'Ne yapacaksın imam efendi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kahramanmaraş mitinginde muhalefet partileri ile Fethullah Gülen'i hedef aldı.

Google Haberlere Abone ol
'Ne yapacaksın imam efendi?

Oğluna ilişkin yalan iddiaların ortaya atıldığını, içerisinde yalan, montaj ve dublaj bulunan broşürler dağıtıldığını belirterek, "Bunları ben tamamen o münafıklar silsilesi içerisindeki haşhaşilere benzetiyorum. Bunlar çete, örgüt, cemaat falan değil. Ancak kötü bir örnek çıktı diye, istismarcı fitneci örnek çıktı diye alimlerin, cemaatlerin, dernek ve vakıfların yıpratılmasına asla izin vermeyeceğiz" dedi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş Müftülük Meydanı'nda partisinin düzenlediği mitingde yaklaşık 50 bin kişiye konuştu. Kalabalıkta zaman zaman izdiham oldu. Baygınlık geçirenlere sağlık görevlilerinin müdahale ettiği miting alanında kendi arasında bazı kişilerin kavga etmesine tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "Bize yakışmaz. Burada birlik beraberlik içerisinde olmalıyız" sözleriyle partilileri uyardı. 

MİLLİ İRADEYİ GASPETMEK İSTİYORLAR 

Başbakan Erdoğan, miting alanına dolduran kalabalığa kentte 'Ağabey' anlamında kullanılan 'Ede' diye hitap etti. Kahramanmaraş'ın birçok yönüyle örnek kent olduğunu ifade eden Erdoğan, sokaklarda oynanan oyunları halkın gördüğünü ve amacın milli iradenin gaspı olduğunu belirterek, "Siz sokaklarda oynanmak istenen oyunu görüyorsunuz. Bir avuç seçkinin zümrenin sizin iradenizi nasıl gasp etmek istediğini çok iyi görüyorsunuz. Ama asla hüzünlenmeyin, başınızı asla öne eğmeyeceksiniz. Çünkü siz milletsiniz, siz bu ülkenin sahiplerisiniz. Siz inananlarsınız, siz üstünsünüz. Unutmayın Sezai Karakoç'un o muhteşem dizeleri ne diyor; 'Sakın kader deme, kaderin üzerinde bir kader vardır. Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır. Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır. Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır. Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.' Bütün tuzakların üzerinde hiç merak etmeyin bir tuzak vardır, tüm bu planların üzerinde bir plan vardır. Onlar ne yaparsa yapsınlar, bize millet yeter, bize Allah yeter" dedi. 

SOKAKTA ŞIMARIKLIK, VANDALLIĞA PRİM VERMEYECEĞİZ 

Sabırlı olarak sağduyularını muhafaza ederek 30 Mart'ı bekleyeceklerini ifade eden Erdoğan, "Biz sokaklarda taşkınlıklara, şımarıklıklara, vandallığa, terörizme asla prim vermeyeceğiz. Biz sabırla sandığı, sabırla 30 Mart'ı bekleyecek söyleyecek sözümüzü işte orada haykıracağız" dedi.

PARALEL YAPI AHLAKSIZ SALDIRI BAŞLATTI 

Mitinge katılanlara sık sık 'Sevgili Edeler' diye hitap eden Başbakan Erdoğan, paralel yapının yanına muhalefet, medya ve işveren ve marjinal sol örgütleri alarak Türkiye'ye karşı ahlaksız saldırı başlattığını dile getirerek şunları söyledi: 

"Bu paralel yapı yanına CHP'yi, MHP'yi, malum medyayı, malum işveren çevrelerini, hatta yanına marjinal sol örgütleri alarak Türkiye'ye ve devlete karşı ahlaksız bir saldırı başlattı. İnanın bunların ahlakı yok. Bunlar edepten nasiplerini almamışlar. Perde gerisinden iftiralar atıyorlar. Saklandıkları yerden kasetler yayınlıyorlar. Gizlendikleri inlerinden montajları piyasaya sürüyorlar. Türkiye düşmanı, millet düşmanı herkesle işbirliği yapıyor. İçeride ve dışarıda Türkiye'yi yıpratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Devletin içine sızmışlar. Düşünebiliyor musunuz; bir kısım polis, bir kısım yargı işbirliği halindeler. Sen bir Cumhurbaşkanını, Başbakanı, Genelkurmay Başkanını, Bakanları dinleyemezsin ama bunlar bunu yaptılar. Ondan sonra da 'biz yapmadık' diyorlar. Yiğit ol yiğit. Kimin nerede ne yaptığını artık öğreniyoruz. Biraz daha sabır, sonra nerede ne olduğunu ortaya koyacağız." 

