Mahkeme, icraya itiraz eden bankaya masrafın yüzde 20’si oranında ceza kesti
Özel bir banka, konut kredisi kullanan bir vatandaşın, ‘dosya masrafını’ tahsil etmek için icra yolunu kullanmasına itiraz etti.
Özel bir banka, konut kredisi kullanan bir vatandaşın, ‘dosya
masrafını’ tahsil etmek için icra yolunu kullanmasına itiraz etti.
Tüketici tarafından yargıya taşınan konuda son sözü mahkeme:
“Tüketici haklı, banka 1250 TL’lik dosya masrafını ödemeli,
alacağın yüzde 20’si oranında da ‘İcra İnkâr Tazminatı’
ödemeli.”
Ankara’da bir kamu kurumunda memur olarak çalışan Davut Güngör,
2010 yılında özel bir bankadan 170 bin TL konut kredisi çekti.
Banka şubesi, kredi sebebiyle Güngör’den 1250 TL ‘dosya masrafı’
adı altında komisyon kesti. Basın yayın organlarında tüketicilerin,
dosya masrafını tahsil ettiği yönündeki haberler üzerine Güngör
Avukatı Mustafa Akıncı’ya konuyu anlattı. Akıncı, Güngör’ün 1250
TL’lik dosya masrafı ücretini Ankara 3. İcra Müdürlüğü’ne müracaat
ederek, tahsil etmek istedi. Ancak banka şubesi icra işlemine
itiraz etti. Bu kez, Avukat Akıncı, Ankara 8. Tüketici Mahkemesi’ne
itirazın iptali ve takibin devamı amacıyla dava açtı. Davut
Güngör’ün avukatı kanalıyla kendisinden tahsil edilen 1.250 TL’yi
iade almak için takip başlattığını ancak bankanın buna itiraz
ettiğine dikkat çeken Ankara 8. Tüketici Mahkemesi, tüketicinin
mağdur edildiğine hükmetti.
Mahkemede savunma yapan banka Avukatı Soner Saraç, "Alınan
masraflar yasa ve sözleşmeye uygundur. Dava reddedilmeli." şeklinde
savunma yaptı. Davut Güngör’ün Avukatı Mustafa Akıncı’yı da
dinleyen mahkeme, davanın kredi sözleşmesi nedeniyle ‘işlem
masrafı’ adı altında tahsil edilen iadesi için açılan takibe vaki
itirazın iptalinden ibaret olduğuna dikkat çekti. Ankara 3. İcra
Müdürlüğü’nün esas dosyasının yapılan incelemesinde davacı
tarafından davalı banka aleyhine kredi sözleşmesine istinaden
'işlem masrafı' adı altında davalı banka tarafından tahsil edilen
bedelin faizi ile birlikte tahsili için icra takibi yapıldığının
vurgulandığı mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi: "Davalının
itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresi içinde itirazın
iptali davası açmıştır. Bankanın kredi açılırken veya yeniden
yapılandırılırken yapılması mutad ve zorunlu olan masrafları
isteyebileceği, kredi verilmesi veya yeniden yapılandırılması için
gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükünün
bankaya düştüğü ortadadır. Bunun dışında sebebi ve dayanağı
açıklanmayan içeriği somutlaştırılmayan sözleşmede ‘ücret ve
masraflar’ başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın
tüketiciden alınacağına dair hükmün 4077 Sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanunu ile bu hükmün batıl olduğu, bankanın dava
konusu giderin kredinin verilmesinde ya da yeniden
yapılandırılmasında zorunlu masraf niteliğinde bulunduğu hususunu
kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalı aleyhine
yapılan takibe dayalı yaptığı itiraz haksız olduğundan davanın
kabulü ile takibin devamına icra inkar tazminatının davalıdan
tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Alacağın yüzde
20’sine oranında hesaplanacak icra inkar tazminatı ödenmesine karar
verilmiştir."
İCRA İNKAR TAZMİNATI NEDİR?
Kararı değerlendiren Davut Güngör, "Banka bizden haksız şekilde
para tahsil ederek zaten mağdur etmişti. Bu kez icra kanalıyla
paramızı iade almak istediğimizde banka buna da itiraz etti.
Neticede mahkeme bizi haklı buldu." dedi. Avukat Mustafa Akıncı ise
şunları kaydetti: "Bankalar tüketiciden tahsil ettikleri haksız
masraf kalemlerini kendileri kayıt tutmak suretiyle bildikleri,
alacak miktarının likit olduğunu gözden kaçırarak takibe itiraz
etme yolunu seçmektedirler. Bankaların mevzuatları gereği Anonim
Şirket statüsünde olup; tacir gibi sorumlu oldukları bir halde;
takibe itiraz etmelerini Tüketici Mahkemeleri; alacağı sürüncemede
bırakmak olarak değerlendirmekte, asıl alacağın yüzde 20’ sinden az
olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmetmektedirler. Bankaların,
takibe itiraz etmeleri halinde; aleyhlerine İcra İnkar Tazminatına
hükmedilmesinin zorunlu olduğu Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 5
Mart 2013 gün ve 2013/4374 Esas, 2013/5267 Karar Sayılı kararında
da açıklanmıştır."
CİHAN
Yorumlar