Muş Barosu: Halepçe katliamını unutturmayacağız

Muş Barosu Başkanı Avukat Feridun Taş, 5 bin kişinin öldürüldüğü Halepçe katliamını unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Muş Barosu: Halepçe katliamını unutturmayacağız

Muş Barosu Başkanı Avukat Feridun Taş, 5 bin kişinin öldürüldüğü Halepçe katliamını unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi. Halepçe'de, uluslararası sözleşmelerin ihlal edildiğini ifade eden Taş, “Kürtler ve vicdan sahibi olan herkes için kara bir gün olarak tarihe geçen Halepçe katliamında Cenevre Sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Soykırımı Önleme ve Cezalandırılması Sözleşmesi ile Kimyasal Silahların Kullanımının Yasaklanmasına Dair Sözleşme başta olmak üzere tüm uluslararası sözleşmeler ihlal edilmiştir." dedi.

Muş Barosu Başkanı Avukat Feridun Taş, 5 bin kişinin öldürüldüğü Halepçe katliamıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Muş Baro Başkanlığı’na ait avukatlar lokalinde ilk olarak Halepçe katliamından görüntülerin izlenmesinden sonra bir açıklama yapan Baro Başkanı Avukat Feridun Taş, Kürtlerin katliamlarla geçen bir tarihi olduğunu söyledi.

Kürtlerin tarih boyunca vahşetlerin en acısını Halepçe'de yaşadığını ifade eden Feridun Taş, şunları ifade etti: “Kürtlerin Orta Doğu’da yaşadığı tarih dramatik bir tarihtir. Kürtlerin Enfal’den Halepçe’ye, Dersim’den Zilan’a, Kamişlo’dan Roboski’ye katliamlarla geçen bir tarihleri vardır. Bundan 26 yıl önce Orta Doğu’nun kadim halklarından biri olan kürtler, tarih boyunca yaşadıkları vahşetlerin belki de en acısını yaşadılar. Dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin yönetimindeki BAAS rejimi, Kürdistan coğrafyasında gelişen Kürt muhalefetini bastırmak ve Irak-İran savaşında Kürtlerin İran’a yardım ettiklerini bahane ederek, Kürtlere karşı Arapça’da “savaş ganimeti” anlamında olan “Enfal” hareketini başlattı. Irak yönetimi, 16 Mart 1988 yılında Avrupa devletleri tarafından üretilen kimyasal silahlarla Halepçe kentini bombalamaya başladı. Kimyasal gazlarla insanlar, hayvanlar öldürülmüş, doğal yaşam tahrip edilmiş, ağaçlar yakılmıştI. Halepçe’ye, Halepçe’nin köylerine ve dağlarına atılan bu kimyasal silahlar sonucunda 5 bin masum Kürt şehit edilmişti. Sağ kalanlar Halepçe’deki ölülerini gömmeden, ağıtlarını yakmadan, arkalarına bakmadan, dağlara doğru kaçmışlardı. Halepçe katliamı yapılırken Kuveyt’te halkları Müslüman olan 53 devlet temsilcisi Uluslararası İslam Konferansı sebebiyle toplantı halindeydi. Türkiye’yi 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren temsil etmekteydi. Halkları Müslüman olan bu 53 devlet temsilcileri, konferans sonucunda yayımladığı sonuç bildirgesinde; Saddam Hüseyin’in Kürtlere karşı kimyasal silah kullanması nedeniyle herhangi bir eleştiri ve kınama bir yana bu konuda bir imada bile bulunmamışlardır. Aynı tarihlerde Bulgaristan’da Türklerin isimleri de zorla değiştiriliyordu. Bu konuda Bulgaristan’ı eleştiren İslam Konferansı’nda bulunan devlet temsilcileri, Kürtlere yapılan soykırımı duymazdan, bilmezden gelmekteydi, çünkü konferansta Kürtlerin temsilcileri bulunmamaktaydı.”

“HALEPÇE'DE ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER İHLAL EDİLDİ”

Halepçe'de uluslararası sözleşmelerin ihlal edildiğini ifade eden Feridun Taş, “Kürtler ve vicdan sahibi olan herkes için kara bir gün olarak tarihe geçen Halepçe katliamında Cenevre Sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Soykırımı Önleme ve Cezalandırılması Sözleşmesi ile Kimyasal Silahlarının Kullanımının Yasaklanmasına Dair Sözleşme başta olmak üzere tüm uluslararası sözleşmeler ihlal edilmiştir. Halepçe katliamından sorumlu tutulan 80 kişi şu ana kadar maalesef yargılanamamıştır. Bu soykırım üzerinden 26 yıl geçmiş olmasına rağmen sorumluların hala uluslararası mahkemeler karşısına çıkarılıp yargılanmamış olması, insanlık tarihinin en utanç sayfalarından birisidir. Halepçe katliamının 26. yıl dönümü nedeniyle bu katliamı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı, buradan ifade etmek istiyoruz. Katliamda yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet diliyor, bu katliam sorumlularının uluslararası mahkemelerde Adalet önünde hesap vermelerini diliyoruz.” diye konuştu.





CİHAN

Yorumlar