Müftü Maraşlıgil: İftar sofraları, israf sofrası olmasın

Kayseri Müftüsü Ali Maraşlıgil, Ramazan’da kurulacak iftar sofralarının israf sofrası olmaması uyarısında bulundu. Maraşlıgil, özellikle açık büfe uygulayan lokanta ve otellerde kişilerin tüketeceği kadar yemek alması gerektiğini söyledi.

Onbir ayın sultanı Ramazan’a bir gün kaldı. Kayseri Müftüsü Ali Maraşlıgil, konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Tüm dünya Müslümanlarının hasretle beklediği Ramazan’a kavuşulduğunu belirten Maraşlıgil, “Bunun için şükrediyoruz” dedi. Ramazan denilince 11 ayın sultanı, rahmet ve bereket, ebedi saadeti kazanma ve azaptan kurtulma ayı akla geldiğini anlatan Maraşlıgil, bu ayın en güzel ibadetinin oruç olduğunu kaydetti. Sağlık için insan vücudunun senenin bir ayı oruç tutması gerektiğini bilen Allah’ın bunu emrettiğini vurgulayan Maraşlıgil, “Peygamberimizin (sav) ‘Oruç tutunuz sıhhat bulunuz’ hadisi de buna işaret ediyor. Sıhhat bulmayı birinci olarak bedenen ikinci olarak da ahlaken anlamalıyız.” şeklinde konuştu.

İFTAR SOFRALARI İSRAF SOFRASI OLMASIN

Paylaşmanın önemine vurgu yapan Müftü Ali Maraşlıgil, israfa da dikkat çekti. İnsanın canının istediği gıdayı ihtiyacı kadar alması gerektiğine işaret eden Maraşlıgil, “Hele hele bazı lokanta ve otellerde açık büfeler var. İnsan yiyeceği kadar almalı. İsraf etmemeli. Bunların hepsi milli bir servet. İftar sofralarımız, israf sofraları haline gelmemeli” uyarısında bulundu.

Yardımlaşmanın ihmal edilmemesi gerektiğini de vurgulayan Maraşlıgil, bu Ramazan ve her zaman hiç kimsenin kimsesiz kalması gerektiğini ifade etti. Özellikle bu ayda fakir, miskin, yoksul, dul, yetimler ve öksüzlerin elinden tutulmasını tavsiye eden Maraşlıgil şunları ifade etti; “Son zamanda İslam ülkelerinde olan savaşlar nedeniyle özellikle Suriye’den bize iltica edenler var. Bunlar evlerini barklarını, mallarını terk edip muhacir oldular. Bu insanlar da unutulmamalı.”

"ORUÇ TUTAMAYANLAR, TUTANLARIN YANINDA YİYİP İÇMESİN"

Müftü Maraşlıgil, çeşitli nedenlerle oruç tutamayanları da uyardı. Bu kişilerin, oruçlu kimselerin yanında bir şey yiyip içmemeleri gerektiğini ifade eden Maraşlıgil, “Çeşitli nedenlerle oruç tutamayanlar olabilir. Bunlar oruç tutan insanların yanında yiyip içmeseler daha güzel olur. Bu toplumumuzun bir edebidir. Eskiden başka dinden insanlar bile oruç ayında çarşı ve pazarda bir şey yiyip içmezlerdi. Hasta veya seferi olanlar için birtakım yerler açık olabilir. İnsanların eğer günahı var ise, inanıyorsa buna başkalarını ortak etmezse seviniriz. Fakat böyle yapanlara da Müslümanların karışmamalarını, müdahale etmemelerini de tavsiye ederiz." diye konuştu.

Bir soru üzerine de Maraşlıgil, Ramaz’la birlikte başlayan dini konulardaki tartışmaların da yersiz olduğunu ifade etti. Vakit tayin eden insanların tespitlerine uymanın dinen caiz olduğunu belirten Maraşlıgil, “1400 seneden beri bu böyle gelmiş. Geriye çarpı atıp bu böyle değildir demek bir ilim adamına yakışan bir şey değildir.” ifadelerini kullandı. CİHAN