'MEB’de atanan şube müdürlerinin yüzde 82’si Eğitim Bir Sen üyesi'

Cihan Sendikalar Konfederasyonu ve Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2014’te yaptığı şube müdürü atama sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, atamaların yüzde 82'sinin Eğitim Bir Sen...

Google Haberlere Abone ol
'MEB’de atanan şube müdürlerinin yüzde 82’si Eğitim Bir Sen üyesi'

Cihan Sendikalar Konfederasyonu ve Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2014’te yaptığı şube müdürü atama sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, atamaların yüzde 82'sinin Eğitim Bir Sen üyesi olduğunu öne sürdü. Bahçe, MEB’den atanan şube müdürlerinin sendikal dağılımını istediklerini ancak bir cevap alamadıklarını belirtti. Bahçe, "Biz de sendika olarak kendimiz bu bilgiye ulaşmaya çalıştık. Yaptığımız çalışma ile ataması yapılan bin 709 şube müdürünün sadece 90 kişinin sendikal dağılımına ulaşamadık. Atamalar sonucu Eğitim Bir Sen bin 401 kişiyle yüzde 82, Türk Eğitim Sen 67 kişiyle yüzde 3,9, Eğitim Sen 31 kişiyle yüzde 1,8, Aktif Eğitim Sen 10 kişiyle yüzde 0,6, Eğitim İş Sendikası 3 kişiyle yüzde 0,2, TEÇSEN 4 kişiyle yüzde 0,2 ve sendikasızlar 103 kişiyle yüzde 6 oranında. Bu sonucu görünce Bakanlığın sınavları kamera kaydına almaması kendi adına doğru bir hamle ve doğru bir icraatmış. Bunu nasıl ilan etsinler. Bunu ilan ettikten sonra nasıl adalet, hak ve hukuktan bahsedebilirsiniz?" ifadelerini kullandı.

Cihan Sendikalar Konfederasyonu ve Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, TBMM’deki torba yasa ile ilgili olarak memurların iş güvencesi ve gündemdeki konularla ilgili basın açıklaması yaptı. Bahçe, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri şube müdürü kadrolarına görevde yükselme suretiyle yapılan atama sonuçlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın geçen Kasım ve Aralık dönemlerinde şube müdürlüğü ataması yaptığını kaydeden Bahçe, "Sınavın yapıldığı dönemlerde başka sendikalarla beraber bizler de bakanlıktan bir talepte bulunduk. O dönemde allı morlu, pembeli turunculu fişlerin moda olduğu, Taraf gazetesindeki fişleme iddalarıyla beraber fişlemelerin ayyuka çıktığı bir dönemdi. Yazılı sınava giren 35 bin ve sözlü sınava giren 5 bin civarında kişi kendi geleceğinden ve sınavda hakkının yeneceğinden endişe ediyordu. Biz Bakanlığımıza yazdık. Bakanlık da o dönem fişleme ve tasfiye olmadığını, bunların iftira olduğu yönünde açıklama yaptı. Biz dedik ki madem fişleme yok, yapacağınız atamaların hak ve hukuka uygun olacağını iddia ediyorsunuz, o zaman mülakat, evet, bugün dünya genelinde belli görevlere atananlar için mülakat sözlü sınav yapılması bilimsel bir yöntemdir. Yapılmak zorundadır ama bunun bilimsel gereklilikleri alt basamakları vardır." diye konuştu.

Bu gerekliliklerden birinin sözlü mülakatların kamera kaydı altına alınması olduğunu belirten Bahçe, sözlerine şöyle devam etti: "Geliştirmiş olduğunuz ölçme araçlarının şeffaflığını sağlarsanız. Komisyonlara bütün taraflardan komisyon üyesi alırsınız dolayısıyla bilimsel bir sınav yöntemi olarak uygularsınız. Biz Bakanlığa şaibe olmayacağından, tasfiye ve fişleme olmayacağından bahsediyorsunuz, kimsenin hakkının yenmeyeceğinden bahsediyorsunuz, o zaman gelin sınav sistemini ve uygulamalarını A’dan Z’ye kamera kaydına alın. İhtiyaç varsa komisyon sayısınca teknik desteği bizler de sağlayabiliriz. Kameraları biz gönderelim, çok problem değil. Yarın sınavda haksızlığa uğradığını iddia edenler mahkemeye başvurduğunda mahkemeler kamera kayıtlarını inceleyerek haklı mı haksızlık olduğunu ispat etmiş olsun."

