'Memurların iş güvencesi kaldırılmak üzere'

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki torba yasa tasarısına son anda eklenen bir maddeyle memurların en önemli güvencesi olan iş güvencesine son veriliyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Aktif Eğitimciler Sendikası Samsun Şube Başkanı Sefa Zor,...

Google Haberlere Abone ol
'Memurların iş güvencesi kaldırılmak üzere'

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki torba yasa tasarısına son anda eklenen bir maddeyle memurların en önemli güvencesi olan iş güvencesine son veriliyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Aktif Eğitimciler Sendikası Samsun Şube Başkanı Sefa Zor, kanunun yasalaşmasıyla işine son verilen memurun mahkeme kararıyla görevine dönmesinin önünün kapatıldığını söyledi. Tasarının mevcut haliyle yasalaşması halinde devlet memurluğu, özel sektörde çalışan işçilerden daha güvensiz meslek haline geleceğini hatırlatan Zor, sendika olarak söz konusu düzenlemeye şiddetle karşı çıktıklarını kaydetti.

ATAMALARDA LİYAKAT DİKKATE ALINMAYACAK

“Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” TBMM’de kabul edildiğini hatırlatan Sefa Zor, “Tasarı Cumhurbaşkanı’nın onayından sonra 14 Mart 2014 tarihli Resmi Gazete’nin 28941 sayılı nüshasında yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun ile 13 Haziranda binlerce okul yöneticisinin görevleri haksız bir şekilde sona erdirildi. 1999 yılından itibaren okul yöneticiliklerine yapılan atamalarda sınav ve liyakat ön planda iken bu uygulamadan neden vazgeçildiği anlaşılamamıştır. Yeni yapılacak yönetici görevlendirmelerinde işin ehline verilmesi noktasında çok ciddi endişeler vardır. Bir takım siyasi hesaplarla yapılacak görevlendirmeler eğitim camiasında huzursuzluğun artmasına neden olacaktır. Bir nevi atamalarda liyakat faktörü artık dikkate alınmayacak.” dedi.

ÖĞRETMENLER KARİYER PLANLAMASI YAPAMAYACAK

Söz konusu tasarının Anayasaya, kanunlar ve Danıştay kararlarına açıkça aykırı ve bu konuda birçok yargı kararı olmasına rağmen idarecilerin seçiminde sözlü mülakatın ön plana çıkarılmasının etik olmadığını belirten Zor, uygulamalarla eğitimcilerin MEB’e karşı olan güveninin sarsılmış ve öğretmenlerin gelecekleri hakkında kariyer planı yapma hakkından yoksun bırakılacaklarını ifade etti.

Şuan eğitim camiasında yeni yönetici görevlendirme sürecinde MEB’e karşı büyük bir güvensizlik hakim olduğunu sözlerine ekleyen Zor açıklamasına şöyle devam etti: “Hükümete yakın sendikanın yönetici görevlendirme sürecinde aktif rol alması, eğitimcilere yönetici görevlendirmelerini kendilerinin yapacağının söylenmesi ve bu yolla sendikalarına üye olmak zorunda bırakılması asla tasvip edilemez. Nitekim 14 Mart 2014 tarihinde yönetici görevlendirmede yeni bir sürece girilmesini takiben malum sendikanın üye sayısında ciddi artışların yaşanması bu tür kaygılarımızı haklı çıkarmaktadır."

EĞİTİM KALİTESİ BİNALARLA ARTMAZ

En son yapılan İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri yöneticiliklerine malum sendikanın il ve ilçe yöneticilerinin atandığını kaydeden Zor, "Bir çok üst düzey yönetici ise 'Eğitim Uzmanı' kadrosuyla pasif görevlere getirilmiştir. Biz sendika olarak Milli Eğitimin her kademesinde kariyer, liyakat ve adalet gözetilerek atamaların yapılmasını istiyoruz. Zira okullar yeterliliği olmayan kişilerin yönetileceği yerler değildir. Okul yöneticiliği siyasilerin veya siyasilerin koltuk değneği olan hükümete yakın sendikanın inisiyatifine bırakılmamalıdır. MEB bu türden haksız hukuksuz, öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen, küçük hesaplar peşinde koşan uygulamaları bırakarak eğitimin gerçek sorunlarıyla ilgilenmelidir. Geçen haftalarda görevi başında menfur bir saldırı sonucu ölen Mehmet Aktaş öğretmenimiz gibi onlarca öğretmenimiz şiddete maruz kalıyorken, öğrencilerimiz uyuşturucu ve madde bağımlılığının tehlikesiyle boğuşuyorken, sınav sistemimizin her yıl değiştirilmesi öğrencilerimizin ve ailelerinin psikolojilerini bozuyorken; MEB’in türlü yollarla eğitimin gerçek problemlerinden uzak işlerle uğraşması hayretle karşılanmaktadır. Milli Eğitim sadece benim adamım müdür olsun, benim adamım amir olsun düşüncesiyle yönetilemez. MEB her fırsatta binlerce derslik kazandırdığını iftiharla söylüyor. Şüphesiz ki bu çok önemlidir. Fakat eğitimin kalitesi sadece binaların mükemmeliyetiyle ölçülemez. Öğrencilerimiz kararsız, neyi niçin öğrendiğini bilemez vaziyetteyse, binlerce öğrenci sınavlarda sıfır çekiyorsa, her yıl değişen müfredat ve sınav sisteminden öğrencilerimizin psikolojisi bozulmuşsa; öğretmenlerimiz mutsuz ve sorumluluk almaktan kaçınır durumdaysa, yöneticiler ne zaman görevden alınacağım kaygısı taşıyorsa eğitimin kalitesinden bahsetmek mümkün değildir.” şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar