MŞÜ Rektörü İnanç: Bütün dualarımızı kurtarılmayı bekleyenlere sarf etmeliyiz

Manisa Soma’da ki maden faciası ile ilgili açıklamalarda bulunan Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, “Bütün enerjimizi, bütün dualarımızı kurtarılmayı bekleyenlere, bir de yaralılara sarf etmemiz gerektiğine inanıyorum.” dedi.

MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Manisa Soma’da meydana gelen maden faciasıyla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Kampus yerleşkesinde konuşan Rektör Nihat İnanç, maden faciasının ülkeyi yasa boğduğunu söyledi. Faciada 200’ün üzerinde madencinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Rektör Prof. Dr. İnanç, “80 civarında vatandaşımızın yaralı olarak kurtarılması ve halen kurtarılmayı bekleyen işçilerin olduğunu öğrendik. Tabi bu olay tüm ülkeyi derinden üzdü ve ülkenin bir nevi yasa bürünmesine sebep oldu. Ben özellikle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Bu çok üzücü bir durum ama bununla birlikte her iş kolunun kendine has bir özellikleri var. Bazı işler var ki risk oranı çok düşüktür, bazı işler var ki risk oranı çok yüksektir. Maalesef maden işçiliği sadece Türkiye’de değil, dünyanın her tarafında riskli bir iştir. Ülkemizde de onlarca kez maden faciası yaşanmasına rağmen bile bile çok temiz bir şekilde kazançların peşinde olan bazı işçi kardeşlerimiz bu çalışmaya devam ediyorlar.” dedi.

“İHMAL İDDİALARINI ŞU ANDA TARTIŞILMAMASI GEREKİYOR”

İhmal iddialarını şu anda tartışılmaması gerektiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Nihat İnanç, madenlerle ilgili gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı. Sorunların elbette oturulup tartışılması gerektiğini vurgulayan İnanç, “Burada muhakkak ki devlete ait tesisler olsun, özel sektöre ait maden yatakları olsun buralarda alınması gereken tedbirlerin kesinlikle alınması gerekiyor. Soma’da bu tedbirler ne kadar alınmış, ne kadar ihmal edilmiş, şu anda o konuşulacak konu değil. Çünkü şu anda herkes yas içinde, kurtarılmayı bekleyen insanlarımız var. Bütün enerjimizi, bütün dualarımızı kurtarılmayı bekleyenlere, bir de yaralılara sarf etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bundan sonrasında oturulup elbette ki konuşulması, tartışılması gerekiyor. Varsa bir eksiklik bu eksikliğe sebep olanların bunun bedelini ödemesi, cezalandırılması gerekiyor. Biz de bazen işte karışıyor, bir faciaya el atıp orada minimum zararla kurtulmayı hedeflememiz gerekirken, oturup tartışmaya başlıyoruz. Oysa beriki sebeplerini sonuçlarını bilmiyoruz. Bunun çok doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum. Şu anda Soma’da özel bir şirket olmasına rağmen suçlayabileceğimiz bir bilgiye sahip değiliz. Gerçekten orada ihmal ettikleri bir şey var mı yok mu bende bilmiyorum. Kamuoyunda kimsenin bildiğini de zannetmiyorum. Bu konular, işçilerimizin maden çıkartılmasından sonra tartışılması gerekiyor. Doğru zamanda doğru şey konuşmamız lazım. Şu anda dualarımızla katılmamız gereken bir süreçtir diye düşünüyorum. Değim gibi bu işlerde iki önemli husus var, işin doğası gereği risk faktörü vardır. İkincisi sebeplerden dolay oluşan bir zarar vardır, bu nedenle ikisini bir birine karıştırmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu. CİHAN