Mevleviliğin Konya'dan sonraki ikinci merkezi Afyon'a turist akını

Afyonkarahisar’da Sultan 2. Abdülhamit Han’ın 102 yıl önce 14 bin altın göndererek restore ettirdiği Mevlevi Camii ve Dergahı, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Dünyada, Konya'dan sonra Mevleviliğin ikinci merkezi olan ve Mevlana'nın 6 ve 7'nci kuşak torunlarının bulunduğu tarihi mekanı ziyarete gelenlerin yüzde 50'sini ise yabancılar oluşturuyor. Dergaha ayda ortalama 10 bin ziyaretçi geliyor.

Mevlevi Camii İmam Hatibi İlyas Killi, turistlere camiyi gezdirerek Mevlevilik hakkında bilgi veriyor. Killi, Mevlana'nın torunlarından Mehmet Semai'nin de bu camide bulunduğunu belirtiyor. Killi, şu bilgileri veriyor: “Cami Sultan 2. Abdülhamit Han Hazretleri'nin özel ilgisine mazhar olmuştur. Caminin giriş kapısını kendi elleri ile yaparak Afyonkarahisar'a göndermiş. Caminin tamiri için 14 bin altın harcanarak büyük bir onarım daha geçirmiştir. Günümüze kadar esaslı hiçbir müdahalede bulunulmamış camii ve sema alanları orijinalliğini muhafaza etmiştir.”

Killi, camide Mevlevi semahanesiyle birlikte, mıtrıp, postnişin makamı, hat sanatıyla altın yaldızlarla yazılan Mersin'in Tarsus ilçesindeki 309 yıl mağarada kalan Ashab-ı Kehf'in 7 isminin bulunduğunu, ayrıca İran Şahı Şah İsmail'in 12 yaşındaki oğlu Elkas Mirza'nın kabrinin de camide yer aldığı bilgisini veriyor. Camiyi ziyaret eden turistlere Mevlana’nın engin bir hoşgörüye sahip olduğunu, hiçbir din, dil, ırk ayırmadan bütün insanlara kucağını açtığını ifade eden Killi, "Gel ne olursan ol yine gel" sözünün evrensel bir mesaj olduğunu dile getirdi.

Cami ve Mevlevi Dergahı'nı ilk defa ziyaret ettiğini belirten Güney Koreli turist Lee Jae Hoon, Mevlana geleneğiyle tanışmanın heyecanını yaşadığını, caminin mistik havasından çok etkilendiklerini söyledi. Hoon, bir çok İslam ülkesini ziyaret ettiğini ancak, böyle bir mekanla ilk defa karşılaştığını, farklı duygular yaşadığını anlattı. Choumg Kyumg Won da Mevlana’nın evrensel mesajının kendisini çok etkilediğini, Mevlevi dergahını yakından tanıma fırsatı bulduğu için mutlu olduğunu söyledi

2. ABDÜLHAMİT HAN’IN EL OYMASI KAPISI GÖRENLERİ HAYRAN BIRAKIYOR

Uzun yıllar dergah olarak görev yapan tarihi yapı 1841 yılında mihrap ve minber eklenerek günümüze kadar hem cami hemde Mevlevihane olarak görev yapmış. Bundan 112 yıl önce 1902 yılında çıkan yangında ahşap olarak yapılan Mevlevihane’nin büyük bir kısmı hasar görmüş. Buranın yandığını duyan Sultan 2. Abdülhamit Han kendi bütçesinden buraya 14 bin Osmanlı akçesi göndererek caminin bugünkü haliyle yenilenmesine vesile olmuş.

Cami yaptırıldıktan sonra kendisi de marangoz olan Sultan 2. Abdülhamit Han kendi elleriyle yaptığı ve işlediği kapıyı camiye göndermiş. Kapı bugün, caminin giriş kapısı olarak kullanılıyor ve ziyaretçiler tarafından hayranlıkla inceleniyor. CİHAN