Müezzinoğlu: Hukuk devletinde yanlış yapanın cezasını hukuk verir

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, hukuk devletinde yanlış yapanın cezasının hukukun vereceğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Müezzinoğlu: Hukuk devletinde yanlış yapanın cezasını hukuk verir

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, hukuk devletinde yanlış yapanın cezasının hukukun vereceğini söyledi.
Çeşitli programlara katılmak üzere Edirne’ye gelen Müezzinoğlu, Trakya Üniversitesi ile Abdiibrahim arasında imzalanan II. Bayezit Külliyesi Sağlık Müzesi’nin restorasyonu ile ilgili imzalanan protokole katıldı.
Burada basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Müezzinoğlu, hangi makam ve mevkide olursa olsun hukuka aykırı davrananın cezasını hukukun vereceğini belirtti.
Hukuk devleti ve hukuk normlarını aşan yanlışlıkların içinde olmamak gerektiğini ifade eden Sağlık Bakanı Müezzinoğlu şunları söyledi: “Dolayısıyla 14 ay süresince bakanın, Başbakan’ın, bütün kamuoyunun hiçbir noktasından haberdar olamadığı bir süreci, bugün hala gizlilik şartları olan bir süreçte, paralar, kutular, şeyler, servis ediliyorsa, bu hukuk devleti içerisinde olması gereken koşullar değildir.”

Operasyon denilen şeyin, yanlış yapana karşı yapılan operasyon olarak görülmediğini savunan Mehmet Müezzinoğlu, “Yanlış yapana operasyonu hukuk devleti çerçevesi içerisinde ben de olsam, bana da yapılmalı, ama hukuk çerçevesi içerisinde yapılmadı. Bu milli iradeyi zedeleyecek, birilerini bir bütün halinde zan altında bırakacak veya bir iktidarı al aşağı etmek amacıyla yapılacaksa, bu bir hukuk operasyonu değil, bu bir siyasi operasyon olur. Şu anda Türkiye’de, tarihi geçmişte bir çok örneklerini gördüğümüz, farklı siyasi operasyonu görüyoruz. Bu operasyon esasında, milli iradeye yapılan bir operasyondur. Milli iradenin hak ve hukukuna, yapılan bir operasyondur. Bir hukuk veya yasa dışı hadiseler operasyonu değil, yasadışılıkların üzerine giden bir operasyondan ziyade, bazı yasadışılıkları bir paket halinde iktidarı yıpratma kampanyasına dönüştürme operasyonudur.” dedi.
Arzu edilen şeyin Türkiye’deki istikrarın bozulması olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki milli iradenin hukukunu zedelemektir. Ama bunun daha önceki denemelerinde nasıl başaramadılarsa bu tezgahı kuranlar, yine başaramayacaklar. Ama siyaseten biz bu mücadeleyi verirken, bize düşen diğer bir görev de arkadaş, bu ülkede cumhuriyetin temel ilkeleri eşit vatandaşlık üzerine kurulmuştur. Sıfatı ne olursa olsun, makamı ne olursa olsun, hukuk dışı veya yasa dışı kim hangi yanlışı yaptıysa, hukuk önünde onun bedelini ödemeli ve ödeyecektir. Ama bu birinin yaptığı yanlışın bedelini, siyasi iktidara dolayısıyla, millete bedel ödetme süreçlerini deneyenler, tarihi geçmişte başarılı olmuş olabilirler ama bundan sonra, başarılı olamayacaklarını bilmeleri lazım. Çünkü yanlış yapan, cezasını çeker. Milletin karşısında AK Parti iktidarı olarak bugüne kadar biz, 11 yıllık iktidarımızda, milletin hak ve hukukunu öne çıkaran, milletin hak ve hukuku için mücadele eden, milleti istikrarlı ve güvenli bir şekilde gelecek taşıma anlayışından asla uzaklaşmayan bir siyasi anlayışın mensuplarıyız.”

Yüzlerce, binlerce kişi ile yapılan bu yolculukta tabii ki, hata yapan, yanlış yapanın olabileceğini dile getiren Sağlık Bakanı, “O hata yapanın cezasını hukuk verir. Ama hiç kimse de hukuku, belli organizasyonlarla başka amaçlarla kullanmamalı. 14 ay süren bir sürecini, gece nöbetçi savcıyı ayarlama hukuksuzluğuna da kamuoyu dikkat etmeli. Yani 14 ay sürdürüyorsunuz. Üç tane birbirine benzemez davayı, bir torbaya topluyorsunuz ve nöbetçi savcıyı ayarlıyorsunuz. Bu senaryoyu, bu millet kaldırmaz, bu senaryoyu bu milletin sağduyusu görür. Milletin sağduyusunun gördüğü senaryo bizim için önemli. Yanlış yapanların cezasını vermek de, hukukun görevi. Bu anlamda, hangi arkadaşımızın neyi olursa olsun, şahsımla da ilgili olsa herhangi bir birlikte yürüdüğümüz arkadaş da olsa, hukukun önünde eşittir. Yaptığı yanlışın da cezasını çeker ama kimseyi zan altında da bırakmamalıyız. Suç, ispat edilinceye kadar o kişiler zanlıdır. Hiç kimseye suçlu gözüyle bakmaya hakkımız yok. Hukuk günü gelir kararını verir.” dedi.

