Kılıçdaroğlu'nu sehven çağıran savcı: Fazla abarttılar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu şüpheli sıfatıyla ifadeye çağıran savcı, adalet.org adlı sitede yazdığı yazıda kendini savundu. Savcı Mehmet Demir, “Davete muhatap olanlar tarafından konu fazlasıyla abartılıp kabartıldı....

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu'nu sehven çağıran savcı: Fazla abarttılar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu şüpheli sıfatıyla ifadeye çağıran savcı, adalet.org adlı sitede yazdığı yazıda kendini savundu. Savcı Mehmet Demir, “Davete muhatap olanlar tarafından konu fazlasıyla abartılıp kabartıldı. Sehven de olsa bir davetiye gelmiş, gelinmez biter gider. Zorla getirme, yakalama çıkarmamışız, sorgulama yapmamışız.” dedi.

Kılıçdaroğlu’nu ifadeye çağıran daha sonra da sehven olduğu açıklamasını yapan Savcı Mehmet Demir, hakim ve savcıların hukuki görüşlerini paylaştığı adalet.org adlı sitede konuya ilişkin yazı yayınladı.

‘Sehven Çağrılmıştır’ başlığı ile yazısına başlayan savcı Demir, Kılıçdaroğlu’nun ifade için çağrılmasının birkaç gündür medyanın gündeminde olduğunu belirtti. Haberlerde yer alan kendisine ait açıklamaları yalanlayan savcı Demir, “Ben hiçbir gazeteciye özel olarak açıklama yapmadım. Birkaç gazeteci beni telefonla aradı bir tanıdık gibi olayla ilgili birşeyler sordu. Bunu bir röportaj gibi kaydettiklerini veya not ettiklerini söylemediler. Hatta söylemediğim sözleri de ilave etmişler.” iddiasında bulundu.

Konuyu meslektaşlarıyla paylaşmak istediğini ifade eden Demir, “Olayın aslı şu; Bilal Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu hakaret ettiğinden bahisle şikayet etmiş. Bu dilekçe müracaat savcılığına verilmiş. UYAP’a Kemal Kılıçdaroğlu şüpheli olarak kaydedilmiş. Suç hakaret olduğu ve uzlaşmaya tabi görüldüğü için Ocak 2014 itibariyle Uzlaştırma Bürosuna tevzi edilmiş.Dosya benden önce başka bir savcı arkadaşa tevzi edilmiş. Daha sonra 30 Ocak 2014 itibariyle yeni iş bölümü yapıldı ve ben uzlaştırma büroda görevlendirildim.Bu görevlendirme ile birlikte bana bu büroda önceden görevli olan ve son iş bölümü ile başka büroda görevlendiren iki savcıya ait 1700 dosya tevdi edildi. Ben son 2 buçuk ayda bütün bu dosyaları tek tek okudum gereğini yaptım ve şu an dosya sayısını 650 ye düşürdüm.İşte bu yoğunluk içinde diğer dosyalarda olduğu gibi bu dosyaya da ‘şüpheli ve şikayetçi davet’ yazarak kaleme vermişim. Çıkan davetiyeleri de elektronik imza ile imzalamışım.” ifadelerini kullandı.

Olayın ‘sehven’ olduğunu ve Kılıçdaroğlu’nun milletvekili sıfatının gözden kaçtığını ifade eden Demir, “Kaldı ki bu husus davetiyenin Ankara’ya gönderilmesinden de bellidir. Eğer bilerek olsa Ankara’ya talimat yazmak gerekirdi. Sehven olan bir şeyin başka nasıl bir açıklaması olur bilmiyorum.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuyu abarttığını ileri süren Demir, “Davete muhatap olanlar tarafından konu fazlasıyla abartılıp kabartıldı. Sehven de olsa bir davetiye gelmiş, gelinmez biter gider. Zorla getirme çıkarmamışız, yakalama çıkarmamışız, sorgulama yapmamışız, olmayan bir suçu biz isnat etmemişiz.Yani abartılacak hiçbir şey yok ortada. Sehven gönderilen şey dahi sonuçta bir davetiyedir. Bundan bu kadar fazla sonuç çıkarmanın hiçbir gereği yoktu.” dedi.

Daha önce yazdığı yazılar olmasa, bu konunun bu kadar abartılmayacağını savunan Demir, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına ‘darbe girişimi’ dediğini hatırlattı.

Kendisi hakkında bir sürü yaftalama yapılmasınını hakkaniyete uygun olmadığını belirten Demir, “Zekeriya Öz benzetmesi yapılmış. Ben sehven de olsa en fazla davetiye çıkarmışım. Bu Zekeriya Öz’ün uygulamalarına hiç benzememektedir. Ayrıca şunu açık ve net söyleyeyim. Bazı gazetelerde yazdığı gibi ‘öğrendi ya daha ne istiyor’ şeklinde bir ifade kesinlikle kullanmadım.Ben seçilmiş hiç bir vekile saygısızlık ifade edecek bir söz söylemem. Kaldı ki bir parti başkanına hiç söylemem.” dedi.

Vekile de davetiye gönderilebileceği yönünde hukukçu görüşleri bulunduğunu kaydeden Demir, “Davetiye sehven çıkarılmış,ancak olay gündeme düştükten sonra yaptığım kapsamlı araştırma sonucunda ben de yukarıda belirtildiği gibi uzlaşmaya tabi olsun veya olmasın şikayet edilen bir milletvekiline davetiye çıkarılması gerektiği kanaatine varmış bulunmaktayım. Davetiyede bir sakınca yoktur. Eğer davetiyeden sonra zorla getirme gibi başka işlemler yapılırsa işte bu dokunulmazlık kavramına aykırı olur. Davet edilmesi kaldı ki uzlaşma için davet edilmesi milletvekili dokunulmazlığına ve dolayısıyla anayasaya aykırı değildir. Bu görüşün aksi de sabit değildir. Aksini söylemek de nihayetinde görüşlerden bir görüştür. Olayın tamamı ve gerçeği budur. Bunun bu kadar abartılıp anayasa ihlali boyutuna kadar çıkarılması fazla işgüzarlıktır bence.” ifadelerini kullandı.

CİHAN

Yorumlar