Meclis Başkanı Çiçek: Yargı bağımsızlığı ölmüştür
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, hukuka uymanın herkes için görev olduğunu belirtti. Yargı bağımsızlığını düzenleyen 138.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, hukuka uymanın herkes için görev
olduğunu belirtti. Yargı bağımsızlığını düzenleyen 138. maddeye
uygun davranılmamasından şikayet eden Çiçek, "Anayasa’nın 138.
maddesi bu memlekette ölmüştür." ifadesini kullandı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis'te
gazetecilerle bir araya geldi. Çiçek burada yaptığı konuşmada 138.
maddeyle alakalı fikirlerini paylaştı. Her konunun siyasal alanda
tartışıldığını belirten Çiçek şöyle devam etti: "Hukuka uymak
hepimizin görevi. Hukuk devleti günümüz Türkiye’sinde bir kelamı
kibar olarak algılanıyor. Koyduğumuz kuralları en evvel kendimiz
çiğniyoruz. O konuda size sayısız misaller verebilirim. Mesela
Anayasa’nın 138. maddesi var. Yargının düzenlendiği bölümün hemen
başında. Diyor ki, ‘Hiçbir organ, merci veya kişi yargı yetkisinin
kullanılmasında mahkemelere emir ve talimat veremez,tavsiye ve
telkinde bulunamaz.’ Geriye dönük bir bakalım. ‘Görülmekte olan bir
dava hakkında Yasama Meclisi'nde yargı yetkisinin kullanılmasıyla
ilgili soru sorulamaz, güreşme yapılamaz, herhangi bir beyanda
bulunulamaz.’ Allah’ını seven söylesin. Bu madde işliyor mu bugün?
Herkes bir tarafından oraya çeke buraya çeke, Anayasa’nın bu hükmü
uzunca bir zamandan beri beli de yürürlüğe girdiği tarihten bu yana
bu madde işlemiyor. Bu hukukun siyasette kötü bir kullanımıdır.
Hukuk adaletin enstürmanıdır, siyasetin enstürmanı olamaz. Şimdi
elbette hepimizin karşı olduğu doğru bulmadığı bir kısım
uygulamalar olabilir. Ama bu uygulamaların nasıl düzeltileceği
Anayasa’da usül kurallarında usül kanunlarında belli. Ama yargı
yetkisinin kullanılmasıyla ilgili ayın 20’sindeki Meclis
müzakerelerinde de yaşadık, tutuklama bir yargı yetkisi
kullanımıdır. İsabetsizse bunun itiraz mekanizmaları vardır.
Tahliye etmek bir yargı yetkisinin kullanımıdır. Gözaltına almak
bir yargı yetkisi kullanımıdır. Karar vermek hüküm vermek bir yargı
yetkisi kullanımıdır. Ama özellikle belli bir dönemden bu tarafa
yargının bir bölümünün medyatik olma gibi bir hastalığı var. Bunun
tabi bir sonucudur ki soruşturma başladığından itibaren bir iki gün
içinde en önemli davaların soruşturmaları bile kamuoyu önünde biz
karara bağlamış oluyoruz. Kişi berat etmiş olsa bile emniyetin
kapısından içeri girdikten sonra adamın mesleki itibarı da bitiyor,
ailesi çoluğu çocuğu perişan oluyor. Şimdi Anayasa'nın 138.maddesi
işlemiyor. Yazıyoruz, çiziyoruz, tartışıyoruz v.s. O zaman gelin
138. maddeyi kaldıralım. Düşünce özgürlüğünü ifade özgürlüğünü
tartışma özgürlüğünü zedeliyor diyerek hiç olmazsa Anayasa’da böyle
bir hüküm bulunmasın. Hukuk fakültesinde hukuk başlangıcı
derslerinde yürürlükte olduğu halde ölü kanunlar diye bir kavram
vardı. Anayasa’nın 138. maddesi bu memlekette ölmüştür.”
138. MADDE NE DİYOR?
Anayasa’da yargı bağımsızlığıyla ilgili
138. maddede şu ifadeler yer alıyor: “Hakimler, görevlerinde
bağımsızdırlar; Anayasa'ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani
kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci ve
kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere
emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde
bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi'nde
yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme
yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme
organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu
organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez
ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” CİHAN
Yorumlar