Olgunlaşmamış kömür olarak bilinen 'gidya' toprak kalitesini artıyor
Linyit havzalarında kömürün üst katmanında bulunan ve olgunlaşmamış kömür olarak bilinen 'gidya’nın tarım arazilerinde görülen organik madde eksikliğini giderdiği ortaya çıktı.
Linyit havzalarında kömürün üst katmanında bulunan ve
olgunlaşmamış kömür olarak bilinen 'gidya’nın tarım arazilerinde
görülen organik madde eksikliğini giderdiği ortaya çıktı.
Ülkemizde kurak ve yarı kurak iklim koşulları nedeniyle, tarım
arazilerinde görülen organik madde eksikliği, tarımda kalite ve
verimliliği düşürüyor. Tarımda görülen bu düşüşe çare arayan bilim
adamları, Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde linyit üretim
çalışmaları kapsamında her yıl açığa çıkan 13 milyon ton gidya
materyali ile topraktaki organik madde eksikliğinin
giderilebileceğini belirtiyor.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ), Ziraat Fakültesinde
laboratuvar ortamında yapılan incelemelerde, gübreyle birlikte
kullanılan gidyanın topraktaki organik madde içeriğini, mikro
organizmaların neden olduğu biyokitle ve enzim aktivitesini olumlu
yönde artırdığı, Cd, Pb, Ni, ve Zn gibi ağır metalleri ise
alınabilirliğini azalttığı saptandı. Yine aynı çalışmada gidya ve
gübre uygulaması ile üreaz, fosfataz ve ß-glukosidaz enzim
aktivitelerinin arttığı, bu artışların toprak kalitesini olumlu
yönde etkilediği belirlendi. Yapılan laboratuvar çalışmalarına göre
gidyanın toprağa göre daha yüksek su tutma kapasitesine sahip
olduğu, bu durumun da toprağın su tutma kapasitesini artırarak,
faydalı su miktarlarını yükselttiği rapor edildi. Ayrıca, tarla ve
sera denemelerinde toprağa bir yıl önceden uygulanan gidyanın
bitkinin dane verimi üzerine oldukça önemli bir etkisinin olduğu
tespit edildi. Kontrol uygulamasına göre, bir yıl önceden dekara 10
ve 30 ton olarak uygulanan gidya, dane verimini sırasıyla yüzde
10,7 ve yüzde 18,8 oranında artırdığı ortaya çıktı.
Gidya’nın yüksek oranda karbon ve humik asitler içeren kömür
düzeyine ulaşmamış doğal bir kil ve kireç karışımlı organik
materyal olduğunu söyleyen KSÜ Toprak Bilimi ve Bitki Besleme
Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Saltalı, materyalin tarımsal
amaçlı kullanımının toprağın kalitesini artırdığını belirtti.
Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi hariç kurak ve yarı kurak bir iklime
sahip olması nedeniyle topraktaki organik madde içeriğinin düşük
olduğunu aktaran Saltalı, “Türkiye topraklarının yüzde 65’de
organik madde içeriği az ve çok az durumda. Gidyanın organik madde
içeriği yüzde 23 ile 58 arasında değişmektedir. Bu nedenle gidya
organik maddesi düşük topraklarda, organik madde içeriğini artırmak
amacıyla kullanılabilir.” dedi.
Gidyanın içeriğiyle ilgili bilgi veren Saltalı, “Gidya organik
madde planktonlardan oluşan, bitki ve hayvan artıklarını içeren ve
besin maddelerince zengin tortul bir materyaldir. Gidyanın toprağın
organik madde içeriğini artırarak, su tutma ve iletkenlik
kapasitesini yükselttiği, tarım makinelerine sürüm kolaylığı
sağladığı ve toprağın fiziksel özelliklerini geliştirdiği
biliniyor.” diye konuştu.
Özellikle Afşin-Elbistan Termik Santrali İşletmelerinde her yıl
milyonlarca ton gidyanın dolgu malzemesi olarak yeniden toprağa
gömüldüğünü aktaran Saltalı, tarımsal değeri yüksek olan gidyanın
tarım arazilerinde değerlendirilmesinin verimliliği önemli ölçüde
artıracağını ifade etti.
Organik maddelerin toprakta yaşayan mikro organizmaların besin
kaynağının temelini oluşturduğunu kaydeden Saltalı şöyle konuştu:
“Toprakta ne kadar canlı olursa, o toprak o kadar verimli olur.
Organik madde miktarı azaldığı zaman canlı sayısı da azalıyor,
böylece toprakta verimlilik ve üretilen ürünlerde kalite düşüyor.
Özellikle seracılıkta modern tarım alanlarında humik maddeler bol
miktarda kullanılıyor. Aynı zamanda gidya öğütülerek toprak
iyileştirici olarak kullanılabilir. Gidya Türkiye’nin her
bölgesinde kullanılabilir. Özellikle Karadeniz bölgesinin yağışlı
olması materyalin daha verimli olmasını sağlıyor.”
Afşin, Elbistan ve Göksun ovasındaki çiftçilere gidya kullanımı
tavsiyesinde de bulunan Saltalı, tarımsal amaçla kullanılabilen
gidyanın Afşin-Elbistan bölgesinde yaklaşık 1,8 milyar tonluk bir
rezerve sahip olduğunu ekledi. CİHAN
Yorumlar