O vahşetteki her detay tüyleri ürpertiyor!

6-8 Ekim olaylarında kurban eti dağıtan 4 gencin vahşice öldürülmesi olayı ilgili iddianamede yer alan her detay tüyler ürperten cinsten!

Google Haberlere Abone ol
O vahşetteki her detay tüyleri ürpertiyor!

Diyarbakır'da 6-8 Ekim 2014 olaylarındaki Kobani protestoları esnasında kurban eti dağıtan 4 gencin öldürülmesiyle ilgili tahkikat tamamlandı. Savcılık yönünden hazırlanmakta bulunan ve mahkemeye sunulan 53 sayfalık iddianamede tüyler ürperten detaylar yer aldı.

Sabah Gazetesi'nde yer sektör habere göre; IŞİD, Kobani'nin kocaman bölümünde kontrolü sağlayınca KCK ve HDP'nin halka sokağa dökülme çağrısıyla memleket geneline yayılan olayların fitili ateşlendi. 7 Ekim'de kurban eti dağıtırken saldırıya uğrayan Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökoğuz, evdeki kadının yardımı ile bir apartmanın 3'üncü katındaki daireye sığındı. Olayı öğrenen ev sahibi Hasan Okçu da eve gelerek Yasin ve arkadaşlarının dışarı çıkmalarını istedi. Yasin ve arkadaşları ile ev sahibinin benzeri polisi arayıp katkı isterken, ev sahibi Hasan Okçu ise saldırganlarla bağlantılı birisini aradı.

PKK KAMPINDA EĞİTİM

Bu sırada kapıdaki küme içerisinde bulunan ve PKK'nın kamplarında askeri eğitim sektör Uğur Doğanay, üst katın balkonundan perde ve çarşaf yardımı ile alt kata girip ilk ateşte Hasan Gökguz'u vurdu. Ardından Yusuf Er'e ateş etmek istedi. Yusuf, tuvaletteki sabun kutusunu fırlatınca silahını düşürdü. Ancak belinden çıkardığı ikinci silahla Yusuf Er'i elinden ve bacağından yaraladı. Bu sırada ev sahibi Hasan Okçu'nun verdiği anahtarla kapıyı açan Uğur Doğanay, dışarıda bekleyen grubu içeri aldı.

Grup, Yasin ve arkadaşlarını ateşli silahla vurup 3'ünü pencereden attı. Birini de sürükleyerek binadan çıkardı. Atıldıkları yerde can çekişen Yasin ve arkadaşları aşağıda bekleyen küme tarafından, satır, taş, değnek ve tekmelerle linç edilerek, üzerlerindeki kıymetli eşyaları gasp edildi. Evi arayan saldırganlar, yaralı durumda tuvalette buldukları Yusuf Er'i döverek binadan dışarı çıkardı. Yerde yatan 4 cesede azap edilirken, kaçmayı başaran Yusuf Er'in ardından ateş edildi. İsabet almayan Yusuf Er bir zaman kaçtıktan sonra bir sokakta bayılınca çevredekiler yönünden hastaneye kaldırıldı.

Ahmet Dakak'ın vücudunda 22, Hasan Gökguz'un vücudunda 20, Yasin Börü'nün vücudunda 15 kesici ve ateşli silah yarası belirleme edildi. Vücudunda aşırı sayıda bıçak yarası bulunan Riyat Güneş ise kafatası ezildiği için beyin kanamasından öldü.

Olay yerinden birleşen beyhude kovanların, 16 gün sonra Bağlar Polis Merkezi'ne silahlı hücum olayında uygulanan silahla tıpkı bulunduğu belirleme edildi. İddianamede 26'sı tutuklu 34 sanık hakkında, "Canavarca hisle eziyet çektirerek ansızın çok kişiyi öldürmek, memleket birliğini ve bütünlüğünü bozmak" suçlarından 5'er defa ağırlaştırılmış müebbet ve 40'ar sene hapis istendi.

'GEBERTİN ŞUNLARI' DİYE BAĞIRDILAR

Sanıkların yaptığı vahşi eylemler iddianamede tek tek şöyle anlatıldı:

Uğur Doğanay: Balkondan girip gençleri vurduktan sonra, kapıyı açarak içeriye girenlerle müşterek aşağıya attı.

Yıldız Doğanay (Uğur Doğanay'ın annesi): "Gebertin bunları" diye bağırarak kalabalığı yönlendirip provoke etti.

Ümit Doğanay (Uğur Doğanay'ın kardeşi): Olaylarda aktif yer aldı. Cesetleri defalarca tekmeledi.

