Mustafa Sarıgül: Dindarlara karşı değiliz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, CHP'nin değiştiğini belirterek dindarlara karşı olmadıkları söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Mustafa Sarıgül: Dindarlara karşı değiliz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, CHP'nin değiştiğini belirterek dindarlara karşı olmadıkları söyledi. Sarıgül, "CHP’de artık köklü bir değişim oldu. Örfüne, geleneklerine bağlı, inançlarına saygı duyan bütün yurttaşlarımıza CHP açık, İstanbul Belediyesi açık. Şişli Belediyesi’nde kapalı kardeşlerimizle nasıl ilişkimiz varsa İstanbul’da da kardeşlerimiz çok rahat olsun." dedi.

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, gündeme ve projelerine ilişkin Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan’ın, seçimler yaklaştıkça ayrıştırıcı ve sert bir dil kullanmaya başladığını kaydeden Sarıgül, özellikle Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketi’ne yönelik suçlamalarına tepki gösterdi. Başbakan’ın tavrının kendisini çok üzdüğünü kaydeden Sarıgül, “Ülkesini yönetenlerin, yönettikleri toplumla dost olmaları lazım. Başbakan’ın isim vererek eleştiri yapmasını çok insafsızca buluyorum. Sizin rakibiniz bile olsa onun bir nezaketi zarafeti vardır. Kaldı ki sizin rakibiniz değil. Hizmet, dünyanın her noktasında, Türkiye’nin her noktasında gönüllülük esasına göre oluşan bir oluşumdur. Ben de okullara çok destek verdim. Kur’an kurslarına çok destek verdim. Cemevlerine de destek verdim. Bunu vermeye de devam edeceğim. Bazen ilişkileriniz bozulabilir ama iyi günler için bir şey konuşmamanız lazım. Başbakan’ın, halkın verdiği yetkiyi devlet gücü olarak kullanmasını doğru bulmuyorum. Kaldı ki hizmet bir siyasi parti değil. Hizmetin hiçbir siyasi parti ile hiçbir siyasi adayla, kuruluşla bağlantısının olması söz konusu bile değildir. Hizmet bakar, iyi adaylar varsa, özellikle yerel yönetimde destekler. Bu Hizmet’e yapılan en büyük zulümdür ve en büyük haksızlıktır.” şeklinde konuştu.

‘KANALİSTANBUL DOĞRU BİR OLAY DEĞİL’

İstanbul’da çevre değerlerine sahip çıkılmasından yana olduğuna dikkat çeken Sarıgül, kamu arazilerinin yapılaşma değil yeşil alan olarak kullanılması gerektiğini belirtti. Sarıgül, “Kuzey ormanlarını korumak durumundayız. Özellikle birçok kamu arazisi var. Kamu arazilerinin yapılaşma değil yeşil alan olmasını arzu ediyorum. Ben İstanbul’da bilimin, doğanın ve çevrenin kabul etmediği hiçbir projeye kesinlikle imza atmayacağım. Özellikle Kanalistanbul doğru bir olay değil. Burada büyük bir sıkıntı var. Kanalistanbul yapılırsa Marmara Denizi’ni tamamen kaybedeceğiz. Üçüncü havaalanını yapılmasını doğru buluyorum ancak mutlaka Silivri’ye yapılması lazım. Kuzey ormanları şehrimizin tek nefes alan yeri. Şu anda İstanbul’da üçüncü köprü münasebetiyle bir milyon 200 bin ağaç kesildi. Bir milyon 200 bin ağaç daha kesilecek. Biz oraları bile tünellerle geçmemiz lazım. Hiçbir zaman ağaçları kesmememiz lazımdı.” ifadelerini kullandı.

Üçüncü köprüye yönelik bir durdurmanın olamayacağını anlatan Sarıgül, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Durdurma olmaz ama en azından kavşak çıkışlarını engelleyebiliriz. 2 milyon ağacın daha kesilmesini önleyebiliriz. Bunları merkezi hükümet ile görüşeceğiz. Devletin devamlılığı esastır ama o güne kadar merkezi hükümet de kalmaya bilir. Çünkü İstanbul seçimleri birçok şeyi belli edecek. İstanbul’u kaybedecekler ve o zaman erken seçim gündeme gelir. Türkiye bir kez daha AK Parti hükümetine tahammül edemez çünkü insanlar arasında kutuplaşma yapıyor. Sayın Başbakan ‘benim gibi düşünenler benim diğerleri ne yaparsa yapsın’ diyor. Ben yurttaşlarımın yüzde yüzünü kucaklamak istiyorum.”

‘MAL VARLIKLARIMIZI KAMUOYU İLE PAYLAŞACAĞIZ’

Belediye başkanlığını kazanması durumunda yerli firmalarla durum tespiti yapacaklarını anlatan Sarıgül, “Uluslararası arenada geçerliliği kabul edilen yerli firmalarımızla bütün planlamayı yapacağız. Bütün ihaleleri, bütün belediyemizin gelir ve giderlerini sosyal ortamda bildireceğiz. Ben belediyemizin şeffaf ve bütün yurttaşlarımıza hesap verebilir noktada olmasını çok arzu ediyorum. Belediyede göreve başlayınca biz bütün mal varlıklarımızı açıklayacağız. Ben bütün siyasilerin bu konuda şeffaf olmasını istiyorum. Zaten Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu noktada aldığı karar var. Bütün CHP’li adaylar o gün gidecekler ve mal varlıklarını kamuoyu ile paylaşacaklar.” dedi.

