Maden işçileri, 'Taşeronlaşma ölüm demektir' deyip oturma eyleminde bulundu

Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) Armutçuk Müessesesi Maden Ocağı'nda çalışan işçiler, taşeron uygulamasına karşı TTK Genel Müdürlüğü önünde oturma eylemi yaptı.

Google Haberlere Abone ol
Maden işçileri, 'Taşeronlaşma ölüm demektir' deyip oturma eyleminde bulundu

Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) Armutçuk Müessesesi Maden Ocağı'nda çalışan işçiler, taşeron uygulamasına karşı TTK Genel Müdürlüğü önünde oturma eylemi yaptı.

    Ereğli’nin Kandilli beldesinden otobüslerle kent merkezine gelen yaklaşık 200 işçi, TTK Genel Müdürlüğü önünde oturma eyleminde bulundu. İlk olarak işçilere hitap eden Genel Maden İşçileri Sendikası(GMİS) Genel başkanı Eyüp Alabaş, Türkiye’nin iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada 3. sıraya yükseldiğini söyledi. Metan yoğunluğu bulunan Armutçuk ocağında taşeron uygulamasına gitmenin çok büyük risk olacağını duyuran Alabaş, yaşanacak olumsuzluklara karşı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşları uyardı.

    TTK Genel Müdürlüğü önünde ‘Taşeron demek ölüm demek’ ve ‘Madenci feneri sönmeyecek’ şeklinde döviz taşıyan işçiler, “Vur vur inlesin, Ankara dinlesin, Susma haykır taşerona hayır” şeklinde sloganlar attı. İşçiler sloganların ardından kurum önünde oturma eylemine geçti.

    İŞÇİLER: TAŞERON ÖLÜM DEMEK

    Ocaktan çıkıp eyleme katılan işçilerden Eray Uçar, “Taşeronu istemiyoruz. Taşeron demek ölüm demek. O yüzden istemiyoruz” dedi. 8 yıllık maden işçisi Hakan Demirdöğer(36), “Kozlu’da ölümler oldu. Bunlar taşeron hatalarıydı. Biz de tek kuyuda çalıştığımız için Armutçuk müessesesinde taşeron istemiyoruz.” diye konuştu.

    27 yıllık madenci Salim Çalık ise “Armutçuk ocağında galeri sürme ve ocaktaki bakım onarım gerektiren yerlerde taşeronlaştırma uygulamasına gidilecek. Biz bunu istemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki Karadon’da 30 kişi, Kozlu’da 8 işçi bu taşeron uygulamaları sonucu öldü. Biz ne ölmek istiyoruz ne de başka bir arkadaşımızın sömürülerek ölüme gönderilmesini istiyoruz. Sesimizi duyurarak anımsatmaya çalışıyoruz. 4 yıl içinde 2 taşeron firmada 38 işçi öldü, bunun dışında çok sayıda iş kazası yaşandı. Kolu bacağı kopan arkadaşlarımız oldu. Ama bunlar örgütsüz olduğu için ve biraz da çalışmaya mecbur oldukları için kamuoyu bunları duymadı. Taşeronlaştırmanın önüne geçmek için ne yapılması gerekiyorsa gücümüz neye yetiyorsa onu yapmaya çalışacağız.” şeklinde konuştu.

    Bu arada cep telefonundan şarkı dinleyerek tempo tutan işçiler, kurumdan çıkıp makam aracına binen TTK Genel Müdürü Burhan İnan’ı yuhaladı.

    Gazetecilerin sorusunu cevaplandıran GMİS Genel Başkanı Alabaş, taşeronlaşma süreci hakkında şu bilgiyi verdi: “TTK Armutçuk Müessesemizde taşeron uygulamalarıyla ilgili ihale süreci başlatılmıştı. Biz geçtiğimiz 22 Ocak tarihinde rahatsızlığımızı dile getirmiştik. Bugün de ihaleye teklif verme sürecinin son gününde de TTK Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması ve oturma eylemi yapıldı. Bu müessesemiz metan yoğunluğu ve yangına en müsait ocaklarımızdan birisidir. Biz 17 Mayıs 2010 tarihinde Karadon’da, 8 Ocak 2013 tarihinde Kozlu Müessesesinde taşeron uygulamalarının yeraltında can yaktığını, bizim canımıza kast ettiğini yaşayarak öğrendik. Dolayısıyla aynı acıları yaşamak istemediğimizi ve TTK Genel Müdürlüğünün bu kararından vazgeçinceye kadar eylemlerimize kararlık içinde devam edeceğiz.” CİHAN

Yorumlar