KAİNATIN İMAMI YENİ PLANLAR YAPIYOR 

Kendilerine yönelik yeni planlar yapıldığını ifade eden Erdoğan, 35 yıldır yapılanların bedelini ödeyeceklerini dile getirerek, "Niye kaçıyorsunuz? Kainatın imamı Pensilvanya'da, siz de Pensilvanya'ya gidiyorsunuz. Şimdi yeni planlar yapıyorsunuz. Öyle mi? Sizin bundan sonra o planlarınız falan sökmeyecek. Çünkü siz Türkiye Cumhuriyeti devletinden daha güçlü değilsiniz. Gereği neyse onun bedelini ödeyeceksiniz. 35 yıldır yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz. Bu öyle kolay kolay göz ardı edilemez. Bunlar vatansever değil, örgütlerinin çıkarları her şeyin üzerinde. Türkiye'nin üzerinde görüyor ve her yolu meşru mübah kabul ediyorlar. Amaçlarına ulaşmak için her yol bunlarda meşru" dedi. 

NE YAPACAKSIN İMAM EFENDİ? 

Başörtülü kızların üniversiteye gitmesinin yolunu kendilerinin açtığını anlatan ve başörtüsü konusunda Fethullah Gülen'in 28 Şubat ve öncesinde farklı konuşmalar yaptığını söyleyerek eleştiren Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: 

"Bu yavrularımıza ne yaptılar. Başını örtmeyip açabilirsin, üniversiteye öyle gidin dediler. Hocaymış, ne hocası ya? Kalkıyorsun 28 Şubat'tan 10-15 yıl önce 'bu bir itikati meseledir' diyorsun. 28 Şubat'ta yeni vahiy mi geldi de 'başını açarak üniversiteye gidebilirsin' dedin. Ne çile çekti bu kızlar ya? Ama hepsini geride bıraktık işte normalleşme bu. Okullarımızda başı açık, başı örtülü birlikte kavga var mı? Buyurun kardeş kardeş kızlarımız birlikte ilim tahsil ediyorlar. Bak demek oluyormuş. Ne oldu? Bundan sonra çok çalışacak başaracaksınız en yüksek dereceli puanlarla en iyi üniversitelere gireceksiniz. Bunlara neyin nereye takıldığını göstereceksiniz. Bunlara 'uzaya uydu gönderdiniz de başörtümüze mi takıldı be' bunu söyleyeceksiniz. Bunu başaracaksınız. Geçen gün Kılıçdaroğlu; 'başörtüsü sorununu ben hallettim' diyor. Ya Kılıçdaroğlu bunu sen kime yutturacaksın. Senin ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Sizin zihniyetinizin ne olduğunu bu millet biliyor. Siz başörtülüleri çarşaflıları CHP otobüsünden apar topar atan partisiniz ya. Siz bu millete yıllarca zulmettiniz. Bu millete on yıllarca zulmetmiş, bu milletin değerlerini ayaklar altına almış partiyle Pensilvanya işbirliği yapıyor. Şimdi ona oy istiyorlar. Duyuyorsunuz değil mi, MHP'ye oy istiyorlar. Sütçü İmam Kahramanmaraş'ta 'benim bacımın başörtüsüne dokunamazsınız' diyerek ilk kurşunu atmış, istiklal mücadelesinin ateşini yakmıştır. Sütçü İmam, Rıdvan Hoca'ların kahramanlığıyla kurulan Cumhuriyet'te maalesef CHP; Kuran kurslarını, imam hatipleri başörtüsünü, manevi değerleri tahkir etti, yasakladı. Sütçü İmam 'benim bacımın örtüsüne dokunamazsın' derken bu Pensilvaya çıktı 'başörtüsü füruattır' dedi. Şimdi röportaja başlamış, hadi bakalım yap röportajları eteklerindekini bir dök. CHP iktidarı döneminde tek parti dönemlerinde yıllarca camiler kapatıldı, ahıra depoya çevrildi, ezanın aslı yasaklandı, çocuklara Kuran öğretilmesi yasaklandı, kitaplar yakıldı, yasaklandı, toplatıldı. Alimlere çok ağır cezalar, zulümler yapıldı. Saidi Nursi'ye hem hayattayken hem vefat ettikten sonra zulmedildi. İşte bu Pensilvanya hem de merhum Saidi Nursi'nin izinden giden bu Pensilvanya şu anda CHP ile birlikte hareket ediyor. Bu CHP'ye oy istiyor. Birde şu yalan 'ben bugüne kadar oy kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım' diyor. Ya ne yapacaksınız imam efendi? Sadece istikamet verecekmiş, AK Parti karşısında en güçlü kim CHP oyu ona verin. Kim MHP oyu ona verin, kim BDP oyu ona verin. Bunlar tamamen istikameti şaşırmış vaziyetteler. Bunların ittifakından Türkiye lehine bir şey çıkmaz. Bunların yol arkadaşlığı Türkiye'ye hayır getirmek, kirli şer ittifakıdır. Unutmayın; kırk çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz." 

