Madenlerdeki en büyük sorun, kaçış yollarının olmaması

Demokrasi Denetçiler Derneği, Soma faciasının unutulmaması ve yaşanan olaylardan ders çıkarılması amacıyla 'Şili’yi hatırla, Soma’yı unutma’ temasıyla toplantı düzenledi. Şili’deki maden faciasından 69 gün sonra kurtarılan Senyor...

Google Haberlere Abone ol
Madenlerdeki en büyük sorun, kaçış yollarının olmaması

Demokrasi Denetçiler Derneği, Soma faciasının unutulmaması ve yaşanan olaylardan ders çıkarılması amacıyla 'Şili’yi hatırla, Soma’yı unutma’ temasıyla toplantı düzenledi. Şili’deki maden faciasından 69 gün sonra kurtarılan Senyor Luis Urzua, “Dünyadaki madenlerde en büyük sorun, kaçış yollarının olmamasıdır.” dedi. Şili Kurtarma Ekibi Lideri Senior Rodrigo Reveco ise, Soma’da sahip olunan şartlarda insanları kurtarmanın çok zor olduğunu söyledi.

Demokrasi Denetçileri Derneği, Soma faciasının unutulmaması için 2010 yılında Şili’de meydana gelen maden kazasında 69 gün sonra toprak altından kurtarılan madenci Senyor Luis Urzua ve kurtarma ekibinin lideri Senior Rodrigo Reveco’yu Türkiye’ye getirdi. Dernek binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Şili Kurtarma Ekibi Lideri Senior ve Rodrigo Reveco, uluslararası düzeyde düşünüldüğünde Türkiye’nin çok iyi maden kurtarma ekibine sahip olduğunu söyledi. Reveco, “Burada başımıza gelen aslında Şili’de meydana gelen şeyden ders alınabilecek bir şeydi. Biz kazalar oldukça durumları düzeltmeye çalışırız. Uluslararası normlarda Türkiye çok iyi bir kurtarma ekibine sahip ancak eğitimsizler.” ifadelerini kullandı.

Soma’da sahip olunan şartlarda insanları kurtarmanın çok zor olduğunu belirten Reveco, şöyle devam etti: “Kömür madenlerinde Grizuyum gazı bulunmaktadır. Kokusuz, renksiz bir gazdır. Çok mükemmel bir katildir. Sizi uyutmaya başladığı vakit anlayabilirsiniz ne olduğunu kurtarmacıların arasında 'sessiz katil' olarak adlandırılır. Gözlerinizi bir kez kapattığınız da zaten ölmüş sayılırsınız. Ölümler arasında en iyisidir. Çünkü uyur durumdasınız. Dört bir tarafı kapalı olup tamamen çevrilmiş bir madende tek alternatif ölümdür. Dünyadaki madenlerde en büyük sorun kaçış yollarının olmamasıdır.”

'TÜRKİYE'DEKİ GÜVENLİK STANDARTLARI DAHA İYİ OLMALI'

"Madenciliğin kaderinde ölüm var mıdır?" sorusu üzerine Reveco, “Bir Japon atasözü var, madenci ışığı dediğimiz şey kırmızıya döndüğü zaman bu kişi ölmek üzeredir. Bu durumda ailelerini götürmek istedikleri zaman kırmızı ışıkla götürürlerdi. Bu isin doğası oldukça risklidir. Tek fark, biz ölçeğimiz biliriz. Önlem diye tabir ettiğimiz bir kısmı var. Bunu herkesin madenci ve iş veren olarak dikkate alması lazım. Biz madenciler olarak bu durumlara hazırlıklı olmalıyız . Ancak iş veren de madencilerin bu durumlara hazırlamalı. Türkiye’deki güvenlik standartları daha iyi olmalı.” diye konuştu.

Yaşam odalarının çok önemli olduğunu kaydeden Şili’deki maden faciasından 69 gün sonra kurtarılan Senyor Luis Urzua da, şunları kaydetti: “Çünkü orada ilk yardım ekipmanları ve madencilere yardım edecek kişiler bulunur. Dünya genelinde 8 tip yaşam odası vardır. Bu yaşam odaları 4 gün kalmak için tasarlanmıştır. Yaşam odaları 2 veya 4 gün boyunca toplamda 5 kişinin içerisinde kalabileceği şekilde yapılmıştır. Türkiye’de olup olmadığını bilmiyorum. Bir de mobil yaşam odaları vardır. Çok maliyetli olduğu için Şili’de sadece birkaç yerde bulunuyor. Bunlar büyük bir eksik. Yaşam odaları da 48 saat için tasarlanmıştır. Bu sürenin üzerine çıkılamamaktadır.”

Soma’daki maden faciasında 432 yetim, 246 eşsiz kalan kadının ve hayatının kaybeden işçilerin ülke gündeminden düşmek üzere olduğunu söyleyen Demokrasi Denetçiler Derneği Genel Sekreteri Mehmet Özkaya ise, "Hayatını kaybeden veya kazadan sağ kutulan ancak maddi manevi problemlerle uğraşan madencilerimize, yetim kalan çocuklarımıza ve işçi ailelerine karşı Soma olayını gündemde tutmayı bir görev kabul ediyoruz." şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar