Nasıl yapıyorsun bu işleri?
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Artvin'de yaptığı konuşmada Fethullah Gülen'i eleştirmeye devam etti.
Başbakan Erdoğan "Benim ülkemi oradan niye karıştırıyorsun?
Ülkeme fitneyi niye sokuyorsun? Yalan, takiyye bunlarda. Milyar
dolarlar falan. Neymiş, bir tane ceketi varmış. Bir ceketin cebine
milyarlarca dolar sığar mı? Nasıl yapıyorsun bu işleri?" dedi.
Rize'nin Güneysu ilçesindeki evinden saat 10.00'da ilçe merkezine
gelen Başbakan Erdoğan'ın geçeceği yollara çok sayıda pankart
asılması dikkat çekti. Başbakan'ı Artvin'e götürmek için Güneysu
stadında bekleyen helikopterin yanına iniş yapmaya çalışan bir
başka helikopter ise, alçaldıkça sağa sola yalpaladıktan sonra
inişten vazgeçip yükseldi ve uzaklaştı. Daha sonra Güneysu stadına
gelen Erdoğan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile birlikte
helikopterle Artvin'e hareket etti. Eşlik eden 4 helikopterle
birlikte Artvin'e gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Valilik önünde
yaklaşık 5 bin kişiye hitap etti.
UMARIM NEVRUZ BARIŞI KALICI OLUR
Nevruz Bayramı'nı kutladığını belirten Başbakan Erdoğan şunları
söyledi:
"Kardeşlerim, bugün 21 Mart. Uluslararası camiada özellikle Türk
dünyasında Nevruz Bayramı. Tüm İslam- Türk dünyasının nevruz
bayramını kutluyorum, tebrik ediyorum. İnşallah nevruz bayramının
baharı kalıcı olur. Nevruzun barışı kalıcı olur. İnşallah
birilerinin istismar vesilesi olmaz. İnşallah o barış ateşini
yakanlar onun istismarını yapmaz. Ben inanıyorum ki Artvin bunun
zaten şuurunda, idrakinde. İnşallah bu anlayışla yola devam
ediyoruz."
SİZİ GİDİ GEZİCİLER SİZİ!
Başbakan Erdoğan, Artvin'e gelirken helikopterde bir şeyin
dikkatini çektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Arka taraftan Çoruh nehri akıyor. Baktım ki orada vahşi çöp
depolama var. Bu çöp depolamanın suyu, sızıntısı nereye akıyor?
Çoruh nehrine akıyor. Hani bunlar çevreciydi. Öyle demiyor mu Halk
Partisi. Bu geziciler çevreci değil miydi? Sizi gidi Geziciler
sizi! Koskoca İzmir hala vahşi çöp depolama yapıyor. Ama İstanbul
modern depolama yapıyor. Ne demek o. O modern depolama ile
sızıntıları minimize ediyorsunuz. Çöpten kompost gübre üretiyoruz,
parklarda kullanmak için. Doğal gübre bu. Kimyasal değil. Ayrıca
yine çöpten enerji üretiyoruz. İstanbul bunu yapıyor, İzmir onu
yapıyor. CHP ile Ak Parti'nin farkı bu işte. Birisi vahşi birisi
modern depolama. Burada da vahşi dönem kapanacak. Modern döneme
gireceğiz. Size bu yakışır. Şu andaki durum değil. Demokrasi,
şehir. Lafla bu işler olmuyor. Biz zaten kendimizi ispat etmiş
insanlarız. Artvinli İstanbul'u bilir. 4.5 yıl belediye başkanlığı
yaptım. O zaman İstanbul çöp dağları ile kaplı mıydı, susuzluk,
hava kirliliği var mıydı? Bunların hiçbiri burada da olmaz. Şu
vahşi depolama, şu çöp buradan ancak bizimle kalkar. Halk
Partililerle kalkmaz. Buraya doğalgazı getireceğiz. Cankurtaran
tüneli bittiğinde orada gerçekten canlar kurtulacak."
UZUN ADAM SİZLERE KURBAN OLSUN YA!
Miting alanındaki partililerin, 'Uzun adam geliyor, Artvin hizmet
görüyor' sloganlarına "Uzun adam sizlere kurban olsun ya" diye
yanıt veren Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Ablalar türemiş. Bu
Pensilvanya'nın ablaları kapınızı çaldığı zaman herhalde gereğini
söylüyorsunuz. Yavrularımızı yurtlarından, evlerinden atıyorlar.
Niye? Onlar gibi düşünmüyorlar diye. Siz torba mahsulümü
istiyorsunuz? İnsan istediği gibi düşünür. Hoca efendi midir,
istihbarat şefi midir belli değil. Dinlemeyse dinleme, görüntüyse
görüntü. Her numara var. Gece bir alüfte ile siyasetçi
bir araya gelecekmiş, hemen Türkiye'de tanıdığı birini aramış, 'Git
haber ver' demiş. Şu hale bak. Sana mı kaldı bu iş? Bir Müslüman
bir Müslüman'ı dinlemeyi gözetlemeyi, yapamaz. Hiçbir insana
yapamaz. Bu bizin inancımızda yok. Sen Türkiye'yi, bu vatanı çok mu
seviyorsun? Ne işin var Pensilvanya'da? Çık gel buraya. Siyaset
yapacaksan burada yap. Sonra öyle alüftelere takılma. Bizim güzel
insanımız var. Nedir bu yanlış? Benim ülkemi oradan niye
karıştırıyorsun? Ülkeme fitneyi niye sokuyorsun? Yalan, takiyye
bunlarda. Milyar dolarlar falan. Neymiş, bir tane ceketi varmış.
