Okullarda siyasi propaganda avı, BM’nin sözleşmesine aykırı

Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Kütükçü, bazı eğitim kurumlarında müfettişler tarafından çocuklara siyasi konulara ilişkin soru sorulması ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3’üncü maddesine di.

Google Haberlere Abone ol
Okullarda siyasi propaganda avı, BM’nin sözleşmesine aykırı

Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Kütükçü, bazı eğitim kurumlarında müfettişler tarafından çocuklara siyasi konulara ilişkin soru sorulması ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3’üncü maddesine dikkat çekti.

Kütükçü, "Sözleşmenin 3. maddesinde çocukları ilgilendiren tüm işlemlerde çocuğun yararının temel alınması gerektiğini vurgulanmaktadır. Çocuğun yüksek yararı ilkesi çocuklarla ilgili adli veya idari uygulamalarda çocuk yararına çözümün tercih edilmesini emreden, güçlüye karşı zayıfı koruyan en üst ilkedir. İdari makamlarda uygulayıcı konumda olanlar daima bu ilkeye uygun hareket etmek zorundadırlar." dedi.

Çocuk öğrencilerin kendilerini ilgilendirmeyen siyasi konularda okul yöneticilerine veya öğretmenlerine yönelik herhangi bir nedenle suçlayıcı beyanda bulunmasının istenmesinin, çocuğun yüksek yararına da aykırılık oluşturabileceğini söyleyen Kütükçü, “Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri tarafından çocuklara yönelik olarak sorulan okullarında devlet büyüklerine ilişkin hakaretin veya siyasi propaganda yapılıp yapılmadığına ilişkin soruların sorulması çocuklarda ruh sağlıklarının bozulmasına neden olduğundan pedagojik açıdan kabul edilemez.” diye konuştu.

UYGULAMA, ÖĞRENCİLERİN VE AİLELERİNİN FİŞLENMELERİNE YOL AÇABİLİR

30 Mart yerel seçimleri öncesinde bu tarz bir uygulamanın beraberinde bir çok sorunu getireceğine dikkat çeken Kütükçü, "Çocuk öğrencilere ve ailelerine siyasi konulara ilişkin soruların sorulması, onların siyasi düşüncelerinin öğrenilmesine ve dolayısıyla fişlenmelerine de yol açabilecektir. Fişleme, Türk Ceza Kanununun 135. maddesindeki kişisel verilerin kaydedilmesi suçu bağlamında suçtur." değerlendirmesinde bulundu.

‘Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devletidir. Kimse kanunlarla verilmeyen devlet yetkilerini kullanamaz’ diyen Kütükçü, sözlerine şöyle devam etti: "Kanunlarla verilen görev ve yetkiler ise keyfi bir şekilde, kamu yararı amacı dışında kullanılamaz. Özel teşebbüsün, derneklerin ve vakıfların ülkeye hizmet amacıyla ortaya koydukları eserlere keyfi bir şekilde devlet gücünün arkasına sığınarak zarar verilemez."



CİHAN

Yorumlar