HAŞHAŞİLERE BENZETİYORUM 

Miting alanında bulunan kadın ve erkeklere 'Abi' ve 'Abla' diye hitap eden ve 30 Mart'a kadar kapı kapı dolaşmalarını söyleyen Başbakan Erdoğan, oğlunun avukatı olduğunu söyleyen bir kişinin gazetelere yansıyan sözlerinin yalan olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: 

"Siz kapı kapı dolaşın ve kapınızı çalan abla abiler olursa da onlara 'partinizi kurun öyle gelin' demeyi unutmayın. Bunlarda iftiranın, yalanın her türlüsü var. Takiye bunlarda; işte en son bir tane daha yandaş gazetelerde kalkıyorlar oğluma bir iftira daha atıyorlar. Benim oğlumun avukatıymış; kimse ne tanıyoruz ne biliyoruz. Oğlumun böyle bir avukatı yok. Oğlumun şu anda oturduğu yere yakın bir yerde sitede evleri varmış. Hiç yakından uzaktan alakası yok, böyle bir avukatı da yok. Böyle bir sahtekarlık olmaz. Broşürler dağıtıyorlar içinde A'dan Z'ye yalanlar, montajlar, dublajlar var. Bunları ben tamamen o münafıklar silsilesi içerisindeki haşhaşilere benzetiyorum. Bunlar çete, örgüt, cemaat falan değil. O tertemiz pırlanta gibi cemaatler var. Biz unutmayın Allah'ın huzurunda rükudan başka bir yerde eğilmeyiz. Bize bugüne kadar boyun eğdiremediler, bundan sonra da asla eğdiremeyecekler. Türkiye'de ömrünü ilme adamış içi dışıyla alim olan gönül insanlarımız var. Türkiye'de kendisini talebe yetiştirmeye adamış, karşılık beklemeden almadan vermeyi şiar edinmiş samimi cemaatler var. Kendisini yardımlaşma, paylaşmaya adamış, mazlumlara adamış vakıf dernekler var. Gerçekten vatanını seven, milli manevi değerlere bağlı öğrenciler yetiştiren okullarımız var. Kötü bir örnek çıktı diye istismarcı fitneci örnek çıktı diye alimlerin, cemaatlerin, dernek ve vakıfların yıpratılmasına asla izin vermeyeceğiz. İyi ve kötüyü ayıracak, geçmişte olduğu gibi geleceği hayır üzerinde inşa etmeye devam edeceğiz." 

CASUSLUKLA MÜNZEVİ HAYAT YAŞANMAZ 

Başbakan Erdoğan, inzivaya çekildiğini söyleyen Fethullah Gülen'i eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Pensilvanya'daki bu zat 99'da buradan giderken onun yakın arkadaşları; 'inzivaya çekildi' diyordu. Şimdi kendisi ne diyor; 'ben münzevi hayatı yaşıyorum', 'dünya işleriyle ilgi alakam yok' diyor. Münzevi kimdir? Tarif ediyorum; kendini Allah'a adamak için dünyadan el etek çeken kişidir. Sadece Allah rızası için çalışan kişidir. Casusluk peşinde koşmayan kişidir. Gerçek kimdir; bizim maneviyat dünyamızın yıldızları İbrahim Ethem, Abdülkadir Geylani, Saidi Nursi'dir. Ananas gönderen, ihale dağıtan, casusluk yapan, tehdit ve şantaj peşinde koşan holding, banka kuran kişi münzevi olamaz. Bu kişi dibine kadar dünyaya batmış dünyevidir. Ajanların, fitnelerin, casusların Türkiye'ye hükmetmesine müsaade etmeyiz. İftira, yalan montajlarla bu ülkenin esir alınmasına izin vermeyiz. Sesi çok çıkanların, şımarıkların, edepsizlerin sokağı teslim almasına müsaade etmeyiz, göz yummayız. Biz 77 milyonun bu ülkede kardeşçe yaşamasını her zaman savunduk ve savunacağız. Biz kardeşlik için mücadele verdik bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ölümleri durdurmak, gözyaşını dindirmek için çırpındık ve buna devam edeceğiz. Çoğunluğun azınlığa hükmetmesine rıza göstermeyiz ama azınlığın çoğunluğu tahakküm altına almasına da müsaade etmeyiz." 

