Onların hastalığı güneşe hasret bırakıyor
İstanbul’da yaşayan Mardinli iki kardeş, nadir görülen hastalıkları sebebiyle güneşe çıkamıyor.
İstanbul’da yaşayan Mardinli iki kardeş, nadir görülen
hastalıkları sebebiyle güneşe çıkamıyor. Çocuklarını çeşitli
hastanelere götüren ancak sonuç alamayan baba Mehmet Sait Çetin,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupla yardım istedi.
Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ne yönlendirilen kardeşlerde,
‘Fabry’ denilen hastalık ortaya çıktı. İlaç tedavisi gören
kardeşler şimdi biraz daha iyi ancak, çalışabilecekleri bir iş
bulamıyor.
Mardinli Çetin Ailesi’nin çocukları Abdurrahman (24) ve Yunus (15),
küçüklüklerinden beri güneşe çıkamıyor ve sürekli gölgede durmak
zorunda kalıyordu. Mardin’de çocuklarının hastalığına çare
bulamayan baba Mehmet Sait Çetin, İstanbul’a gelerek Kasımpaşa’ya
yerleşti. İstanbul’da da gittiği hastanelerde sonuç alamayınca
Başbakan Erdoğan’a mektup yazarak yardım istedi. Kanuni Sultan
Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yönlendirilen kardeşlerin
kan örnekleri yurt dışına gönderildi. Gelen sonuçlarda iki kardeşin
de nadir görülen ‘Fabry’ hastalığına yakalandığı ortaya çıktı.
Doğuştan itibaren hastalığının olduğunu ve sürekli gölgede durmak
zorunda kaldığını aktaran Abdurrahman Çetin, “Küçüktüm annem beni
güneşe çıkardığı zaman ağlıyordum. Gölgeyi istiyordum. Hastalığım
yüzünden okula da gidemedim. İstanbul’a geldik burada da bütün
hastanelere gittik hiçbir teşhis koyamadılar. Başbakana mektup
yazdık oda bizi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'ne yönlendirdi. Orada Hasan hoca bizimle ilgilendi. Kan
sonuçlarımızı yurtdışına yollayıp teşhis ettiler. Şimdi 2 haftada
bir ilaç alıyoruz." ifadelerini kullandı.
Askerliğini yapamadığını muaf aldığını belirten Abdurrahman Çetin,
şöyle devam etti: “Şimdide çalışmıyorum. Askerde de hastalığıma bir
şey yapamadılar teşhis koyamadılar. Böbrekten ve akciğerden parça
aldılar onları da Ankara’ya yolladılar orada da bir şey
bulamadılar. Muaf alıp eve geldim. En sonunda Kanuni Sultan
Süleyman’da çaresini buldular. Hastalığımıza Fabry teşhisi kondu.
Eskiden güneşe hiç çıkamıyorduk şuan azda olsa çıkıp
dayanabiliyoruz. Kullandığımız ilaçların faydasını yavaş yavaş
görüyoruz.”
Eskisi kadar ağrılarının kalmadığını söyleyen Abdurrahman Çetin,
“Kardeşim arkadaşlarının top oynadığını görüyordu. Gidip kendini,
tişörtünü duşta ıslatıp kuruyana kadar dışarda oynuyordu.
Kullandığımız her iğnenin fiyatı 6 bin 700 TL onları 2 haftada bir
alıyoruz. Onlarda yurtdışından geliyor. Babam sigortamı kendi
ödüyor. Sigortam olmasa ödemem mümkün değil zaten. Nereye gitsem
çalışamıyorum beni işten kovuyorlar, işe almıyorlar. Ağır bir şey
taşıyamıyorum vücudum şişiyor eklem yerlerim ağrıyor.” dedi.
Çocuğu okula gönderdikleri dönemde dahi nerede gölge varsa oraya
sığındığını belirten anne Emine Çetin ise, şunları kaydetti: “Zaten
susuz bir köydeydik. Biz çocuğu hastanelere, doktorlara götürürdük
ama çocuk yine de idare edemezdi. Komşumuz gelir ağrı kesici
niyetine iğne vururdu. İki saat idare ederdi sonra tekrar başlardı.
Çocukların Mardin’de idaresi olmayınca İstanbul’a geldik. Ben suyu
bile parayla olan bir yerde idare edemeyeceğimizi söyledim. Tek
gelir kaynağı eşim. Biz buraya geldik 7 yıldır bu çocukları
hastanelerde dolaştırıyoruz.”
CİHAN
Yorumlar