3-4 günden bu yana birçok gözaltına olan arkadaşlarının suçlu gibi lanse edildiğini anlatan Bakan Müezzinoğlu, “Ama bunların bugün bir çoğu serbest kaldı. Peki bunların aileleri, bunların çocukları, bunların şerefleri, bunların haysiyetleri ile oynayanlara kim hesap soracak. Bu tezgahı kuranlara, hukuk devletinin hesap sorması gerekir. Şimdi Fatih Belediye başkanımızın duruşunu, 5 gün aileye veya bir başka arkadaşımıza suçlu gibi bakan, Marmaray gibi dünya çapında ülkemizin tarihi geleceğine en az 100-200 yıl kalacak bir projenin vay efendim otel ruhsatı verilmiş, otel ruhsatı Marmaray’ın şeyini bozacakmış. Siz jeoloji uzmanı mısınız? Herhangi bir uzmanlık belgeniz mi var? Siz imar müdürü müsünüz? Bir belediye ruhsat vermese ne verir? Ruhsat verilişte hata, yanlış, kasıt, meşruiyet dışılık varsa belgeleriyle gider savcılığa duyurursunuz. Ama bir organizasyonun içine sokarak ve bir komplonun büyük bir organizasyonun üyesiymiş gibi göstererek, milletin seçtiği bir belediye başkanını, yüzbinlerle oy almış bir belediye başkanını hiç kimsenin bu pozisyona düşürmeye hakkı yok. Bunun adı da hukuk olmaz. Bunun adı bir farklı senaryo olur. Bu senaryoları bu millet çok yaşadı. Bu senaryolarla bu millete çok bedel ödettiler. Esasında yeniden millete bedel ödetme senaryolarıdır bu. Ama bu millet artık sağduyusu ile olanları çok iyi okuyor.” diye konuştu.

KABİNE REVİZYONU BAŞBAKANIN TASARRUFUDUR

Bir gazetecinin “Kabinede revizyonun olacağı söyleniliyor” şeklindeki sorusu üzerine Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “O, Başbakanın tasarrufudur. İhtiyaç duyduğu her an yapabilir.” diye konuştu.

Bir başka gazetecinin yaşanan süreçle ilgili olarak “Cemaat kadroları bertaraf ediliyor diyebilir miyiz?” sorusuna Bakan Müezzinoğlu, milli iradenin hak ve hukukuna yanlış yapan hiç kimseye AK Parti’nin bugüne kadar müsaade etmediğini ve bugünden sonra da etmeyeceğini kaydetti.
Müezzinoğlu, “Milli irade AK Parti’ye 'yeter artık' diyorsa, onu da 30 Mart akşamı göreceğiz. Dolayısıyla yanlış yapan ne yanımızda, ne de millete yanlış yapma noktasında duramaz.” şeklinde konuştu.

BİR ÇAY PARALIK İSPATIN VARSA BEN BUGÜN İSTİFA EDİYORUM

Bir gazetede çıkan 112 skandalı ile ilgili bir soru üzerine Sağlık Bakanı, ülkede ne yazık ki, şeref ve haysiyet cellatlığı yapanların olduğunu belirtti.
Müezzinoğlu, “Bunlar namuslu görünen, ne yazık ki,…. Olmayan, o kelimeyi söylemeyeyim. Ama kendilerini namuslu, dürüst takdim eden, milletten yana takdim eden ama bunu kullanarak kendi sefalarını süren cinsten insanlar bunlar. Çok net söylüyorum. Bugün biri gelse dese ki, ey sağlık bakan, ben bir ismimi vereceğim bir bağışta veya yardımda bulunmak istiyorum. Bağış ve yardım yönetmeliğine uygun olarak size o izni veririz. Şu anda onun öncülüğünü yapan şahıs bugün dese ki, ben şu isimle şu yardım veya şu bağışta bulunmak istiyorum. Bağış veya yardım yönetmeliğine uygun olarak buyurun derim. 2011 yılı sonu itibariyle benim bakanlığım dönemiyle alakası yok ama hiç fark etmez. Bugün de olsa ben de onu yaparım. 2011 yılı Aralık ayında müracaat ediyor. Biz böyle, böyle, böyle 112 istasyonlarını hayır ve bağış olarak yapmak istiyoruz. Bağış veya yardım yönetmeliğine uygun yapabilirsiniz diye belge veriliyor. Bütün belge bu. Rüşvet ilgili konuştukları belge de bu. Yolsuzlukla ilgili konuştukları belge de bu. Peki, bugün gel yine vereyim. Ama 6 ay sonra sağlık bakanlığı görüyor ki, birileri bu belgeyi kullanarak yanlış yapıyor. O zaman hemen yetkiyi eline alıyor. Diyor ki, bağış yönetmeliğini yanlış kullanma ihtimali var. Ben, bundan sonra bu yapıya izin vermiyorum. Bu kuruma verdim, vermiyorum. Ve izin vermiyor ne zaman? 2012 yılının Haziran ayı. Peki bugünle alakası ne? O yanlış yapanlar kendi aralarında birçok çıkar hesabını yapmışlar, şimdi paylaşamıyorlar. Şimdi suçlu Sağlık Bakanlığı oluyor. Arkadaşlar, kanunlara yönetmeliklere uymayan yanlışın bedelini yanlış yapanlar çeker. Ben yaptıysam ben de çekerim. Sağlık Bakanlığı’ndan ‘Tıs’ yok diyor beyefendi. Cumhuriyet savcılığına, kendi kurumuna, kendi şahsına her türlü davayı da açmışız. Burada da tüm kamuoyunun huzurunda söylüyorum ki, ey beyefendi çık bir çay paralık bir tespitin varsa ben bugün istifa ediyorum. Bir çay parası… bırakın 40 milyonu felan filan. Bir çay paralık bir belgen varsa ben bugün istifa ediyorum ama sen o erdemi gösterecek misin? Yıllardır o erdemi göstermediğin için bugün de onu beklemiyorum kendisinden” cevabını verdi.
CİHAN

Yorumlar