MŞÜ öğrencilerinden ‘formasyon’ tepkisi

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) İslami İlimler Fakültesi’nde eğitim gören İlahiyat Öğrencileri Platformu üyeleri formasyon haklarını alabilmek için fakülte önünde basın açıklaması yaptı.

Google Haberlere Abone ol
MŞÜ öğrencilerinden ‘formasyon’ tepkisi

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) İslami İlimler Fakültesi’nde eğitim gören İlahiyat Öğrencileri Platformu üyeleri formasyon haklarını alabilmek için fakülte önünde basın açıklaması yaptı. Ellerinde ‘formasyonun en tabii hakları’ olduğunu ifade eden dövizler taşıyan öğrenciler, bu haksızlığa YÖK tarafından son verilmesi gerektiğini söyledi.

Platform üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Faruk Topal adlı öğrenci, İlahiyat Öğrencileri Platformu’nun, kurulduğu tarih olan 2010 yılından bu yana ilahiyat fakülteleri ile bu fakültelerde eğitim gören öğrencilerin her türlü sorun ve talepleriyle ilgilendiğini ve sorunlarının çözümü konusunda ciddi girişimlerde bulunduğunu ifade etti. Formasyon konusunun ilahiyat fakültelerinin kanayan yarası olduğunu belirten Faruk Topal, “1998 yılına kadar öğrenim süresinde verilen formasyon programı, siyasi ve ideolojik nedenlerden dolayı kaldırılmıştı. Bu dönemde hem imam hatipler hem de ilahiyat fakülteleri içerik yönünden ve kadro açısından oldukça zorlu süreçlerden geçmek durumunda kaldı. Ancak geldiğimiz noktada bu haksızlığa bir dur demek vaktidir. Bizler İlahiyat Öğrencileri Platformu olarak formasyon konusunu, dönem dönem gerçekleştirdiğimiz çalıştaylarımızda ve genel kurul toplantılarımızda gündeme getirerek çözüm noktasında kayda değer gelişmeler elde etme gayretinde olduk.” dedi.

“FORMASYONUMU GERİ VER”

‘Formasyonumu Geri Ver’ sloganıyla, bu haksızlığın son bulması için toplumsal bir duyarlılık oluşmasını ve resmi yetkililerin bu konuda harekete geçmesini beklediklerini dile getiren Topal şöyle konuştu; “Her türlü imkan ve ortamın normalleşmeye başladığı bu süreçte, binlerce kişinin mağdur edilmesi ve haksızlığa uğratılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Sözde çözüm önerisi olarak sunulan, ‘ALES sınavı, kontenjanların artırılması’ gibi çalışmalar sadece bizleri avutmaya yöneliktir. Bu tür çalışmaları, çözüm konusunda atılan bir adım olarak görmüyoruz. Her zaman tek yürek olan ilahiyat fakülteleri öğrencileri, bu ülkenin hayati değer alanlarından birini temsil etmektedir. Bu yüzden sesimize kulak tıkayan yaklaşımların terk edilmesini ve bizleri avutmaya yönelik önerilerden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Hazırlık ile birlikte toplamda 5 yıl öğrenim gören bir bireyin istihdam alanlarına baktığınızda zaten şimdiye kadar ki uygulamaların yanlış olduğu görülmektedir. Dolayısıyla hem vicdan hem eğitim-öğretimin gerekleri hem de sosyal ihtiyaçlar sebebiyle ilahiyat fakültesi öğrencilerine bir an önce formasyon alma imkanı getirilmelidir. Bu çalışmaların bir an önce somut neticeler şeklinde ortaya konması, esasen Türkiye’nin gelecek nesillerinin yetişmesi açısından son derece önemli bir adım olacaktır. Yönetmekle sorumlu oldukları insanlara haksızlık yapan hiçbir kamu kurumu ya da yöneticisi, bugüne kadar tarih önünde aklanmadığı gibi bundan sonra da aklanacak değildir. Mağdurların yaşamak zorunda bırakıldıkları haksızlıkların vebali, hiç kimsenin taşımaya cesaret edemeyeceği kadar büyük bir yüktür.”

“KPSS PUANININ 50 OLARAK YENİDEN DÜZENLENMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

Yapılacak yeni düzenlemenin mevcut problemi çözeceğini savunan Topal sözlerini şöyle sürdürdü; “Formasyon hakkının ivedilikle ilahiyat öğrencilerine verilmesi ve resmi/yasal çalışmaların devam ettiği bu süreçte daha fazla kişinin mağdur olmaması için; bir an önce, öğretmen alımlarında 75 olarak belirlenen KPSS puanının 50 olarak yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Zira başta imam hatip liseleri olmak üzere yaygın eğitim kurumlarının tamamında ciddi ilahiyat alanıyla ilgili çok büyük oranda öğretmen eksikliği bulunmaktadır. Dolayısıyla yapılacak bu yeni düzenleme, mevcut problemi de çözmüş olacaktır. Ortaya konulan önerilerde de görüldüğü üzere, İlahiyat Öğrencileri Platformu olarak amacımız, yıkmaktan ya da kırmaktan ziyade yapıcı olmak ve hakkın hak sahibine bir an önce verilmesi konusunda öncülük yapmaktır. İlahiyat öğrencileri, toplumdaki inşa edici rollerini, her zaman olduğu gibi tarihin bu dönemecinde de oynamaktadır. Sunduğumuz öneriler, hem bizlerin mağduriyetini giderecek hem de kurum ve kuruluşlarının çözüm sürecindeki manevra alanlarını genişletecektir. Sonuç olarak, önümüzde, yıllardır süregelen ve birçok kişinin mağduriyet yaşamasına sebep olan ciddi bir sorun vardır. Gerçekte bu sorunun çözümü son derece kolay, sonuçları olağanüstü müspettir. Formasyon, ilahiyat fakültelerinin en doğal hakkıdır ve bu hak vakit geçirmeden sahiplerine iade edilmelidir. Bu sorumluluk, yetkili kurumlar açısından vicdani ve tarihi bir sorumluluktur. Hakkın hak sahibine iade edilmesi için tüm yasal imkanları kullanmaya devam edileceği, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

    Platform üyeleri yapılan açıklamanın ardından olaysız bir şekilde dağıldı. CİHAN

Yorumlar