Okulun konferans salonunu müzeye çevirdiler

Bursa Çimento Fabrikası Ortaokulu’nun konferans salonu müzeye dönüştürüldü. Şark köşesinden, lambalara, eski saatlerden, telefonlara ve fotoğraf makinelerine, ibriklerden leğenlere, parfüm şişelerinden pikaplara, eski para ve terzi aletlerinden...

Google Haberlere Abone ol
Okulun konferans salonunu müzeye çevirdiler

Bursa Çimento Fabrikası Ortaokulu’nun konferans salonu müzeye dönüştürüldü. Şark köşesinden, lambalara, eski saatlerden, telefonlara ve fotoğraf makinelerine, ibriklerden leğenlere, parfüm şişelerinden pikaplara, eski para ve terzi aletlerinden demirci araç gereçlerine kadar birçok ürün bulunan müze, öğrencilerin büyük ilgisini çekiyor.

Müzede ayrıca el yazması Kuran-ı Kerim başta olmak üzere, el takımlarından çanlara, kilitlerden eski anahtarlara, makas ve kapı kollarından gaz ocakları, bakırlar güğümler, bakraçlar, yemek setleri, kıyma makineleri, şamdanlar, fenerler, kuyu lambası, kurmalı saatler ve eski paralar ile çeşitli dünya ülkelerine ait paralar gibi birçok çeşit ürün sergileniyor.

Konferans salonunun dizayn ederek müzeye dönüştüren okul yönetimi, yaklaşık 600’den fazla ürünü görücüye çıkardı. Okul müdürü Hilmi Sevim, bu sene müzeler haftasını faklı bir şekildeş kutlamak istediklerini belirterek, “Daha önce sosyal bilgiler hocalarımız bu fikri bize sundular bizde uygun gördük. Ama ben bunun bu kadar güzel olacağını ilk önce düşünemedim. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.

Müzenin oluşumunda en başta hizmetli Adnan Avcı’nın büyük emeği olduğunu belirten Sevim, öğrencilere geçmişi tanıtmayı planladıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Amacımız öğrencilerimizi geçmişle beraber bu günümüze bağlayıp geleceğe güvenle bakmalarını sağlamak. İkinci amacımız ise evlerinde buna benzer eserler var çocukların, ama bunların kıymeti ile alakalı bilgileri yok. Bizde o eserlerin kıymetini bilmeleri için bu müzeyi açtık ve bir hafta açık tutacağız bu müzeyi."

Müzenin kurucularından sosyal bilgiler öğretmeni Gülşah Hakan ise şunları söyledi: "Amacımız bu müzeyi hazırlarken, öğrencilerimize biraz koleksiyon kültürünü oluşturmak. Çünkü şu anda herkes tüketim toplumuna sahip. Bir çok şeyi bir gün bile kullanmadan atıyoruz bazen. Ancak bunların bir gün geldiğinde evimizdeki bazı eşyaların bile saklandığında zamanı gelince değerli olacağını göstermek istedik. İnşallah öğrencilerimizde burayı gezince eskinin değerini anlar ve kendi kültürünün kıymetini bilir. Değişime açık olacağım ama kendi kültürümüzü kaybetmeden. Bizim amacımız öğrencilerimize bunu aşılamak. Ayrıca öğrencilerimize müze kültürünü aşılamak istedik. Çünkü bizim ülkemizde müze kültürü tam olarak yerleşmiş değil."

Müzenin oluşumunda en büyük emeği bulanan ve ürünlerin büyük bir kısmının sahibi olan kolleksiyoncu okul hizmetlisi Adnan Avcı da 27 yıldır devlet memurluğu yaptığını belirterek, “Çocukluğumdan beri böyle bir kolleksiyon merakım vardı, topladım elimizden geldiği kadar, burada da öğrencilerini katkısı ile bu sergiyi açtık. İnşallah bundan sonra gelecek nesil burada gezerek kendileri de böyle bir merak salar ve geçmiş kültürünü daha yakından tanıma fırsatı bulur.” şeklinde konuştu.

Bu çalışmada maddi bir beklenti içinde olmadığının altını çizen Avcı, eserlere harcadığı paraları hesaplamadığının altını çizerek, "Burada yaklaşık 600 parça ürünümüz var. Bunları daha çok Yeşil’de ki antikacı arkadaşlardan, pazardan, hurdacılardan ve eski evlerden temin ettim. Bunları kendi evimde özel yaptırdığım cam bölmelerde muhafaza ediyorum." dedi. CİHAN

Yorumlar