Ahmet Tura: Grubu yönlendirdi. Yusuf Er'i döverek çıkarıp kalabalığın içine attı.

Abdurrahim Pamuk: Yasin ve arkadaşlarının sığındığı binayı görünce kalabalığa, "IŞİD'çiler buraya kaçtı, yakalayın" diyerek olayların içerisinde yer aldı.

Sedat Çoban: Binadaki kapıları tek tek çalarak Yasin ve arkadaşlarını aradı. Elinde sopayla eve girdi. Taşla cesetlerin başında bekleyerek slogan attı.

Mecnun Akkoyun: Yerde yatan cesetlere taşlarla saldırıp slogan attı.

Ahmet Biçici: Cesetler aşağıya atılırken, tekmelerle saldırıp gruptakilere "Öldürün, gebertin" diye bağırdı.

Mehmet Şah Yüce: Uyuşturucu kullanıp satırla cesetlere vurdu.

Ali Güler: Satır ve palayla eve girip yerde yatan yaralılara defalarca vurdu. Cesetlere, aşağıya atıldıktan sonra da vurdu.

Mahsun Kurt: Grup içerisinde yer alıp sloganlar attı.

Cihan Yıldız: Elinde sopayla küme içerisinde yer aldı. Cesetleri defalarca tekmeledi.

Remzi Özşan: Sopa ve palayla eve girdi. Cesetlerden birisini sürükleyerek sokağa çıkardı. Sopayla cesetlere vurup slogan attı. Ölenlerden ikisinin saati evinde bulundu.

Hasan Aldemir: Cesetlerin binadan atılması ve birinin sürüklenerek çıkarılmasında yer aldı.

Rıdvan Baş: Elinde tabancayla girdiği evden bir cesedi sürükleyip çıkardı. Cesetlerin başında elinde silahla kalabalığı yönlendirdi.

Ahmet Taylan: Taşla kalabalığın içerisinde yer aldı. Evinde bir tabanca bulundu.

Hasan Uyanık: Cesetlerden birisini pencereden aşağı attı.

Burhan Dicle: Uyuşturucu alıp elinde taş ve palayla cesetleri tekmeledi.

Ali Karakurt: Elinde taşla aşağıda bekleyip slogan attı.

Adem Kaçmaz: PKK üniformasıyla cesetlerin başında bekleyip slogan attı. Bulunamayınca meselesinde yakalama talimatı çıkarıldı.

Erkan Balaban: Elinde taşla cesetlere vurup slogan attı.

Mehmet Çağlar: Cesetlerden birinin dışarı çıkarılmasında yer aldı. Elinde sopayla cesetlere vurdu.

Resul Savur: Elinde sopayla kalabalığı yönlendirip slogan attı.

Abdulvahap Turan: Demir sopayla eve girip öldürülme olayında yer aldı.

Ersin Adıyaman: Evin odalarını tek tek arayıp, öldürülenlere sopayla vurdu.

Abdurrahman Turan, Burhan Ay, Cevher Türk: Cesetleri tekmeleyip slogan attılar.

Ahmet Arif Yusufoğlu, İsa Özel, Ersin Filizer, Ahmet Tanrıverdi: Sopayla binaya giren küme içerisinde slogan attılar.

'EL VE AYAKLARINI BAĞLAYIP ÖLDÜRDÜKTEN SONRA YAKALIM'

Korkunç vakadan yaralı kurtulan Yusuf Er'in tüyler ürperten ifadesi de iddianamede yer aldı.

İşte Er'in anlattıkları:

"Evin kapısını zorladılar. Biri, 'dinamit getirin, kapıyı uçuralım' diye bağırdı. Ev sahibi eşini ve çocuklarını bir odaya kilitledi. Bize ateş açan bir bireyin silahını paspas sopasıyla elinden düşürdüm. Ama belinden ikinci silahı çıkarıp beni elimden ve bacağımdan vurdu. Ev sahibi ise evin anahtarını saldırgana doğru fırlattı. O da kapıyı açınca aşağıdakilerin tümü içeriye doluştu. 3 el silah sesinden sonra 4 arkadaşımın öldürüldüğünü anladım. Ev sahibinin babası Hüseyin Okçu elinde kanlı bir keserle beni tuvalette bulup saldırdı. Beni sürükleyerek aşağı indirdiler. Gruptakilerden bir tanesi 'öldürmeyelim ki ibret olsun' dedi. Hüseyin Okçu da 'el ve ayaklarını bağlayıp öldürdükten sonra yakalım' dedi.

Kaynak: HABER7.COM

Yorumlar