Op. Dr. Murat Köse: Uykuda solunum durması ani ölümlere yol açıyor
Toplumun yüzde 42’sinin horlama sorunu ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Atasam Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op.
Toplumun yüzde 42’sinin horlama sorunu ile karşı karşıya
olduğunu söyleyen Atasam Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr.
Murat Köse ani ölümlere neden olan uyku apnesi hakkında bilgi
verdi.
“Aileniz şiddetli horlamanızdan mı şikayetçi? Horlamanız soluk
durmaları ile kesiliyor mu? Sabah yorgun ve uykunuzu alamamış
olarak mı kalkıyorsunuz? Tüm bu sorulara cevabınız ‘evet’ ise ‘uyku
apne sendromu’ olma riskiniz çok yüksek” diyen Köse, “Eğer düzenli
horlama uykuyu bölmüyor ve solunumu durdurmuyorsa sosyal bir
problem olarak karşımıza çıkar. Ancak uykuda 10 saniyeden 1 -2
dakikaya kadar solunum durmasına neden olan uyku apne sendromu;
yüksek tansiyon, kalp krizi, kalpte ritim bozukluğu, beyin damar
tıkanıkları sonucu felç gibi ciddi hastalıklara neden oluyor.”
dedi.
ŞİDDETLİ KESİNTİYE UĞRAYAN HORLAMALARA DİKKAT
İleri yaşlarda erkeklerin yüzde 60’ının, kadınların ise yüzde
49’unun horladığını kaydeden Murat Köse, “En tehlikeli horlama
şekli, sessizlik dönemleri ile kesintiye uğrayan şiddeti
horlamalardır. Bu tür horlamalardaki sessizlik dönemleri genellikle
solunum durmalarıdır. Solunum durmaları gece içinde yüzlerce defa
tekrarlayabilmekte ancak bunların çok az bir kısmı hastanın
yakınları tarafından fark edilmektedir. Uykuda solunum durması
uyanıklıklara sebep olduğu için uykunun kalitesi de bozulmaktadır.
Hasta her solunum durmasının ardından 5-10 saniye süreyle
uyanmakta, hasta tarafından bu durum hissedilmese bile uykunun asıl
dinlendirici dönemlerine ulaşılması mümkün olmamaktadır. Uykuda
solunum durmalarının sayısı da gecede 15-20 den 400-500'e kadar
değişmektedir. Saatte 60-70 kez tekrarlayan 15-20 saniye süreli
solunum durmaları hastalığın ciddi olarak ilerlemiş olduğunu
gösterir.” diye konuştu.
YÜKSEK TANSİYON, KALP KRİZİ VE FELCE KADAR GÖTÜREBİLİR
Uykuda solunum durmalarının kalp atımında düzensizlik ve ileri
yaşlarda ritim bozukluğuna bağlı olarak uykuda ani ölümlere neden
olduğunu ifade eden Köse, şu bilgileri verdi: “Bununla birlikte
geceleri sık idrara çıkma, gece aşırı terleme, sabah yorgun ve
uykulu uyanma, gündüz isteksizlik, sıkıntı ve gerginliğe yol
açmaktadır. Gündüz uyku hali, trafik kazalarına yol açabilmektedir.
Uzun dönemde uyku apne sendromu; yüksek tansiyon, kalp krizi, beyin
damar tıkanıkları sonucu felçler gibi ciddi problemleri de ortaya
çıkarmaktadır. Uykuda solunum durması olan hastalarda gece boyunca
ortaya çıkan düşük oksijen düzeyi, hastanın kalp ve damar
sisteminde yüklenmeye yol açmakta, hastaların yarıya yakınında
zaman içinde kalp büyümesine ve hipertansiyona sebep olmaktadır.
Hipertansiyonun, bu hastalarda yüzde 30-40 oranlarında ve hatta
bazı çalışmalarda yüzde 50’ye varan oranlarda görüldüğü
bilinmektedir. Kalp ritmindeki bozukluklar, bazen hastanın uykuda
kaybedilmesine dahi sebep olmaktadır. Tanı aşamasında elbette hasta
ve yakınlarının şikâyet ve tanıklıkları önemli olduğu gibi, uyku
testinin yapılması, radyolojik incelemeler ve ilave hastalıklarla
ilgili metobolik testler yol göstericidir.” CİHAN
Yorumlar