Liseli Derya’dan 4 aydır haber alınamıyor
İstanbul’da evinin önünden servise binerek okula giden lise birinci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Derya Selçuk’tan 4 aydır haber alınamıyor.
İstanbul’da evinin önünden servise binerek okula giden lise
birinci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Derya Selçuk’tan 4 aydır haber
alınamıyor. Baba Hasan Selçuk, polise, jandarmaya, savcılığa
başvuru yaptıklarını, ancak hiçbir şekilde sonuca ulaşamadıklarını
söylüyor. Her kapı ziline, her telefon sesine 'kızım geldi' diye
koşarak gittiğini anlatan acılı anne Fatma Selçuk ise artık ümidini
kesmiş, “Kızımın ölüsünü de olsa bulup getirsinler.” diyor.
Esenyurt’taki evlerinden her zamanki saatinde servise binerek okula
giden lise birinci sınıf öğrencisi Derya Selçuk’tan 4 aydır haber
alınamıyor. Aslen Malatyalı olduklarını belirten baba Hasan Selçuk,
Halil Alkanat Çok Programlı Lisesi’nde okuyan kızından 4 aydır
haber alamadıklarını söyledi. Kızının bulunması için karakola,
terörle mücadele polislerine, savcılığa başvuru yaptığını ancak hiç
birinden netice alamadığına dikkat çeken Selçuk, “Okulda olup
bitenlerden haberdar etmediler. Kızım 16 gün okula gitmemiş. Okul
yönetimi haber vermedi. Memleketin, kanunun adaletine sığınmışım
diyecek bir şey bulamıyorum. Ailecek perişan olduk. Emniyetten,
devletten yardım istiyorum. Kızımı gören vatandaşlar bize bilgi
versin.” şeklinde konuştu.
Kızının bulunması için gittiği polis karakoluna daha sonra telefon
açtığında azar işittiğini söyleyen çaresiz baba, şöyle devam etti:
“Artık ne yapacağımı bilmiyorum. ‘Haber gelirse size de haber
vereceğiz. Bırakın da işimize bakalım’ şeklinde bizi azarladıkları
zamanlar oldu. Amcam ve dayım da emniyete gittiklerinde bir memur,
‘Sabah hanım arıyor akşam baba arıyor bu nedir’ diye bağırıyor. Biz
kimseden çok şey istemedik. Bizim kollarımız kesilmiş.
Memleketimizin adaletinden merhamet diliyorum. Benim kızımdan sonra
bu okulda bir tane daha çocuk kayboluyor. Devlet lisesinden 1 ay
arayla iki tane çocuk kayboluyorsa bilmiyorum biz nereye gidelim,
kime sığınalım? Bizim dayımız yok. Dayısı olan bir şekilde başına
gelenlere çözüm buluyor.”
ÖLÜSÜNÜ DE OLSA BİZE BULSUNLAR
Kızının kaybolduğu 25 Aralık 2013 Çarşamba günü yine her zamanki
gibi birlikte kahvaltı yaptıklarını anlatan anne Fatma Selçuk da,
Derya’nın 11.00’da servise binip okula gittiğini söyledi. Hava
soğuk olmasına rağmen kızının montunu giymeden okula gittiğini
anlatan anne Selçuk, o günü şöyle anlattı: “Akşam yemeğin yanına
salata istedi. Her zamanki gibi normal saatinde okuluna gitti.
Akşam servis geliş saatinde balkona çıktım. Servisçiyle bir kız
çocuğu zile bastı. Kızımın çantası da o kızın elindeydi. Bir şey
olduğunu hissettim. Servisçi Derya’nın servise gelmediğini söyledi.
Sabah okula gidince 4 kız arkadaş bir yere gitmişler. 5 dakika
sonra diğer kızlar geri dönmüş, Derya’nın çantasını da sınıfa
getirmişler. Kızımın çantası akşama kadar sınıftaki sırasında
durmuş ve öğretmen ne bize ne de müdüre haber vermedi. Akşam servis
gelince haberimiz oldu. İlk defa böyle bir şey başımıza geldiği
için perişan olduk. 4 aydır da bir neticeye ulaşamadık.”
Okul servisiyle evden ayrılan kızı Derya’nın o gün okula hiç
girmediğini belirten Selçuk, “Okula giriş çıkışlarda kamera yok.
Kızımın servisinin durduğu yerde kamera yok. İçerideki kamera da o
gün ne tesadüf ki devre dışıymış. Bozuk dediler ama ben
inanmıyorum. Girişlerde kamera olmadığı için servisten inip nereye
gittiği bilinmiyor. Servisten indiğini gören bütün arkadaşları
şahit. Gidiş o gidiş. Hiçbir haber alamadık. Okulun giriş
çıkışlarında kamera olmaması beni kuşkuya düşürüyor. Akşama kadar
çantası sınıfta durmuş. Çanta sınıfta olmasa, öğretmen bu öğrenci
gelmemiş diye haber vermeyebilir ama çanta sırasındaymış.” diye
konuştu.
Kızının okuyup öğretmen olmak istediğini söylerken gözyaşlarını
tutamayan acılı anne, şöyle devam etti: “Benim kızımın hedefleri
vardı. Öğretmen olacaktı. Kızımın geleceğini elinden aldılar. 4
aydır ne yapacağımızı bilemiyoruz. Astım hastasıyım. Kardeşleri her
akşam ağlayarak dua ediyor. Her çalan telefon, her çalan kapı
koşarak bakıyoruz. Gerçekten çaresiziz. Başvurmadığımız yer
kalmadı. Polis, jandarma, terörle mücadele her yere gittik.
Savcılığa 2 – 3 kez ben gittim. Hiçbir netice alamadık. Allah
rızası için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Benim kızımın kendi
gitmediği her haliyle ortada. Sağ ayağı aksıyordu. Ameliyat
olacaktı. 2 ağır ameliyat geçirdi. Bu yaz da yine ameliyat
olacaktı. Kızımın hayatta olmadığını düşünüyorum. Ölüsünü de olsa
bize bulsunlar.”
CİHAN
Yorumlar