Müftü Eren: Cenaze evinde defin sonrası yemek dağıtmak uygun değil

Yerköy Müftüsü Necip Eren, il genelinde gelenek haline gelen cenaze sahipleri tarafından defin sonrası vatandaşlara etli pide ikramında bulunmanın İslam dinine göre uygun olmadığını söyledi. Müftü Eren, "İkramlar sadece sevinçli günlerde...

Google Haberlere Abone ol
Müftü Eren: Cenaze evinde defin sonrası yemek dağıtmak uygun değil

Yerköy Müftüsü Necip Eren, il genelinde gelenek haline gelen cenaze sahipleri tarafından defin sonrası vatandaşlara etli pide ikramında bulunmanın İslam dinine göre uygun olmadığını söyledi. Müftü Eren, "İkramlar sadece sevinçli günlerde yapılır. Böyle üzüntülü zamanlarda çirkin bir biddattır. Ölen kişinin komşularına ve uzakta da olsa akrabalarına düşen o gün ve gece yemek tertip edip cenaze sahibine götürüp beraberce yemeleridir." diye konuştu.

Müftü Necip Eren, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin pek çok ilinde olduğu gibi Yozgat’ta da gelenek haline gelen cenaze defininin ardından yemek dağıtmanın mekruh olduğunu belirtti. Eren, "Ölümün ne zaman geleceği bilinmez. Her ev bir anda cenaze evi haline gelebilir, Cenaze sahiplerinin maddi durumu var mı, yok mu, düşünülmelidir. Cenaze sahipleri bir anda cenaze defin masrafları cenaze sahibinin borçlu olduğu kişilerle helalleşme gibi bir çok görev ortaya çıkarken birde dinimizce uygun olmayan kıymalı pide, yemek, ayran, çay ve benzeri ikramlar mekruhtur. Onun yerine ölen kişinin ruhuna 3-5 gün sonra fakirleri çağırıp davet yapılması daha da uygundur.” dedi.

Cenaze sonrası etli yemek dağıtma geleneğinin özellikle fakir insanları zor durumda bıraktığını vurgulayan Müftü Eren, "Cenazelerde bizzat cenaze sahipleri tarafından dağıtılması alışıla gelen pidenin özellikle fakir cenaze sahiplerini zor durumda bırakmaktadır. Bu tür uygulamalar maddi durumu zayıf olan vatandaşlarımızıda mecburmuş gibi hissetmelerine sebep olmaktadır. Cenaze sahibinin velisine sünnet kılınan, definden sonra ilk gece geçmeden kolayına gelenden, bir miktar (nakdi veya ayni) fakirlere yardımda bulunmasıdır. Tasadduk edecek bir şey bulamayan, iki rekat namaz kılıp sevabını ölen kişinin ruhuna hediye etmelidir. Bir hafta boyunca her gün ölen kişinin ruhunu sevindirecek böyle tasadduk ve bağışta bulunmak daha da güzel bir davranıştır." diye konuştu.

Cenaze sahibinin yemekler yapması, pide ve helva hazırlaması gibi ikramlarının o gün için mekruh olduğunu vurgulayan Müftü Eren, "İkramlar sadece sevinçli günlerde yapılır. Böyle üzüntülü zamanlarda çirkin bir biddattır. Ölen kişinin komşularına ve uzakta da olsa akrabalarına düşen o gün ve gece yemek tertip edip cenaze sahibine götürüp beraberce yemeleridir. Taziye günlerinden 3-5 gün sonra cenaze sahibinin ölen kişinin ruhuna bağışlamak üzere özellikle fakirleri çağırıp davet yapması, Kur’an-ı Kerim okuyup, okutup dua etmesi ve ettirmesi daha güzel ve yerinde olur." şeklinde konuştu.

CİHAN

Yorumlar