Bir ceketin cebine milyarlarca dolar sığar mı? Nasıl yapıyorsun bu
işleri. El ele omuz omuza vereceğiz. Bir olacağız, iri olacağız,
diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Şunu
unutmayın; Kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır. İlke budur.
Şu anda Kılıçdaroğlu'na oy toplayan Pensilvanya onunla birlikte
haşrolunacaktır. Başka bir şey söylemeye gerek var mı?"
BUNUN ADI NORMALLEŞMEDİR
Türkiye'ye başörtülü kızların üniversite kapılarından çevrildiği
günler yaşandığını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ah benim başörtülü kızlarım. Ne dertler çektiler. Üniversitenin
kapısından çevrildiler. Ne oldu? Sabrettik. Sabrettik ve zafere
ulaştık. Şimdi 4+4+4'le beraber 12 yıllık zorunlu eğitimle
Türkiye'nin önünü açtık. Artık başörtü sorunu var mı? Katsayı
engeli var mı? İstediğin üniversiteye gidebiliyor musun? Devlet
dairesinde başörtülü olarak memuriyet başladı mı? Bunun adı
normalleşmedir. Başı açık başı örtülü kardeşim yan yana. Kardeşlik,
birlik, beraberlik bu. Ayırdılar vatandaşı, ayırdılar. Birbirine
düşürdüler. Sıkıntı buydu. Birisi Kürtçülük yapıyor, siyasi
Kürtçülük, bir parti siyasi Türkçülük yapıyor. CHP de 'ben
kumsalların partisiyim' diyor. Ama biz 77 milyonun partisiyiz. Ben
kimseyi kimliğinden dolayı sevmiyorum, Beni yaradan Allah onları da
yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız bu. Onun için tek bayrak
dedik, tek millet dedik, Reklamı izliyorsunuz di mi? Nasıl? Ona da
yasak getirdiler. Neyse çözüm bitmiyor. Ak Parti'de çözüm bol."
BUNLAR LAF MİLLİYETÇİSİ
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Artvin'e geldiğinde hiçbir plan ve
projeden bahsetmediğinin de altını çizen Erdoğan, şöyle devam
etti:
"Bizim bahsetmemize gerek yok zaten. Şuralardaki yaptığımız
barajlar zaten bizi anlatıyor. Deriner'e bak, bizi gör. Muratlı'ya
bak, bizi gör. Tamamlamak bize nasip oldu. Biz dağları delerek
geliyoruz. Buralarda milyonlarca kilovat saat enerji üretiyoruz.
Ziya Paşa güzel söylemiş, 'Eşek ölür kalır semeri. İnsan ölür kalır
eseri' diye. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Onlar iftiralarla
konuşuyor. 79 senede Cumhuriyet tarihinde Türkiye'de 6 bin 100
kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 12 senede 17 bin kilometre yol
yaptık. Cumhuriyet tarihinde yapılan dersliğin yarıdan fazlasını
biz yaptık. 205 bin derslik yaptık. MHP gitti IMF'ye borçlandı.
Bize 21.5 milyar dolarla devretti. Biz ödedik o borcu. Şimdi IMF
bizden borç istiyor. Merkez Bankası'nın kasasında 27.5 milyar
dolarcık vardı. Şimdi 128 milyar dolar var. Bir de utanmadan
sıkılmadan milliyetçiyiz diye geçiniyorlar. Bırakın bu işleri ya,
geçin bu işleri. Bunlar mı vatansever, milliyetperver? Bunlar laf
milliyetçisi. Bunlar bol bol siyasi Türkçülük yapsınlar. Biri de
siyasi Kürtçülük yapıyor. Ama biz bu millete hizmet etmeyi tercih
etmişiz. İşçiyi memuru bunlar sömürdü. Türkiye'nin büyümesini
hazmedemeyenler var, bizi kıskananlar var. Ama biz onlara rağmen
büyüyeceğiz, güçleneceğiz. Uluslararası toplantılarda bize
'Türkiye'yi tanıyamadık. Yolları hava limanlarınızı gördük,
şaşırdık' diyorlar. Geldiğimizde hava limanlarımız kümes gibiydi.
26 tane vardı, şimdi 52 tane var."
HAVAALANI VE İLÇE SÖZÜ VERDİ
Erdoğan konuşmasının sonunda Rize – Artvin arasına bir havalimanı
ve Hopa'ya bağlı Kemalpaşa Beldesi'ni ilçe yapma sözü vererek, "Bu
can bu tende oldukça biz bu vatana bu millete hizmetkarız. Aşık
Veysel gibi, 'uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece"
dedi.
Konuşmasının ardından vatandaşlara kaşkol ve karanfil atan Başbakan
Erdoğan, helikopterle Rize'ye hareket etti.
Yorumlar