Manisa OSB'nin tarım arazisini kamulaştırmak istemesine tepki

Manisa Organize Sanayi Bölgesi (MOSB) tarafından, 3 bin 310 dekar birinci sınıf sulanabilir tarım arazisinin kamulaştırılmak istenmesine köylüler ve sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi. Yunusemre ilçesine bağlı Karaali ve Akgedik mahalleleri...

Google Haberlere Abone ol
Manisa OSB'nin tarım arazisini kamulaştırmak istemesine tepki

Manisa Organize Sanayi Bölgesi (MOSB) tarafından, 3 bin 310 dekar birinci sınıf sulanabilir tarım arazisinin kamulaştırılmak istenmesine köylüler ve sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi. Yunusemre ilçesine bağlı Karaali ve Akgedik mahalleleri sınırları içindeki arazinin kamulaştırılmasını istemeyen Manisa Ziraat Mühendisleri Odası, Manisa Barosu Çevre Şehircilik Komisyonu, Akgedik ve Karaali ile çevre köylerin sakinleri, Akgedik Mahallesi'nde ortak basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdi.

Burada konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı İbrahim Derman, Karaali ve Akgedik'e uzanan 3 bin 310 dekarlık birinci sınıf sulu tarım arazinin MOSB tarafından kamulaştırılmak istendiği söyledi. Şehrin batısındaki tarım alanlarının zamanla yerleşim ve sanayi tesislerine açılarak, tarım üretiminde vasıf kaybına sebep olunduğunu kaydetti. Türkiye’de iş olanaklarının artması, istihdam sağlanması, sanayi üretim tesislerinin kurulması ve insanların barınması için evler yapılmasının mutluluk verici olgular olduğunu söyleyen Derman, “Manisamız, sahip olduğu iklimsel özellikler ve toprak yapısıyla ülkemizde ve dünyada yılın 12 ayı tarımsal üretim yapılabilen çok nadir yerlerdendir. Ayrıca bu nedenle asırlardır topraklarımız üzerinde onlarca medeniyet kurulmuştur. Kaliteli ürünlerimiz, ülkemizin ve dünyanın birçok yerinde pazar bulmaktadır. İnsan yaşamında beslenmenin önemi, yadsınamaz gerçektir. Gıda için tarımsal üretim zorunludur. Manisa toprakları ve iklimi, tarımsal üretim için gerekli tüm koşulları haizdir. İlimizde ve özellikle de Karaali ve Akgedik bölgesinde yetişmeyen ürün yok gibidir. Tarımsal üretim potansiyeli bu denli yüksek bir sahanın DSİ tarafından sulama olanaklarına kavuşturulması, bölgenin tarımsal önemini daha da arttırmıştır. Ayrıca daha önce yapılan kamulaştırmalarla binlerce dekar birinci sınıf tarım alanı sanayi bölgesine ayrılmıştır. Yörede yaşayan ve geçimini tarımla sağlayan halkımız için artık başka tarım alanları kalmamış olup daha önce yapılan kamulaştırmalar sonucunda mağdur edilen çiftçimiz, bugün elinde kalan sınırlı miktardaki arazide tarım yaparak ayakta kalmaya çalışmaktadır.” dedi. MOSB sahası için başka alanlar da bulunduğunu belirten İbrahim Derman, “Hemen 2–3 kilometre ileride bulunan Uzunburun köyünün civarları tarım dışı alandır. Bu alanların sanayi arsası olarak değerlendirilmesi hiç kimseyi rahatsız etmeyecek, Tarım Bakanlığı spotlarında da belirtildiği gibi kamu vicdanını sızlatmayacaktır. Bu gerçeklere rağmen söz konusu verimli arazilerin tarım dışına çıkarılması ve sanayi bölgesine çevrilmesi durumunda Karaali ve Akgedik köyü halkı, Ziraat Mühendisleri Odası, meslek odaları ve Manisa Barosu Çevre Komisyonu olarak, her türlü yasal haklarımızı kullanacağız.” şeklinde konuştu.

Baro Çevre Komisyonu Başkanı Menderes Hırçıner de burada yaşayan halkın yıllardır tarımla uğraştığını, Manisa’nın en değerli tarım ürünlerini üreterek ülke ve devlete ekonomik katkıda bulunduğunu söyledi. Bölge halkının bu katkıya devam etmek istediğini dile getiren Hırçıner, “Bundan önce yapılan kamulaştırmalarda, zaten tarım arazilerin önemli bir kısmı OSB’ye terkedildi. Artık köylü için yaşamsal önemi haiz olan, çok sınırlı bir tarım alanı kaldı burada. Bu araziler de kamulaştırıldığı takdirde burada tarımcılık sona erecek, insanlar hem köy yaşamından hem de tarımsal üretimden uzaklaşmak zorunda kalacaktır. Bizler sanayiye karşı değiliz, sanayi elbette ülkemiz için önemli fakat alternatif sanayi alanları varken illa da tarım arazilerinin sanayiye açılması bizce yanlış. Bu yanlıştan yol yakınken dönülmesini talep ediyoruz. 3 bin 310 dekarlık bir alanın kamulaştırılması bugün burada söz konusu. Burada yetişmeyen bir ürün yok. Onun için burada kamulaştırma yapılması doğru değil. Şayet kamulaştırma kararı alınırsa yargı yoluyla bu hususun peşinde olacağız.” dedi.

Karaali Muhtarı Salih Bulut da kamulaştırılmak istenen arazilerin birinci sınıf olduğunu söyledi. Devletin her gün televizyonlarda kamu spotu yayımlayarak, "Birinci sınıf tarım arazilerine konut, sanayi türü gibi hiçbir şey yapılamaz." dediğini hatırlatan Muhtar Bulut, “Fakat bu birinci sınıf tarım arazisini MOSB’ye vermek istiyor. Bu bir çelişki değil midir? Bu topraklara ne istersen ekebilirsin. Yıllarca bu topraklar insanlara ekmek vermiş, ekmek vermesine devam etmesini istiyoruz. Buranın sanayiye verilmesini istemiyoruz. Bütün eylemleri yapacağız ve sonuna kadar demokratik haklarımızı kullanacağız.” diye konuştu. CİHAN

Yorumlar