Mete Göktürk: Yeniden yargılama kaosa yol açar

Eski DGM Savcısı Mete Göktürk, özel yetkili mahkemelerin verdiği kararlarla ilgili yasal düzenleme yapılması ve yeniden yargılama yolunun açılmasının büyük bir kaosa sebep olacağını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Mete Göktürk: Yeniden yargılama kaosa yol açar

Eski DGM Savcısı Mete Göktürk, özel yetkili mahkemelerin verdiği kararlarla ilgili yasal düzenleme yapılması ve yeniden yargılama yolunun açılmasının büyük bir kaosa sebep olacağını söyledi. Bu mahkemelerin verdiği kararlarla ceza alan çok sayıda kişinin bulunduğunu hatırlatan Göktürk, “İçeride yatan böyle davalardan yargılanmış insanlar da yargılamanın yenilenmesini isteyebilir. Bu defa yargının altından kalkamayacağı bir yük biner üzerine. Fiili imkânsızlık ortaya çıkar.” dedi. Göktürk, yasal düzenlemenin yargıya müdahale olacağını da sözlerine ekledi.

Özel yetkili mahkemelerce görülen Ergenekon, Balyoz, KCK başta olmak üzere çok sayıda davanın yasal düzenleme ile yeniden görülmesi gündemdeki yerini koruyor. Eski DGM Savcısı Mete Göktürk, tartışmaları Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) değerlendirdi. Yargıyı itibarsızlaştırmak için siyasi erk tarafından ne gerekiyorsa yapıldığını söyleyen Mete Göktürk, yargılamanın hangi koşullarda yenileneceğinin Ceza Yargılamaları Usulü Kanunu’nun 311 ve 323. maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlendiğini anlattı.

“Yasada açık hüküm var iken, neden güçler ayrılığı ilkesine riayet edilmeyerek, siyasi erkin yargının verdiği kararları yok saymaya gidecek düzenlemeleri yapmaya kalkıştığını ben bir türlü anlamış değilim.” diyen Göktürk, “Bugüne kadar da böylesine yargıyı hedef alan bir saldırıya ben rastlamış değilim. Bunun toplumda büyük bir gerilim yaratacağını, büyük bir kaosa dönüşeceğini sanıyorum. Yarın mahkemelerin verdiği kararlara karşı insanlar aynı itirazda bulunacaklar.” şeklinde konuştu.

'ERGENEKON'DA YASAL OLARAK YENİDEN YARGILAMA TALEP EDİLEMEZ'

Yasada, yeniden yargılama yapabilmek için hükmün kesinleşmiş olmasının vurgulandığını kaydeden Göktürk, “Bir kere hükmün kesinleşmiş olması lazım. Şu an Ergenekon davasında, yargılamanın yenilenmesi talep edilemez. İlk şart kesinleşmiş bir hüküm olması lazım. Ceza yargılamaları kanununa göre Ergenekon’da yeniden yargılama talep edilemez. İçeride yatan böyle davalardan yargılanmış insanlar da yargılamanın yenilenmesini isteyebilir. Bu defa yargının altından kalkamayacağı bir yük biner üzerine. Fiili imkansızlık ortaya çıkar. Binlerce kişinin yeniden yargılanması gerekebilir. Bu da fiilen imkansız. Yasal düzenleme ile bunun yapılması, yasamanın yürütmenin tamamen yargıya müdahalesi anlamına gelir. Güçler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Yargının bağımsız olmadığı bir toplumda ne temel insan haklarından ne demokrasiden bahsedilebilir.” ifadelerini kullandı.

Özel yetkili mahkemelerin verdiği kararların yalnızca Balyoz, Ergenekon ve KCK ile sınırlı olmadığını belirten Göktürk, şunları söyledi: “Bu mahkemelerce verilmiş onlarca, yüzlerce karar var. Ve bundan hüküm giymiş insanların cezaları şu anda infaz edilmekte. Bunların hepsinin yeniden yargılanması diye bir şey söz konusu olabilir mi? Hangi mahkeme bu işin altından kalkacak?” ‘

‘SİYASET YARGI ÜZERİNDEN ELİNİ ÇEKMELİDİR’

Özel yetkili mahkemelerin verdiği kararların kaldırılması ve yeniden yargılama söz konusu olması halinde bunun 20-30 sene sürebileceğini kaydeden Göktürk, “Bunun açık örneği Dev-Yol davasıdır. 30 sene sürmüştür. Yine aynı uygulama ile meseleyi uyutmak isteyen bazı girişimler olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle yargı üzerinden siyasetin bir an önce elini çekmesi gerektiğine inanıyorum.” dedi.

Kanunların kişilere yönelik olarak düzenlenmemesi gerektiğini vurgulayan Göktürk, “Belli kişileri belli şeylerden kurtarmak için düzenlenmemeli. Burada şunu görüyoruz; bugüne kadar özel yetkili mahkemelere sesini çıkarmayan çevreler sırf ortada bir yolsuzluk soruşturması var diye olsa gerek, bu defa büyük bir hassasiyet göstererek bir girişim içinde bulunuyorlar. Bugüne kadar, 5 senedir emek verilerek incelenmiş dosyalar var. Elbette ki burada hatalar yapıldı. Ancak bu hatalar yine yargı içinde çözümlenecek meseleler. Yargıtay var, Anayasa Mahkemesi var, daha ilerisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Bildiğim kadarıyla buralara da defalarca müracaatlar da edildi. Bütün bunları yok sayarak bir tablo ortaya koymayı ben anlamış değilim. Diyelim ki, bunlar alındı ve başka mahkemelere verildi. Başka mahkemelerden de karar çıkınca Yargıtay’a gitmeyecek mi?” değerlendirmesinde bulundu.

Özel yetkili mahkemelerin ihtiyaçtan ortaya çıktığına dikkat çeken Göktürk, “Darbe iddiası ile yargılanan insanları temize çıkarmak için bir takım ittifaklar yapılıyor. Özel yetkili mahkemelere başından beri karşı iseniz, karar zaten verilmiş, yasal yollara başvursunlar. Yargıtay da mı özel yetkili mahkemelerin hakimlerinden kurulmuş? Özel yetkili mahkemelerin hakimleri dışarıdan ithal edilmiş değil. Özel yetkili mahkemeler de ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Dünyada da bunun birçok örneği var. Sanki gayri meşru bir kurummuş gibi tanıtılması resmen yargıyı yıpratmaktan başka bir şey değildir.” şeklinde konuştu.

Yasal düzenleme yaparak yeniden yargılama yolunun açılmasındansa, af çıkarmanın daha uygun olacağını belirten Göktürk, bu affın özel yetkili mahkemelerin gördüğü davalardan ceza alanlara yönelik, özel olarak da yapılabileceğini vurguladı.


CİHAN

Yorumlar