Muhtarlar: Su kanalında boğulan kardeşler ihmal kurbanı

Manisa'da geçen cumartesi günü, evlerinin önünden geçen sulama kanalına düşen balonu almak isterken boğularak hayatını kaybeden 8 yaşındaki Merve Tatlı ve 6 yaşındaki kardeşi Yiğitcan Tatlı’nın ihmal kurbanı olduğu ileri sürüldü.

Şehzadeler ilçesi Turgut Özal Mahallesi'ndeki Şahindere Küme Evleri mevkisinde, Devlet Su İşleri (DSİ) sulama kanalında Merve ve kardeşi Yiğitcan’ın boğularak hayatını kaybetmesine mahalle muhtarları tepki gösterdi. Kazım Karabekir Mahallesi Muhtarı Tekin Aydın, Akpınar Mahallesi Muhtarı Bişer Saknun, Ahmet Bedevi Mahallesi Muhtarı Turan Şahin, Adnan Menderes Mahallesi Muhtarı Fevzi Karaca ve Turgut Özal Mahallesi Muhtarı İsmet Bakşi, olayın meydana geldiği yerde ortak basın açıklaması yaparak, yetkilileri göreve çağırdı.

Muhtarlar adına ortak açıklamayı yapan Bakşi, iki kardeşin ölmesinin sorumlularının siyasiler olduğunu ileri sürdü. Bakşi, sulama kanallarında bugüne kadar 20’den fazla çocuğun hayatını kaybettiğini söyledi. Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu’nun, yaşanan üzücü olaya kaza ve kader demesini doğru bulmadıklarını belirten Bakşi, bunun bir kader değil, bir ihmal olduğunu söyledi. Devletin ihmali olduğunu iddia ederek, “Çünkü bürokrasi onların elindedir. Bu ülkede bürokrasi, siyasilerin emri olmadan bir iş yapamıyor. Ramazan Bayramı'nda, ramazan ayında siyasetçilerimizin, milletvekillerimizin, valimizin sevincimizi paylaşırken burada acımızı da paylaşmasını bekliyorduk. Burada yürekleri yanan annelerin gözyaşlarını paylaşmalarını bekliyorduk fakat bunu paylaşmadılar, çünkü bunun başlıca sorumluları bizi yönetenlerdir, Manisa’yı yönetenlerdir.” dedi.

Kanalların Manisa’nın kanayan yarası olduğuna vurgu yapan Muhtar Bakşi, devletin ihmalkârlığı sebebiyle acı günlerinde kendilerinin yanında olmadığını söyledi. Protokolün cenazede olmasını beklediklerini ifade eden Bakşi, “Ancak cenazeye gelemediler, çünkü suçlular. Suçlular, halkından korktuğu için halkın içine inmezler; ancak olaylar sakinleştikten sonra gelirler. Halbuki bizim halkımız susuyorsa onların asaletindendir. Artık bardak taştığı zaman bu halkı kimse tutamaz. Onun için çok az bir para tutan bu işleri bir an önce yapsınlar. Manisa’nın ortasında DSİ, hâlâ ilkel şartlarda suluma kanalı yapıyor. Dünyanın her yerinde damlama sistemi yapılırken Manisa’da ilkel şartlarda yaşıyoruz. Bizim yöneticiler neler yapıyor, bunu sormak lazım.” diye konuştu. Manisa’nın Türkiye’nin en zengin illerinden biri olduğunu belirten İsmet Bakşi, “Manisa’ya gelen paralar nereye gidiyor? Bu paraları altyapıya yatırmadıklarına göre bunlar nereye gidiyor? Bunun hesabını soruyoruz.” dedi.

Muhtar Saknun da amaçlarının siyaset yapmak olmadığını, bunun Manisa’nın meselesi olduğunu söyledi. Her sene bu kanallarda bir veya iki çocuğun hayatını kaybettiğine dikkat çeken Saknun, 1,5 ay önce Kazım Karabekir ve Ahmet Bedevi muhtarlarıyla birlikte DSİ’ye dilekçe verdiklerini söyledi. Saknun, bu sıkıntının 40 yıldır devam ettiğini belirterek, herkesi görevini yapmaya çağırdı.

Manisa Valisi Erdoğan Bektaş ise sulama kanalların hayatın, ekonominin can damarı olduğunu belirterek, “Bunlar insanlara hizmet olsun diye paralar harcanarak yapıldı. Sulama kanallarını kapatabilir misiniz? Öyle yerler var ki kanallar kapatılıyor, vatandaşlar açıyor. Tel örgüleri çekiliyor, vatandaş telleri koparıyor. Kanalı kapatmak, işin tekniğine uygun değil, çünkü bu kanalların zaman zaman temizlenmesi gerekiyor. Kapalı kanalı temizleyemiyorsunuz. İşin birçok teknik zorlukları var. DSİ Bölge Müdürlüğü'nün, şehiriçindeki kanalların borulu sisteme dönmesi noktasında bir projesi var. Bu da çok büyük paralar istiyor. O kadar büyük borularla suyu yer altına alacaksınız ama netice itibariyle o iki çocuğun hayatından daha değerli değil. Ben bütün gücümüzle o kanalların boru sistemine dönmesi için ne gerekiyorsa yapacağım. O kanallar varken, sürekli bu kazalar yaşanırken vatandaşlarımız da çocuklarına biraz daha fazla sahip çıksın. Biraz daha fazla gözetsin, biraz daha fazla korusun.” diye konuştu. CİHAN