KESK duruşması öncesinde basın açıklaması yapıldı

İstanbul Adalet Sarayı önünde, KESK üye ve yöneticileri hakkında görülecek olan 56 sanıklı davanın duruşması öncesi basın açıklaması yapıldı. Açıklamada operasyonların, tutuklamaların ve davanın hukuksuz olduğu ifade edildi.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde, 56 sanıklı KESK üye ve yöneticilerinin duruşması öncesinde bazı sendika, dernek ve oda başkanları basın açıklaması yaptı. Dava öncesinde konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, "Ben bu saatte burada bulunmaktan utanıyorum. Koskocaman bir kuruluş, normal, demokratik mücadelesini verdiği için üyeleri yargı karşısına çıkıyor, hapise atılıyor ve biz de bunu buraya ayıplamaya geliyoruz. Bu normal, uygar, demokratik bir ülkede görülmüş, duyulmuş birşey değildir. Normal bir insanın, demokrasinin ne olduğunu bilen bir insanın her an isteyebileceği şeyleri tekrar ettikleri için buradalar." dedi. Erez, konuşmasının sonunda bu ve bunun gibi bütün demokratik eylemleri desteklediklerini ifade etti.

Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Fikret Aslan ise Ethem Sarısülük'ün öldürülmesine ilişkin yapılan kamuoyu baskısı sonucu daha dün mahkeme tarafından tutuklama kararı verildiğini hatırlatarak sözlerine başladı. Berkin Elvan'ın faillerinin halen bulunamadığını belirten Aslan, "Ancak en demokratik haklarını kullanan biz kamu emekçileri, apar topar ve hukuksuz bir şekilde içeri atıldık. Arkadaşlarımız, eşlerinden, çocuklarından ayrı kalmak durumunda bırakıldılar." dedi.

Bu gelinen noktada yaşadıkları durumu çürümüşlük olarak adlandırdıklarını belirten Aslan, "Yolsuzluk ve hırsızlık yapanlar, bir anda bütün hakimlerin ve savcıların yerini değiştirenler, kendi çocukları ve kendileri sözkonusu olduğunda bütün hukuku ve hukukun üstünlüğünü nasıl rafa kaldırdıklarına hepimiz hep birlikte şahit olduk." diye konuştu.

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozaağaçlı ise "Sendikal mücadeleyi aynı zamanda bir demokrasi mücadelesi olarak yürüten, sendikal mücadeleyi aynı zamanda siyasal iktidarın ülkeyi içerisine düşürdüğü yozlaşmanın ve bu felaket düzenin karşısında bir muhalefet odağı olarak kullanan, mücadele eden sendikacılara bir saldırı olarak önemsemek gerekir. O yüzden sahip çıkmak gerekir." şeklinde konuştu.

Basın açıklaması için hazırlanan yazılı metni ise Sağlık İşçileri Sendikası sözcüsü Fadime Kavak okudu. Kavak, 19 Şubat 2013 tarihinde 28 ilde KESK üyelerine ve yöneticilerine yönelik düzenlenen operasyonlarla 184 KESK üyesinin gözaltına alındığını hatırlattı. Bu kişilerin 72'sinin tutuklandığı ve 14 ay F tipi cezaevinde kaldıklarını belirten Kavak, "Üye ve yöneticilerimiz, hala 85 yıl ceza tehdidi ile yargılanmaktadırlar. Gözaltılar, tutuklamalar ve arkadaşlarımız hakkında yapılan yargılama, tümüyle hutuksuzdur, antidemokratikdir. Çünkü bu davada iddianamede ve yargılama sırasında arkadaşlarımıza yapılan tüm suçlamalar, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan örgütlenme, ifade özgürlüğüne ilişkin eylem ve faaliyetlerdir. Demokratik hakkın kullanımından ibarettir. Herkesin gözünün önünde yapılan etkinlikler, davada birer suç unsuru haline getirilmiştir." dedi.

Basın açıklamasının ardından grup, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan duruşmasını izlemek için adliyeye girdi. CİHAN