Kerrariye Derneği’nden Kutlu Doğum etkinliği
Adana’da Alevi toplumunun sosyal, kültürel, eğitim ve inanç yönünden gelişimini sağlamak amacıyla kurulan Kerrariye Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Kutlu Doğum etkinliği düzenledi.
Adana’da Alevi toplumunun sosyal, kültürel, eğitim ve inanç
yönünden gelişimini sağlamak amacıyla kurulan Kerrariye Eğitim
Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Kutlu Doğum etkinliği düzenledi.
Ehli Beyt ve Ehli Sünnet'in münasebetlerini ve birlikteliğini
arttırmak isteyen dernek, Seyhan Oteli’nde ‘Hakk’ın birliğinden
halkın dirliğine’ konulu program düzenlendi. Etkinliğe Hitit
Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma ve
Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Eğri, Alevi derneklerinin
temsilcileri, Alevi dedeleri, kanaat önderleri ve toplumun değişik
kesimlerinden çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Prof. Dr. Osman Eğri, Hakk’a olan sevginin, halka
da hoşgörü şeklinde yansıyarak, Anadolu topraklarında toplumsal
uzlaşma ve birlikte yaşama kültürünü oluşturduğunu söyledi.
Hacı Bektaş Velî’ye göre bir gönlü yaralamanın cellatlık olduğunu
aktaran Prof. Dr. Eğri, “Tasavvufta bir müminin kalbini yıkan
İbrahim’in yaptığı Kabe’yi yıkan Ebrehe gibi kabul edilmiştir.
Abdülmecid ibn-i Ferişte, ‘Bir kişi ruhunu bilmese, ten kabrinde
metfundur. Her kim ruhunu bilirse ten kabrinden ruhunu kurtarmış
olur. Ruhunu bilmeyenlerin gönülleri de ölmüştür.” dedi
Tasavvufun Allah’ı anlatıp insanlara sevdirmek, insanları eğitip
Allah’a sevdirmek ve adap erkânı yayarak insanları birbirine
sevdirmek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Osman Eğri, Hakk meydanında,
mürşit huzurunda ‘Allah Allah’, “lâ ilâhe illallâh” zikirleriyle
yanan ve etrafına gül kokusu yayan canlar, gül yüzleri, şirin
sözleriyle de çevrelerini gül bahçesine çevirmişlerdir.”
ifadelerini kullandı.
Kerrariye Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Murat
Barbaros ise Hz Ali’nin Haydar-ı Kerrar isminden ilham alarak
derneğin adını koyduklarını belirtti. Hz Ali’ye mensup, bağlı
anlamına gelen Kerrariye adını benimsediklerini kaydeden Barbaros,
“Burada Ehli Sünnet kardeşlerimiz de bulunuyor. Hemen şu açıklamayı
yapmak isterim ki bizler Allah Resulünün ‘Benim sahabelerim
-arkadaşlarım- gökteki yıldızlar gibidir; hangisine tutunursanız
kurtulursunuz.’ hadisi ile hareket ederek kendimize Peygamber
Efendimizin (sav) sahabelerinden Hz Ali’yi rehber olarak seçtik.
Diğer sahabelerin varlığına ve değerine eleştiri getirmeden bu
yolda yürümeyi amaçladık.” diye konuştu.
Peygamber Efendimiz (sav)’in ‘Ben ilmin şehriyim, Ali kapısıdır.
Şehre kapıdan girilir.’ İşaretine binaen Ehli Beyt’in yolundan
gitmeyi kendilerine düstur edindiklerini aktaran Murat Barbaros
şunları söyledi: “Onların rehberliğinde inancımızı yaşamayı seçtik.
Ehli Sünnet kardeşlerimizden beklentimiz Peygamber Efendimiz
(sav)’in ‘Allah’ım (Bunları) Ehli Beytimi! Ben onları tek tek
ümmetime emanet ediyorum.” vasiyetine uygun olarak bizleri
kardeşleri olarak görsünler. Bizleri suizanla, ön yargılarla değil;
bizden dinleyerek, anlamaya çalışarak konumlandırsınlar. Bizi
bizden dinlesinler. Unutmayalım ki toplumun huzuru bu iki
topluluğun beraberliği ile mümkün olacaktır. Çocuklarımıza daha iyi
bir geleceği böyle sağlayabiliriz.”
Hz. Hüseyin’in acısını birilerine karşı düşmanlık olarak
kullanmayacaklarına işaret eden Barbaros, “Bu acıyla bizleri
kullanmak isteyen mihrakların oyununa gelmeyeceğiz. Sadece Hz
Hüseyin’in yasını tutmayacak Ehli Beyt’in ve Hz Hüseyin’in
bayrağını taşıyacak; onların ahlakı ve tavırlarını kendimize örnek
alacağız.” şeklinde konuştu. CİHAN
Yorumlar