Madencilerin akciğer kanserine yakalanma riski 8 kat fazla

Türkiye, Soma’da yaşanan faciada hayatını kaybeden 301 madencinin yasını tutarken, maden işçilerinin çalışma şartlarının zorlukları ve tehlikeleri de ortaya çıkmaya başladı. Olası bir göçük, patlama, yangın gibi tehlikelerin yanı...

Google Haberlere Abone ol
Madencilerin akciğer kanserine yakalanma riski 8 kat fazla

Türkiye, Soma’da yaşanan faciada hayatını kaybeden 301 madencinin yasını tutarken, maden işçilerinin çalışma şartlarının zorlukları ve tehlikeleri de ortaya çıkmaya başladı. Olası bir göçük, patlama, yangın gibi tehlikelerin yanı sıra yer altında çalışan madencilerin akciğer kanserine yakalanma riskinin 8 kat arttığı, sigara içen işçilerde ise bu oranın yüzde 17’ye kadar çıktığı belirtildi. Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç. Dr. Ufuk Yılmaz, maden işçilerinin maruz kaldığı radon, aromatik hidrokarbonlar, krom, ve nikel gibi bazı kanserojen maddelerin akciğer kanserine yol açtığına söyledi.

13 Mayıs’ta Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında 301 işçinin hayatını kaybetmesinin ardından madencilik sektörüyle ilgili tartışmalar devam ediyor. Madencilerin çalışma koşulları, madenlerinin güvenliği ve alınan tedbirler tartışılırken işçilerin sağlık yönünde de tehlike altında olduğu belirtildi. Yapılan araştırmalara göre, madenlerde yoğun radon, aromatik hidrokarbonlar, krom, ve nikel gibi bazı kanserojen maddelere maruz kalan madencilerin akciğer kanserine yakalanma riskinin 8 kat arttığı belirlendi. Doç. Dr. Ufuk Yılmaz da, madenciliğin öldürücü hastalıklara neden olduğunu belirtti. Maden işçilerinde yapılan epidemiyolojik çalışmaların akciğer kanseri riski ile radon maruziyeti arasında doğrusal bir ilişkiyi gösterdiğini belirten Yılmaz, “Gelişmiş ülkeler, kalite güvenilirliği, çevre ve toplum bilinci ile bu sanayi kollarında çok sıkı önlemler almaktadır. Madencilik akciğer kanseriyle ilişkisi olan en eski meslektir. Kömür madeni çalışanlarının akciğer sağlığı da özellikle düşünülmelidir. Kömür madeni çalışanları yeraltında sadece, kömür tozuna değil silika, egzoz ve radon gazları gibi kanserojen maddelere de maruz kalmaktadırlar. Uranyum ve radyum toprak ve kayalarda değişken etkilerde olmakla birlikte sıklıkla bulunabilen elementlerdir.” ifadelerini kullandı. Asbest (ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda kanserojen bir mineral) çıkaran maden işçileri akciğer kanseri risk grubuna girdiğini belirten Doç. Dr. Yılmaz “Bu risk, maruz kalmadan sonra 35 yıla kadar uzanan bir süreci kapsamaktadır. Asbest maruziyete maruz kalma akciğer kanseri riskini 8 kat artırırken, sigara içenlerde risk 17 kata kadar çıkmaktadır. Gelişmiş ülkelerde asbest kullanımının yasaklandığı, sınırlandırıldığı belirtilmektedir”” dedi. Yılmaz, maden işçileri ile ayrıca boya ve kimya sanayilerinde mesleki olarak maruz kalınan asbest, radon, aromatik hidrokarbonlar, krom, ve nikel gibi bazı kanserojen maddelerin akciğer kanserine yol açtığına dikkat çekti.

Yer altında çalışan madencilerin sadece kömür tozuna değil silika, egzoz ve radon gazları gibi kanserojen maddelere de maruz kaldığını ifade eden Yılmaz, kömür çıkarılması sırasında oluşan tozlardan kaynaklanan hastalıkların grizu patlamaları ve göçükler gibi bir ölüm sebebi olduğunu kaydetti. Yılmaz, maden işçileri arasında en yaygın olarak kronik bronşit, pnömokonyosis ve silikosis ölüme neden olan en yaygın hastalık olduğunu kaydetti.

MADEN İŞÇİLERİNİN YÜZDE 12’Sİ BU HASTALIKLARA YAKALANIYOR

Yapılan çalışmalarda kömür maden işçilerinin yüzde 12’sinin kronik bronşit, pnömokonyosis ve silikosis hastalıklarına yakalandığını anlatan Yılmaz, “ABD’de yapılan bir araştırma bitümlü kömür madenlerinde 40 yıl çalışmış olanların yüzde 2-12’sinde pnömokonyosis ve yüzde 1,3-6,7’sinde de ilerleyen masif fibrosis hastalıklarının görüldüğünü ve antrasit madenlerinde çalışanlarda bu oranların daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmış. Yine ABD’de otopsisi yapılan 3365 maden işçisinin yüzde 12,5’inde klasik silikosis nodülleri bulunduğu görülmüş.” dedi. CİHAN

Yorumlar