Kurtuluş Savaşı’ndaki kahraman şehirlerin minyatür resimlerini kağıda nakşediyor
Tarihe özlemini minyatür resimleri çizerek gideren Kahramanmaraşlı minyatür sanatçısı Ahmet Akkurt, Kurtuluş Savaşı’nda kahramanlık örneği sergileyen şehirlerin minyatür resimlerini kâğıda nakşediyor.
Tarihe özlemini minyatür resimleri çizerek gideren
Kahramanmaraşlı minyatür sanatçısı Ahmet Akkurt, Kurtuluş
Savaşı’nda kahramanlık örneği sergileyen şehirlerin minyatür
resimlerini kâğıda nakşediyor.
Kahramanmaraş merkeze bağlı Dulkadiroğlu
ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde kiraladığı dairenin odasını resim
atölyesine dönüştüren sanatçı, şehirlerin kurtuluş destanına 16
yılda yaptığı 51 eserle ışık tutuyor. Akkurt, yaptığı minyatürlerin
yer aldığı sergilerle de sanatseverlerin beğenisini kazanıyor.
Kâğıt, parşömen, fildişi gibi çeşitli
malzemelerin üzerine küçük resim yapma sanatı olarak bilinen
minyatüre lise yıllarında merak salan Sütçü İmam Üniversitesi
Kahramanmaraş Meslek Yüksekokulu Geleneksel El Sanatları Bölümü
Öğretim Görevlisi Ahmet Akkurt (35) minyatüre olan bu merakını
lisans eğitiminin ardından mesleğe dönüştürmüş. Akkurt, minyatürle
hem içindeki tarih özlemini dindiriyor, hem de öğrencilerine tarih
bilincini aşılamaya çalışıyor.
Minyatürün, icrasının en zor sanat dalları
arasında yer aldığını vurgulayan Akkurt, minyatürle sanatçının
sabrı öğrendiğini belirtti. Eserlerinde çoğunlukla tarihi konuları
işlediğini anlatan Akkurt, “Gençler tarihimizden kopuk yaşıyor.
Onların tarihi görsel objelerle öğrenmeleri beni mutlu ediyor.
Tarihe olan ilgimden dolayı minyatür satanı seçtim. Minyatür sadece
oturup resim yapmak değil, en büyük özelliği sabrı öğretmesidir.”
dedi.
Her öğrencinin kabiliyetine göre farklı
zaman aralıklarında minyatür çiziminde ustalaştığını ifade eden
Akkurt, “Bir minyatür sanatçısının bu işe en az 10 yılını vermesi
gerekiyor. Eskiden minyatür yapana nakkaş denirdi. Aslında nakkaş
minyatürün bizce ifade şekli.” diye konuştu. En köklü sanat
geleneklerimizden olan minyatürün, gerek işlenen konuları gerekse
anlatım dili ile günümüzde dek güncelliğini koruduğunu kaydeden
Akkurt, şunları söyledi: “Sütçü İmam Üniversitesi olarak amacımız
gençlere tarih bilincini aşılamak. Bunu da yaparken görselliği ön
planda tutarak kurtuluş savışında kahramanlık destanı yazan
şehirlerimizin minyatürlerle yeniden canlandırıyoruz. Bu
çalışmalarda Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi şehirlerin
öne çıkan tarihi olaylarının tanıtımını yapıyoruz. Kahramanmaraş’ın
kurtuluşunu konu alan 50’ye yakın eserim var. Aynı zamanda
Gaziantep ile ilgili bir minyatür hazırladım. Bu çalışmamla Türkiye
genelinde birinci oldum. Hedefimde diğer iller var. Her ili bütün
yönleriyle anlatan minyatürler hazırlamak istiyorum.”
ESERLERİNDE MİLLİ MÜCADELE YILLARINI
ANLATIYOR
Minyatür resimlerin tamamında milli
mücadele yıllarını konu edindiğini anlatan Akkurt, “Bugüne kadar 51
minyatür resim yaptım. Bunların içerisinden 4’ü Gaziantep’in
kurtuluşunu konu alıyor, diğerlerinin tamamı Kahramanmaraş
ağarlıklı. Gaziantep’teki çalışmalarımda Şahinbey, Karayılan,
Cello’nun kızı Emine, silah almak için kızını satan aile gibi
konuları işledik. Kahramanmaraş ile ilgili olan çalışmalarımda ise
Sütçü İmam, Abdal Halil Ağa, kaledeki bayrak olayı gibi kurtuluş
destanını konu alan birçok çalışmam var.” şeklinde konuştu.
“OSMANLIDA MİNYATÜR BİLGİ AMAÇLI
KULLANILIRDI”
Minyatürü ilk kez Uygurların kullandığını
anlatan Akkurt, “Minyatür sanatı Selçuk daha sonrada Osmanlıda en
yüksek seviyesine çıktı. Bizim minyatürlerimizin en önemli özelliği
diğerlerinden daha sade ve konuları net bir şekilde anlatmasıdır.
Bir amacın direk olarak ifadesi vardır. Dünyadaki diğer örneklerde
ise efsane ve hikâye tarzı konular ağırlıkta. O dönemlerde minyatür
sanatı süs amaçlı kullanılmıyordu bilgi amaçlı kullanılıyordu.
Günümüzde evlerin duvarlarını süsleyen bir dekoratif malzeme
şekline büründü.” dedi.
“OSMANLININ YIKILMASIYLA BU SANAT YOK
OLDU”
Osmanlı İmparatorluğu'yla birlikte minyatür
sanatının da yok olduğunu hatırlatan Akkurt, minyatür sanatının
yeniden gün yüzüne çıkışını şöyle ifade etti: “Cumhuriyetin ilk
yıllarında araştırmacıların gayretleriyle Osmanlı geleneksel el
sanatları gün yüzüne çıkartıldı. Bu sanat dallarından biri de
minyatürdür. Türkiye genelinde o yıllarda temeli atılan bu sanat
günümüzde Erzurum'da Atatürk, Konya'da Selçuk, İstanbul'da Mimar
Sinan ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel
El Sanatları bölümünde minyatür dersi olarak öğretiliyor.”
Türkiye'de minyatür sanatçılarının her
geçen gün azaldığına dikkat çeken Akkurt, ‘Cumhuriyet Dönemi Türk
Minyatür Sanatı’ konulu tezi için yaptığı bir araştırmada Türkiye
genelinde 20 minyatür sanatçısı bulabildiğini sözlerine ekledi.
CİHAN
Yorumlar