‘SEÇİMİ 3 PUAN ÖNDE KAZANACAĞIM’

Yapılan çalışmalar neticesinde seçimi kazanmak için önemli bir noktaya geldiklerini vurgulayan Sarıgül, bu düşüncelerini şöyle açıkladı: “Şu anda biz iyi bir noktadayız. AK Parti’nin yaptığı anketlerde bile 4 puana düştüğümüze göre, onlar kararsızları kendilerine göre dağıtıyorlar. 4 puan biz geride gözüküyoruz. Onlar kararsızları eşit olarak dağıtıyor ancak artık kararsızlar kararını vermiştir. Biz bu ipi göğüsleyeceğimiz kanısındayım. Ben muhtemelen 3 puan farkla bitireceğim. Rakam veremiyorum ama 42’nin üzerinde bir oy alacağım. Çok dolaştık, çok çalıştık biz artık gecekondu bölgesinde daha da iyiyiz, daha da iyi bir noktadayız. O mahalleler beni çok iyi tanırlar. O mahallelerle ilgili benim çok iyi projelerim var. Şu anda İstanbul’un her ilçesinde varız. Birçok ilçede de Sayın Topbaş’tan daha çok oy alacağız.”

‘CHP’DE KÖKLÜ BİR DEĞİŞİM OLDU; DİNDARLARA KARŞI DEĞİLİZ’

CHP’ye karşı dindarların şüphesinin devam edip etmediğine ilişkin soruya da Sarıgül, şöyle cevap verdi: “Ben de inançlarına saygılı, mutaassıp bir ailenin çocuğuyum. Bizim ailemiz de kapalı bir ailedir. Benim ablam da yengem de rahmetli annem de biz hep kapalı bir aileyiz. Benim gelinim de açık. Türkiye’de artık böyle bir konu olmaz. Başörtüsü yasağının kalkmasını isteyen en önce Kemal Kılçdaroğlu’dur. Sayın Erdoğan bunu istismar etmek istedi. Kaç yıldır getirmedin son seçime yakın getirdin, CHP buna karşı çıksın diye. CHP’de artık köklü bir değişim oldu. Örfüne, geleneklerine bağlı, inançlarına saygı duyan bütün yurttaşlarımıza CHP açık, İstanbul Belediyesi açık. Şişli Belediyesi’nde kapalı kardeşlerimizle nasıl ilişkimiz varsa İstanbul’da da kardeşlerimiz çok rahat olsun. CHP dinle barışıktı zaten, ama öyle anlatılıyordu. Sayın Baykal döneminde biraz öyleydi. Kılıçdaroğlu’nun döneminde daha fazla barıştan yana, özgürlükten yana, hizmetlerin çok iyi gitmesinden yana ve ötekisi olmayan bir anlayışla çalışmalarımıza devem ediyoruz.”

‘BENİM DÖNEMİMDE, İSTANBUL’DA TEK BİR DİLENCİ OLMAYACAK’

Bir toplantıda ‘Suriyeli dilenciler yüzünden turistler İstanbul’a gelmiyor’ şeklinde ifade kullandığı ve bu nedenle eleştirildiği sorulan Sarıgül, konuşla ilgili şu cevabı verdi: “Orada bir yanlış anlaşılma oldu. O tweeti atan da Star gazetesinden bir arkadaşımız. Orada başka bir şey bulamadı. Bütün projelerimizde bulamadı. Ben şunu söyledim. ‘Suriye’den gelen insanlara yardımcı olmamız lazım. Onların ben sokaklarda dilenci olarak kalmasını arzu etmiyorum.’ Rahmetli Özal binlerce soydaşı buraya getirdi ama bir tanesi sokakta kalmadı dilenci olmadı. Hepsinin aşlarını ve işlerini en iyi şekilde verdi. Suriye’de zulüm var, yardımcı olmak lazım ama gelenleri sokaklarda bıraktığınız zaman gerçekten turistler gelemiyor. İstanbul’da benim dönemimde bir tek dilenci, bir tek tinerci kalmayacak.”

‘5 YILDA 200 KİLOMETRE METRO YAPACAĞIZ’

Göreve gelince İstanbul’a 5 yılda 200 kilometre metro yapacağını söyleyen Sarıgül, AK Parti dönemindeki icraatları da eleştirdi. Sarıgül, “Bir yurttaşımız ne ister? Evinden işine, işinden evine giderken çok rahat gitsin gelsin. Bir yılda trafikte 7,5 milyar dolar kaybediyoruz. 200 kilometre metroyu İstanbul’a kazandıran ve ulaşım sorunun büyük oranda çözen Başkan olacağım. Sayın Topbaş 20 yılda 68 kilometre metro yaptı. Sayın Topbaş daha çok laleye önem verdi, laleleri planladı. İstanbul sularının bile yüzde 72’si şu anda arıtılmadan denize veriliyor.” ifadelerini kullandı.

‘SİLUETİ BOZAN BİNALARI MUTLAKA TIRAŞLAYACAĞIZ’

Tarihi yarımadanın siluetini bozan binalarla ilgili de konuşan Sarıgül, şunları söyledi: “İstanbul’da siluet konusu önemli. İstanbul’u önemli ölçüde sıkıntıya sokmuştur. Ben o bina sahiplerinin haklarını ve hukuklarını koruyacağım ve mutlaka o binaları tıraşlayacağım. Geçmişte Park Otel nasıl tıraşlandıysa aynı şekilde orayı biz kesinlikle tıraşlamamamız lazım. Çünkü bir kere daha Topkapı Sarayı’nı bulamayız. Bir kere daha Süleymaniye Camii’ni bulamayız. Görüntü gerçekten sıkıntı veren bir görüntüdür. Biz bu sorunu mutlaka ve mutlaka çözmek sorundayız.”

CİHAN

Yorumlar