Kılıçdaroğlu: Siyaset, aile boyu zenginleşme aracı değildir
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetin aile boyu zenginleşme aracı olmadığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetin aile boyu
zenginleşme aracı olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Siyaset,
dayım, teyzem zengin olsun diye yapılmaz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Artvin'de düzenlenen seçim mitinginde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili ortaya çıkan ses
kayıtlarına değinen Kılıçdaroğlu, siyasetçilerin halka örnek olmak
zorunda olduğunu ifade etti. Siyasetin, bireysel zenginleşme aracı
olmadığına vurgu yapan CHP Genel Başkanı, "Siyaset, aile boyu
zenginleşme aracı değildir. Her kuruşun hesabını halka vereceğiz
diye siyaset yapıyoruz. Siyaset, 'dayım, oğlum, teyzemin oğlu
zengin olsun' diye yapılmaz." ifadelerine yer verdi.
Kılıçdaroğlu, dün internete yeni bir ses kaydının düştüğünü
hatırlatarak, "Adalet bakanına bir iş adamı için söylüyor.. 'Bak'
diyor 'bu davayı kesin kaybetmesi lazım' diyor. 'Mahkum olması
lazım' diyor.. Sen yargıya nasıl müdahale edersin? Sen yargıya
müdahale edersen, mahkeme bağımsız olur mu? Bugün de diyor ki
'Adalet bakanıyla konuşmayacak mıyım?' Adalet bakanıyla
konuşabilirsin ama o davada mahkum olsun diyemezsin. 'Davada mahkum
edeceksin' demek, sen hakimi boş ver, ben sana talimat verdim,
gereğini yap demektir. Böyle bir adalet olmaz." diye konuştu.
Bu olayın hırsızlık olayından çok daha önemli olduğunu ifade eden
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Sonuçta bir hırsızlık olursa
mahkemeye çıkar. Ama mahkeme hırsızı koruduğu zaman orada tuz
kokmuş demektir, orada adalet olmaz demektir, orada daha tehlikeli
bir şey var demektir. Parlamento kanun yapar, herkes uymak
zorundadır. Kimsenin bir ayrıcalığı yoktur. Hele hele başbakanların
hiç ayrıcalıkları yoktur. İhaleye fesat karıştırılamaz. Yine
telefon ediyor. Yandaş iş adamıyla konuşuyor. 'Sen bir dilekçe ver'
diyor, 'ihaleyi öbürü kazandı, ben onu iptal ettireceğim' diyor.
Kimsin sen? Başbakansan, otur adam gibi görevini yap. Sen ihaleye
fesat karıştıran bir başçalansın."
Çocukluğunda babasının kendisini, 'oğlum kul hakkı yemeyeceksin'
diyerek yetiştirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi sen kalkıyorsun ihaleye müdahale ediyorsun. Bir şey daha
söylüyorsun, 'Sana ihaleyi verdim, TÜRGEV'e bağış yapacaksın'
diyorsun. TÜRGEV ne? Bu ailenin kurduğu vakfın adı. Yani rüşvetin
kaynağı. Yani Bilal oğlanın başında olduğu vakıf. Ne yapıyor? Ayın
17'si sabah 8'i 2 geçe, telefon ediyor. 'Oğlum' diyor 'şuralarda
aramalar yapılıyor' diyor. 'Bazı bakanların çocuklarında aramalar
yapıyor. Evde ne var, ne yok' diyor. 'Dayını çağır, abini çağır, bu
paraları sıfırla' diyor. Herkes elini vicdanına koyup bir karar
versin. Hangi ülkenin başbakanı oğluna telefon edip 'oğlum paraları
sıfırla' der? Bu paralar helalse bir şey demezsiniz ama haram
paraysa sen o koltukta oturamazsın. O yüzden ben sana 'sayın
başbakan' demeyeceğim senin ünvanın başçalandır."
CİHAN
Yorumlar