Kestel’deki tehlikeli atık depolama tesisi Meclis gündeminde

CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Sena Kaleli, Bursa’nın Kestel ilçesinde kurulmak istenen ve ‘ÇED gerekli değildir’ raporu verilen tehlikeli atık depolama tesisi ile ilgili Meclis’te çalışma başlattı.Sena Kaleli, Kestel ilçesine...

Google Haberlere Abone ol
Kestel’deki tehlikeli atık depolama tesisi Meclis gündeminde

CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Sena Kaleli, Bursa’nın Kestel ilçesinde kurulmak istenen ve ‘ÇED gerekli değildir’ raporu verilen tehlikeli atık depolama tesisi ile ilgili Meclis’te çalışma başlattı.

Sena Kaleli, Kestel ilçesine bağlı Turanköy sınırları içerisinde kurulması planlanan 'Tehlikeli Atık Ara Depolama, Ambalaj Atığı Toplama-Ayırma ve Tehlikesiz Atık Toplama-Ayırma Tesisi' projesiyle ilgili harekete geçerek, olası doğa katliamına dur demek için konuyu TBMM gündemine getirdi. Köy çevresinde fıstık çamı ağaçlarının yoğun olduğu bölgede kurulması planlanan tesis ile ilgili geçtiğimiz günlerde bölgeye giderek köy sakinlerinin destek çağrısına kulak veren Kaleli, bölgede kurulması planlanan tesisin yeşil alanları katledeceğini öne sürerek, köy sakinlerine projeyi Meclis’e taşıma sözü vermişti.

Kaleli’nin Kestel’de kurulması planlanan tehlikeli atık depolama tesisi ile ilgili Meclis’e sunduğu soru önergesinde, şu ifadeler yer alıyor: “Evliya Çelebinin 'velhasıl sudan ibarettir' sözüyle anılan Bursa, artık 'ocaktan ibarettir Bursa’ya dönüşmüştür. 11 bin 900 km kare olan topraklarının 6 bin 900 km karesi alt üst edilen Bursa; birinci derece verimli toprakları olan Kabulbaba, Maksem Pınarı, Başköy’ün su kaynaklarını taş, mermer ve maden ocaklarına, kentin akciğeri ve oksijen deposu olan asırlık ağaçlarını yangınlara, yanlış yer seçimlerinden, zemin etüdlerinin yapılmamasından ötürü hak sahiplerini mağdur eden TOKİ’ye, dünyaca ünlü kirazın yetiştirildiği Kozağacı vadisini termik santrale, Yenişehir merasını oto test merkezine, Alaçam’ı Besob Sanayi Sitesi'ne, içme suyu kalitesindeki Nilüfer, Kulaca, Kalburt, Kirmastı, Dereleri ile Uluabat ve İznik göllerini sanayi ve evsel atıklara kurban vermiştir. Bursa’da doğaya ve doğal kaynaklara karşı başlatılan bu hoyratça yok etme politikasının genelinde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ve Bakanlığa bağlı birimlerin imzası bulunmaktadır. Bunun son örneği ise Kestel’de tarım arazilerinin üzerine kurulması planlanan 'Tehlikeli Atık Depolama' tesisi için 'ÇED gerekli değildir' raporunun verilmesidir. Bu bağlamda; Kestel’in Turan köyü sınırları içerisinde kurulması planlanan 'Tehlikeli Atık Ara Depolama, Ambalaj Atığı Toplama-Ayırma ve Tehlikesiz Atık Toplama-Ayırma Tesisi' projesinin ÇED sürecinden muaf tutulmasının gerekçesi nedir? Söz konusu projenin ÇED sürecinden muaf tutulması kararı hangi araştırmalar, incelemeler ve veriler bağlamında alınmıştır? Bu kararın bilimsel bir dayanağı var mıdır? Yoksa tamamen gözleme ve yüzeysel değerlendirmeye dayalı bir karar mı alınmıştır? Özellikle tıbbi ve endüstriyel atıkların depolanmasında tarım arazilerine yakın alanlar koruma altına alınmışken, Turan Köyü yakınlarında tarım ve orman alanlarının yanında kurulması planlanan tesisin herhangi bir sızıntı yaratması sonucunda doğacak zararın telafisi nasıl mümkün olacaktır? Tarım arazileri ve insan sağlığına verilecek zararın sorumluluğunu bakanlık olarak üstleniyor musunuz?” CİHAN

Yorumlar