MÜLAKATTA SSCB LİDERLERİNDEN GORBAÇOV’UN EŞİNİN ADI SORULMUŞ

Bakanlığın ısrarla mülakatların kamera kaydına alınması teklifini kabul etmediğini vurgulayan Bahçe, şunları söyledi: "Bakanlık, şube müdürlüğü mülakatlarını şu mihval üzerine yaptı: Mülakatlar müsteşar ve yardımcısının üyeleri ziyaret ederek, kurşun kalemle mülakat yapmaları telkininde bulunuldu. Neden, muhtemelen hatalar rahat düzeltilsin ve hesaplamalar rahat yapılsın diye. Ayrıca üyelere hesap makinası dağıtıldı. Yanlışlıkla kazanmaması gerekenlere sınavı kazandırmasınlar diye. Ardından bir üyemizin sınavı kaybetme gerekçesi olana soruyu paylaşayım size. Mardin'den bir üyemiz sınavı kaybetti. Kaybetme gerekçesi eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği liderlerinden Mihail Gorbaçov’un eşinin adı nedir. Liyakatin ölçüsü Gorbaçov’un eşinin adı olunca sınavı kazananların oranları ile ilgili kuşku oluşması da muhtemeldir. Sınavda bazılarına 3, bazılarına 10 soru soruldu. Bazı komisyonlar soru cevaplarını yazdırdı, bazıları yazdırmadı. Kayıt zaten yok ve nihayetinde atamalar yapıldı."

Bileğinin gücü, alnının teri ve hakkıyla şube müdürlüğü sınavını kazananların hepsini tebrik eden Bahçe, "Bakanlığa yazdık. Sınavda başarılı olup atananların sendikal dağıtımlarını bize gönderir misiniz? Bakanlık sınavı kazananların internet sitesinde ilan edildiğini cevap olarak gönderdi. Bilgi Edinme Yasası kapsamında istedik. Cevap olarak analiz gerektiren bilgilerin bilgi edinme kapsamında olmadığı iletildi. Bu şekilde gizlenmesi 'bu işin içinde bir bit yeniği var' fikrini beraberinde getirdi. Biz de 'siz vermiyorsunuz biz Türkiye geneli teşkilatlanmış bir kurumuz, şube müdürlüğünün illerde sendika dağılımını tespit edebiliriz.' Bu bilgi gizli bir bilgi de değil zaten. Normal herkesin bildiği öğretmenler odasına hangi öğretmen hangi sendikaya üyedir, diğer bakalıklarda kim nereye üyedir herkesin bildiği ve paylaştığı bilgiler. Kendimiz araştırdık, küçük bir kesim dışında çok özel bilgilere ulaştık." açıklamasında bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından son olarak bin 709 şube müdürü ataması yapıldığını ve 90 kişinin sendikal dağılımına ulaşamadıklarını anlatan Bahçe, "Eğitim Bir Sen bin 401 kişi yüzde 82, Türk Eğitim Sen 67 kişi yüzde 3,9, Eğitim Sen 31 kişi yüzde 1,8, Aktif Eğitim Sen 10 kişi yüzde 0,6, Eğitim İş Sendikası 3 kişi yüzde 0,2, TEÇSEN 4 kişi yüzde 0,2 ve sendikasızlar 103 kişi yüzde 6. Bu sonucu görünce Bakanlığın sınavları kamera kaydına almaması kendi adına doğru bir hamle ve doğru bir icraatmış. Sorduğumuz sorulara sendikal dağılımlara göre cevap vermemesi, cevap vermeme değil millete izah edecek cevabı olmama halidir. Bunu nasıl ilan etsinler. Bunu ilan ettikten sonra nasıl adalet, hak ve hukuktan bahsedebilirsiniz?" diye konuştu. CİHAN

Yorumlar