Kılıçdaroğlu:17 Aralık soruşturması toplumun beklediği gibi sonuçlanmayacak

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık soruşturması ile ilgili başlayan sürecin toplumun beklentileri yönünde sonuçlanmayacağını herkesin bildiğini, soruşturma ile ilgili takipsizlik kararı verilmesini...

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu:17 Aralık soruşturması toplumun beklediği gibi sonuçlanmayacak

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık soruşturması ile ilgili başlayan sürecin toplumun beklentileri yönünde sonuçlanmayacağını herkesin bildiğini, soruşturma ile ilgili takipsizlik kararı verilmesini olağanüstü bir durum olarak görmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Ama toplumun vicdanı bunu kabul eder mi? Hayır. Hangi gerekçe ile takipsizlik kararı verildiğini bizim bilmemiz gerekiyor. Deniz Feneri olayında yolsuzluk yapanlar değil, olayı soruşturanlar yargılandı. Aynı süreci yeniden yaşıyoruz." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'nin Genel Başkan yardımcılarının katıldığı toplantı Park Bosphorus Hotel'de yapıldı. Yabancı medya kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelen ve basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplanın ardından Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. 17 Aralık soruşturması ile ilgili verilen takipsizlik kararına ilişkin değerlendirme yapan Kılıçdaroğlu, "Toplumun beklediği şekilde sonuçlanmayacak. Bunu hepimiz biliyoruz, tanığı olduk. Soruşturmayı yapan savcılar görevden alındı. Yargıçlar değiştirildi. Takipsizlik kararı vermelerini çok olağanüstü bir durum olarak görmüyorum. Ama toplumun vicdanı bunu kabul eder mi? Hayır. Hangi gerekçe ile takipsizlik kararı verildiğini bizim bilmemiz gerekiyor. Deniz Fener'i olayında yolsuzluk yapanlar değil, olayı soruşturanlar yargılandı. Aynı süreci yeniden yaşıyoruz" açıklamasında bulundu.

'İKTİDARIN HAVUZ MEDYASI VAR'

Türkiye'nin basın özgürlüğü ile ilgili 134'ncü sıraya gerilemesi ile ilgili bir soruya cevap veren Kılıçdaroğlu, "İktidarın kendisi için bir havuz medyası oluşturduğunu da biliyoruz. Binin üzerinde gazetecinin görevlerine son verildiğini biliyoruz. 44 Gazetecinin hapiste olduğunu biliyoruz. Bütün çağdaş dünya Türkiye'deki gelişmeleri kaygıyla izliyor. Biz de kaygıyla izliyoruz. Bir demokraside olmaması gereken bir süreci yaşıyoruz. İnsanların bilgi edinme hakları elinden alınıyor. Havuz medyasına baktığınızda aynı manşetlerin atıldığını ve tek merkezden yönetildiğini görüyoruz. Böyle bir demokrasi olmaz. Elbette uluslararası kuruluşlar medyanın özgür olmadığını biliyorlar ve yayınlıyorlar. Önemli olan onların yayınlaması değil, önemli olan Türkiye'de üniversitelerin suskunluğu. Eğer bir ülkede, özgürlük medyanın elinden alınıyorsa o toplum özgür değildir demektir. Ona ilk tepkiyi vermesi gereken üniversiteler ve aydınlardır. Eğer onlar sessizliklerini koruyorsa o zaman bu ülkede çok ciddi bir sorunumuz var demektir." ifadelerini kullandı.

'NASIL BİR CUMHURBAŞKANINA İHTİYACIMIZ VAR; TARTIŞMAMIZ GEREKEN BU'

Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimi süreciyle ilgili değerlendirmesini de gazetecilerle paylaştı. Türkiye'de 'Abdullah Gül mü, Recep Tayyip Erdoğan mı cumhurbaşkanı olacak?' tartışması yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Tartışmamız gereken şu: Türkiye Cumhuriyeti'nin nasıl bir cumhurbaşkanına ihtiyacı var. Bunu tartışmıyoruz, efendim Gül mü, Erdoğan mı cumhurbaşkanı olacak? Hayatımda duyduğum en saçma tartışmalardan biridir bu. İnsanları kucaklayan, geçmişi temiz, dünyayı iyi okuyan, dünya dengelerini bilen, hiç kimse için öteki ayrımı yapmayan bir cumhurbaşkanı çıkmayacak mı? Putin modeli diyor? Hani Türkiye ileri demokrasi olan bir ülkeydi. Burada medyanın da sorumluluğu var. Medya toplumu koşullandırıyor. Gazetecilerden rica ediyorum, nasıl bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var? Asıl tartışmamız gereken nokta budur?" şeklinde konuştu.

Balyoz davasından tutuklu bulunan Albay Murat Özenalp'ın ölümüyle ilgili soruyu cevaplayan Kılıçdaroğlu, cezaevine giren bir kişinin devletin sorumluluğunda olduğunu, devletin gerekli sağlık hizmetini vermemesi durumunda, ölüme terk etmesi durumunda bunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Konuyla ilgili ne yapılması gerekiyorsa onun yapılacağını ve kendilerinin de konuyla ilgili bir çalışması olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Şu anda hastanelerde çok sayıda hasta var. Onunla ilgili bir ekip oluşturduk. Bütün hasta tutuklu ve hükümlüleri gezdik. Onlarla ilgili raporlarımızı yazdık. Hükümete sunduk. Ama hükümet insan haklarına saygı gösteren bir hükümet değil. Dün yaşanan olaylar bunun göstergesidir. Biz kaygı duyuyoruz bu olaydan, tüm dünya da duyuyor." dedi.

1 MAYIS OLAYLARI

Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs kutlamaları ve yaşanan olaylarla ilgili soruyu da "Hiç kimse yılgınlığa ve umutsuzluğa kapılmasın, böyle bir lüksümüz yok. Demokrasi için toplumlar ağır bedeller ödemişlerdir. Ödemeye de devam ederler. Her mücadele ve mücaedele eden değerlidir. Demokrasiyi ve özgürlüğü bu ülkeye getirmek hepimizin ortak değeri olmalıdır. Öncelikle bu ülkenin aydınlarına büyük görevler düşüyor. Rejim değiştirilmek isteniyor. Totaliter bir rejime doğru Türkiye ağır ağır sürükleniyor. Bunun için mücadele etmek hepimizin ortak görevidir." şeklinde cevap verdi.

CİHAN

Yorumlar