TARİHİN EN BÜYÜK İHANET GİRİŞİMİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ 

Türkiye'nin oynanmak istenen kirli oyunları bildiğini; 27 Mayıs ve 12 Eylül'de onlarca gençlerin öldüğünü, 30 yıl süren bölücü terör saldırısında 40 bin insanın hayatını kaybettiğini, 8 bin asker, polis ve korucunun şehit olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Yeni acılar yaşansın istemiyoruz. Gençlerin ölmesini öldürmesini asla istemiyoruz. Anne babaların üzülmesini, yüreklerin yanmasını istemiyoruz. Çocukları, gençleri sokaklara iterek, tahrik ederek, ölümüne sebep vererek, kirli emellere ulaşılamayacağını herkes bilsin. Bu kirli oyunları Türkiye çok yaşadı, gördü ve yeni oyunlara tahammülümüz yok. Pensilvanya için Türkiye'de insanların ölmesi bir şey ifade etmiyor olabilir. CHP için zaten hiçbir şey ifade etmiyor. Bu Bahçesi için de ifade etmiyor olabilir. BDP için gençlerin çatışması elverişli rant ortamı olabilir ama ben sağduyulu sorumlu kişileri bu oyunu görmeye ve 'dur' demeye davet ediyorum. Tarihimizin en büyük ihanet girişimlerinden biriyle karşı karşıyayız. 40 yıldır devlet içinde sinsice yerleşen bu yapı herkesi ateşe atmaya çalışıyor. Uluslararası gazete ve televizyonlarda Türkiye aleyhine yayınlar yaptırıyor. Türkiye düşmanı odaklarla işbirliği yapıyorlar. Türkiye içinde CHP, MHP, BDP'yi şantajla, tehditle kendi saflarına çektiler, kendi oyuncakları haline getirdiler. Yargı, emniyet içinde kurdukları çetelerle adeta emniyet hukuk sistemini sabote etmek istediler. Mertçe meydana çıkamıyorlar, cesarete partilerini kurup sandığa gelemiyorlar. Kendi kimlikleriyle ortaya çıkmak yerine iftira ve edepsizliği tercih ediyorlar. Millet bu çirkinliği çok net gördü. Bu ahlaksızca saldırıların, hain ve alçakla saldırılara 30 Mart'ta cevap vereceğiz" diye konuştu.

GAZETELERİNİ ALMAYIN 

Başbakan Erdoğan konuşmasının son bölümünde 'bu kişilerin dershane ve okullarındaki çocuklarınızı çekin' alın diye seslendiği miting alanında bulunanlardan bu kişilerin yayın organlarını evlerine sokmamalarını isteyerek, "Bunların dershane ve okullarınızdan çocuklarınız varsa çekip alın. Hafta sonlarında Milli Eğitim Bakanlığı olarak ücretsiz takviye kursları vereceğiz. Devletin okulları bize yeter, bunlara gerek yok. Bunların yayın organlarını da kesinlikle evelerinize sokmayın. Bizim okuyacağımız dürüst, yalana yanlışa prim vermeyen gazeteler çok, bunlara güç vermeyin. Dikkat edelim yandaş medyalarına dikkat edelim. Yere sağlam basalım, bu bir İstiklal mücadelesidir" dedi. 

2 BİN 700 POLİS GÖREV YAPTI 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, miting düzenlediği 34'üncü kent olan Kahramanmaraş'a yaklaşık 1,5 saat gecikmeli geldi. Saat 16.00'da başlayacağı bildirilen mitinge Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gençlik ve Spor Hizmetleri Bakanı Akif Çağatay Kılınç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Adalet Bakan Yardımcısı Veysi Kaynak, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve Kahramanmaraş milletvekilleri de katıldı. Erdoğan'ın mitingi nedeniyle kentte; Adıyaman, Gaziantep, Hatay ve Osmaniye'den gelen takviye polislerin de aralarında bulunduğu 2 bin 700 polis memuru görev yaptı. Miting sırasında polis helikopteri havadan, keskin nişancılar ise alanın çevresindeki binaların çatılarında görev yaptı. 

BAŞBAKAN SENDELEDİ 

Konuşmasını tamamlayan ve partisinin belediye başkan adaylarını yanına çağırarak destek isteyen Başbakan Erdoğan daha sonra miting alanında bulunanlara karanfil ve Kahramanmaraşsapor kaşkolü attı. Başbakan Erdoğan kaşkol atarken ayağının ses sistemindeki bir kolona çarpınca sendeledi. Düşme tehlikesi geçiren Başbakan Erdoğan, çarptığı kolondan ve korumalarından destek alarak yeniden dengesini sağladıktan sonra kaşkol atmayı sürdürdü. 

MHP'Lİ ADAY BÜROSUNU 'SAYGI' GEREĞİ KAPATTI 

Öte yandan miting alanı yakınında bulunan MHP Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Tahir Akgemci, seçim bürosunun önüne 'Demokratik saygı gereği seçim büromuz Başbakanın mitingi süresi sonuna kadar kapalıdır' yazılı afiş astığı ve kapalı olduğu görüldü. Mitinge gelenlerin dikkatini çeken bu davranış, AK Partili bazı yetkililer tarafından da takdir edildi.

Yorumlar