 60 ülkeden havacılık dünyası temsilcilerini bir araya getiren Uluslararası Hava Harp Tarihi Sempozyumu (ISAW 2014) başladı.

Google Haberlere Abone ol
Orgeneral Öztürk: Zayıf olmanın seçenek olmadığı bölgede yaşıyoruz

Uluslararası düzeyde ilk kez gerçekleştirilen ve 60 ülkeden havacılık dünyası temsilcilerini bir araya getiren Uluslararası Hava Harp Tarihi Sempozyumu (ISAW 2014) başladı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, Türkiye'nin zayıf olmanın bir seçenek olmadığı bölgede bulunduğunu belirterek, "Bölgedeki kararsızlıklar Türkiye'yi problemin merkezinde bırakmaktadır. Sorunlu bölgelerle çevrilmiş bulunmaktayız. Kosova, Ege Denizi, Kıbrıs, Lübnan, Suriye,Irak, İran, Osteya, Filistin, Nahçıvan ve Kırım. Sınırlarımızın 150 mil ötesindedir." dedi.

Harp Akademilerindeki toplantıya alanına dünya çapında prestije sahip asker ve akademisyenler katıldı. Toplantıda havacılık konusunda geçmişte yaşanan örneklerin değerlendirilmesini, ve bunlardan ortaya çıkacak fikirlerle yeni bir vizyon ortaya konulması gibi konuları konuşuldu. NATO Dönüşüm Komutanı General Mirco Zuliani, Norveç Savunma Bakanlığı Genel Direktör Yardımcısı Albay Profesör Andreas Olsen, Pakistan ve ABD Harp Akademilerinde öğretim üyesi olan Kaiser Tufail, Hava Komodoru Paddy Teakle, Prof.Dr. Banu Onaral, Körfez Savaşı'nın mimarlarından biri olan John A. Warden de katılımcılar arasında yer aldı.

ORGENERAL ÖZTÜRK: SORUNLU BÖLGELERLE ÇEVRİLMİŞ DURUMDAYIZ

60 ülkeden gelen üst düzey askeri temsilcilerin katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Öztürk, hem bölgesel stratejik algı, hem de havacılığın gelişme aşamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin bölgesel olarak sorunlu bölgelerle çevrilmiş bir coğrafyada bulunduğuna değinin Öztürk, "Zayıf olmanın seçenek olmadığı bir bölgede yaşıyoruz. Bölgedeki kararsızlıklar Türkiye'yi problemin merkezinde bırakmaktadır. Sorunlu bölgelerle çevrilmiş bulunmaktayız. Kosova, Ege Denizi, Kıbrıs, Lübnan, Suriye,Irak, İran, Osteya, Filistin, Nahçıvan ve Kırım. Sınırlarımızın 150 mil ötesindedir." dedi. Türkiye'nin Kıbrıs'a yaptığı çıkarma ve sonrasındaki gelişmelere de değinin Öztürk, "Kıbrıs, 1960'lı yıllarda Türkiye için büyük bir sorun olmuştur. Diplomatik ve askeri uyarılara rağmen Türkiye oradaki vatandaşlarını korumak ve adaya tek ikmal kaynağı olduğundan dolayı müdahale etmiştir. Askerlerin karaya inmesindeki sınırlandırmalara rağmen hava kuvvetleri tek seçenekti. İki deniz aracı, 14 ikmal gemisi, 3 tank ve sayısız zırhlı araç süratle F-100 uçaklarımız tarafından saf dışı edildi." diyerek çıkarma sırasında Türk Hava Kuvvetlerinin icra ettiği operasyona ilişkin bilgi verdi.

Orgeneral Öztürk, Türkiye'nin tarihi bağları olan ülkelere yönelik desteğini sürdürdüğünü bunun örneklerinden birini de Bosna'nın oluşturduğunu belirtti. Türkiye'nin Bosna'da görevli birime 1993'te 18 adet F-16 uçağı ile katkı sağladığını belirten Öztürk, Türkiye'nin dünya barışına katkı sağladığının altını çizdi.

Öztürk'ün üzerinde durduğu bir diğer konu da terör nedeniyle ortaya çıkan olumsuzluklar ve buna karşı ortaya konulacak tedbirler oldu. Öztürk, "Tıbbi duyarlılık aşırı güç yerine terörizmle mücadele için daha uygundur. Eğitimsiz 16 yaşındaki bir köylü çocuğu doğruyu yanlıştan ayrıt edememekte, terörist güçlere katılması için beyni yıkanmaktadır. Öldüğü zaman faydadan çok zarara yol açmaktadır. Muharebe kapasitesini ve altyapısını önceden açığa çıkarmak ve ona göre harekete geçmek durumundayız. Bu yüzden hassas istihbarat hassas saldırı kadar önem arzetmektedir. Teröristlere karşı yapılan hassas angajmandaki taktik başarı strtaejik sonuçlara yol açmaktadır." ifadelerini kullandı.

TUĞGENERAL ÖZATAK: HAVACILIK ALANINDAKİ GELİŞMELERİ TAKİP EDİYORUZ

Harp Harp Akademisi Komutanı Tuğgeneral Sami Özatak da hava ve uzay gücünün tehditler karşısında caydırıcı olma niteliğine işaret ederek "Bir taraftan dünyada havacılık alanındaki gelişmeleri takip ederken, diğer taraftan da hava ve uzay gücünün noktalarını derinlemesine öğreneceğiz. Havacılığının ayakları üzerinde durmayı nasıl öğrendiğini, hangi etkenlerle veya aktörlerle günümüz şeklini aldığını ve dünya toplumları için neden bu kadar önemli hale geldiğini daha iyi anlayacağız. Tüm bu edinimlerle de her birimizin çabalarıyla, hava ve uzay gücünün dünya barışı için potansiyel tehditlerin daha baştan caydırılması ve güvenlik ortamının sağlanması istikametinde kullanılması yollarını bulmaya çalışacağız. Tüm bunları gerçekleştirmemizde ki gerçek mimarlar ise şüphesiz, bizleri kırmayıp akademimize teşrif eden; dünya havacılık tarihine imzalarını atmış çok değerli bilim insanları ve askeri liderler olacaktır." dedi.

NATO bünyesi görevi ve kariyeri itibariyle havacılık sektöründe önemli bir isim olan NATO Dönüşüm Komutanı Orgeneral Mirco Zuliani de katılımcılara hitap etti. Kariyerinde 45 farklı uçak kullanan, 3 bin 700 saatten fazla uçuşu bulunan ve aynı zamanda NATO madalyası sahibi olan Zuliani de dikkat çeken değerlendirmeler yaptı.

Hava gücünün dünyada ekonomik sebeplerden etkilendiğini, bu noktada Ukrayna ve Kırım'ı dikkate almak gerektiğini belirten Zuliani, hava gücünün 1920'li yıllarda aktif olarak kullanıldığını, günümüzde de hava güçlerinin müstakil olarak güçlerini sürdürmek durumunda olduğunun altını çizdi. Hava güçlerinin daha odaklı ve esnek kullanılması gerektiğini anlatan Zuliani, akıllı savunma tabirinin bu anlamda önemli olduğuna işaret etti. Hava gücünün gelişmesi ve geleneksel hava platformlarının güncellenmek durumunda olduğunu belirten Zuliani, hava gücünün karar verici ve nihai güç olarak kullanılması gerektiğinin altını çizdi.

Toplantıya katılan ülke temsilcileri, ara bölümde hatıra fotoğrafı çektirdi.

CİHAN

Yorumlar