MEB Müşaviri Demirci: Eğitimde hızlı hareket edilmesi mahsurlu bir iş

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müşaviri Ercan Demirci, tanzimat dönemi yazarlarından Ahmet Cevdet Paşa’dan alıntı yaparak 'biranda ferman buyurdum bundan sonra böyledir, anlayışı sosyal ve siyasal sıkıntılara sebep olur' sözünü hatırlatarak...

Google Haberlere Abone ol
MEB Müşaviri Demirci: Eğitimde hızlı hareket edilmesi mahsurlu bir iş

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müşaviri Ercan Demirci, tanzimat dönemi yazarlarından Ahmet Cevdet Paşa’dan alıntı yaparak 'biranda ferman buyurdum bundan sonra böyledir, anlayışı sosyal ve siyasal sıkıntılara sebep olur' sözünü hatırlatarak bazen değişimin doğru ancak uygulamanın yanlış olabileceğine dikkat çekti.

    Samsun Öğretmenevi Toplantı Salonu’nda özel okul temsilcileri ve öğrencilerin katılımıyla Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) zınavıyla ilgili bilgilendirme çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya konuşmacı olarak katılan MEB Müşaviri ve TEOG Koordinatörü Ercan Demirci, eğitimin önemli bir iş olduğunu dolayısıyla bazı kararlarda hızlı hareket edilmesinin mahsurlu olabileceğini söyledi. Konuyla ilgili olarak Osmanlı dönemindeki değişimlerden örnekler veren Demirci, "Bizim muhafazakarlığın Türkiye’deki çatı ismi olan Ahmet Cevdet Paşa 1800’lü yıllarda ıslahatın ve tanzimatın önemli isimlerinden birisidir. Bu Ahmet Cevdet Paşa o yıllarda değişimle ilgili şöyle bir şey söylüyor; ‘sosyal ve siyasal değişimler kaideyi tecrid ile olmalıdır’ bunu söylerken aslında tanzimatı ve tanzimatın paralelinde bizim dönüşüm, değişim, modernleşme hikayemizin önemli basamaklarına karşı bir eleştiride bulunuyor. Yani tanzimatın kendisine değil uygulama tarzına karşı eleştiride bulunuyor. Özetle şöyle diyor; ‘değiştirmek istediklerimiz doğru ama değiştirme tarzımız yanlış biranda ferman buyurdum bundan sonra böyledir. Biranda ben bu şekilde irade ettim, bundan dolayı sizlerde bana tabi olun, şeklinde değişimler eşyanın doğasına ters değişim tarzları olduğundan dolayı bunlar nitelikli sonuçlar elde etmemizi sağlamaz. Sıkıntılara sebep olur. Sosyal ve siyasal sıkıntılara sebep olur, mevzumuz eğitim ise pedogojik, psikolojik ve sosyolojik sıkıntılara sebep olur’ diyor. Şimdi Ahmet Cevdet Paşa’dan aldığımız ilhamla bizde yapmış olduğumuz işle alakalı şunu diye biliriz; ‘bir değişim gerekiyor eşyanın doğasında değişim var. Yani biz 1900’lü yıllardaki eğitim sistemi ile 2000’leri 2100’leri yaşayamayız. Hatta 1990’lı yılların eğitim sistemiyle 2000’leride yaşayamayız. Eşya değişerek gelişir bizde bu şekilde gelişeceğiz TEOG’u bu zaviyeden değerlendirmek gerekir. Geçtiğimiz aylarda yapılan sınavlar bu sistemin birer parçası. İstem daha geniş, sistem daha fazla parametrenin olması gereken bir bütün o bütün içerisinde sınavlarda belki öne çıkan ve dikkat çeken parçaları. Bu sistem kendisini Fatih Projesi’ne kadar gerçekleştirecek. Fatih Projesi tam olarak hayata geçtiğinde bu sistemde tam olarak hayata geçmiş olacak. Bu sistem aslında Fatih Projesi’ndeki bizim hem eğitim felsefemiz hem grafiklerimiz hemde sınavların manuel şekli bir yönüyle. Biz Fatih Projesi’yle birlikte tüm sınav sistemimizi gözden geçirmek durumundayız.” şeklinde konuştu.

    TEOG İÇİN MUTFAKTA ÇALIŞMA 2 YIL ÖNCE BAŞLADI

    TEOG sınavının Fatih Projesi’nin bir parçası olduğunu kaydeden MEB Müşaviri Ercan Demirci, 2013-14 eğitim öğretim döneminde SBS ve türevlerine alternatif bir sisteme geçtiklerini söyledi.

    SBS, OKS ve benzeri sınav uygulamalarının var olduğunu söz konusu uygulamaların değişim zamanının geldiğini hatırlatan Demirci, “Biz MEB’nın öz mutfağında sizlerinde belki yeri geldiğinde fikirlerini alarak şekillendirmiş ve hayata geçirmiştik. Bunları hayata geçirdikten sonra artılarını ve eksilerini görmüştük. Artılarını pekiştirmek, eksilerinden uzaklaşmak için bir takım çaba içerisinde olmuştuk. Neticesi itibariyle eşyanın doğasında değişim vardır. Her şey değiştiği ve değişeceği gibi bu sistemlerde zamanı geldiğinde değişmelidir. Biz burada bu sistemin değişme vaktinin geldiğini düşündüğümüzden dolayı yaklaşık 2-3 senedir mutfak aslında çalışmaktaydı. Son 1 sene içerisinde bu mutfağımızı yoğunlaştırdık ve herkesin ‘TEOG’ diye isimlendirdiği bizim ise mümkün olduğunca bu isimlendirmeyi kullanmadığımız ‘Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş’ ile alakalı bu sistem uygulamasını hayata geçirdik. Tabi takdir edersiniz her yeninin bir takım sıkıntıları olur. Bu sene itibariyle sistemin yeni olmasından kaynaklı bizim açımızdan tolere edilebilecek bir takım hatalar kusurlar muhakkak ki oldu. Olmaması zaten mümkün değil. Nihayetinde yaklaşık 17 milyon kişiye hitap eden bir kurum Milli Eğitim Bakanlığı. Aslında eğitim camiasını topladığınızda 17 milyon değil 77 milyon insan eğitimin içerisinde bir şekilde. Bundan dolayı çok büyük bir iş ve değişim ufak tefek sorunlarla birlikte bu sene biz sistemle alakalı iyi bir tecrübe yaşadığımız düşüncesi içerisindeyiz. Bu toplantı yaklaşık 9 çalıştaysan oluşan bir serinin sonuncu toplantısı. Bu toplantının hikmeti şu arkadaşlar; biz bu sistemi şekillendirirken yaklaşık 100’e yakın toplantı yaptık. Özellikle TEOG olarak isimlendirilen bu sınav sistemi değil bir üst kademeye geçiş sistemi ile alakalı mutfağımız bu toplantılar sonrası gerçekleşti. Biz sistemin öncesinde yaptığımız çalıştayların bir benzerini de sistem uygulamaya girdikten sonra yapacağız demiştik. İş bugünkü çalıştay o dönem ki söz verdiğimiz çalıştaylar. Birde yerleştirmeler yapıldıktan sonra planlamasını yaptığımız 15 çalıştay daha gerçekleştireceğiz." diye konuştu.

    Açılış konuşmalarının ardından çalıştay basına kapalı olarak gerçekleşti. CİHAN

Yorumlar