Kendisine saldırdığını iddia ettiği arkadaşını öldürdü 15 yıla mahkum oldu

Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde, kendisini yaraladığını iddia ettiği arkadaşını bıçaklayıp öldürdüğü öne sürülen sanık, haksız tahrik indirimiyle 15 yıl hapse mahkum edildi.

Dava konusu olay, geçen yıl 1 Mart'ta Karaağaç Caddesi'nde bulunan bir iş merkezinin çatı katında meydana geldi. İddiaya göre S.Ö. (19), arkadaşı M.C. (20) ile birlikte alkol aldı. Çıkan tartışma sonucunda M.C,, arkadaşı S.Ö'yü bıçaklayıp öldürdü. Polise teslim olan M.C., savunmasında, arkadaşının alkol haricinde bali çektiğini öne sürdü. S.Ö'nün kendisine vurarak kaşını patlattığını ve üzerine saldırdığını iddia eden M.C., odada bulunan bıçağı alarak kendisini savunduğunu, bıçağı rastgele savurduğunu, bıçağın S.Ö.'nün karnına isabet ettiğini, tekrar kaçmak istediğinde maktulün arkasından gelerek kafasına vurduğunu, bunun üzerine bıçağı tekrar savurduğunu, maktulün boş bir bira şişesini tekrar başına vurmak istediği sırada, tekrar bıçakla maktule vurduğunu ve olay yerinden ayrıldığını ileri sürdü.

Soruşturma sonucunda M.C., hakkında 'kasten adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle dava açıldı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma 5. celsede karara bağlandı. Karar duruşmasında, tutuklu sanık M.C., eylemi kendisini korumak için gerçekleştirdiğini ileri sürerek, "Zaten olaydan sonra karakola giderek teslim oldum. Yine de yaptığımdan çok pişmanım. Mahkemenizin adaletine sığınıyorum." dedi.

Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, tanığı bulunmayan olayda, mağdurun iddiasıyla uyumlu kaşındaki yaralanma, maktul bulunduğunda üst kısmının çıplak olası, öldürmeyi gerektirecek başka bir sebep bulunmaması ve maktulün otopsi raporundaki yaralanmanın sanıkla maktul arasında karşılıklı bir kavganın yaşandığına ve bıçağın rastgele sallandığına işaret ettiğini belirtti.

Mütaalada, aralarında bir kavganın bulunduğu hususları da dikkate alındığında sanığın aksi ispatlanamayan savunmasına itibar edilmesi ve hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kaydedilen mütalaada, doktor raporuna göre alkolsüz olan sanığın eline bıçak aldıktan sonra alkollü olan maktule karşı bir avantaj elde ettiği, maktulün kullandığını iddia ettiği bira şişesinin olay yerinde bulunamadığı dikkate alındığında, maktulün el ve ayakları dışında bir alet veya başka bir cisim kullanmadığının anlaşılması karşısında silahlarda eşitlik bulunmadığı, sanığın ilk darbeyi maktulün karnına yaptığına ilişkin beyanı karşısında alkollü olan ve bir de karnına öldürücü yara almış olan maktulün saldırıyı devam ettirmesinin ya da etkili bir saldırı yapmasının mümkün olmamasına rağmen sanığın eylemlerine devam ederek öldürücü nitelikte beş kez daha bıçakla maktulü yaraladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, yasal savunma şartlarının gerçekleşmediği kanaatine varıldığı kaydedildi. Savcı mütaalasında sanığın haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlediğini kaydederek, iki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

Sanık avukatı ise mütalaaya iştirak etmediklerini ifade ederek, şu savunmayı yaptı: "Olay değerlendirildiğinde, sanığın kendisine yönelik bir saldırıyı defetme niyetiyle eylemini gerçekleştirdiği bellidir. Kastı öldürmek olsaydı, daha az ve öldürücü darbe ile eylemi gerçekleştirebilirdi. Oysaki maktuldeki yaralanmalar nazara alındığında, sanığın kendisini koruma amacına yönelik olarak eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında meşru müdafaayı düzenleyen TCK'nın 25. maddesi kapsamında olay değerlendirilerek sanığın beraatine karar verilmesini talep ediyoruz." Maktulün yakınlarının avukatı ise sanığın en üst hadden cezalandırılmasını istedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık M.C.'yi, kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırdı. Sanığın eylemi maktulden kaynaklanan haksız tahrikin etkisi altında işlediğinin anlaşıldığını kaydeden mahkeme heyeti, sanığın cezasını 18 yıla düşürdü. Sanığın cezası, yargılama sırasındaki tutum ve davranışları lehine takdiri indirim sebebi olarak değerlendiren mahkeme heyeti, cezayı 15 yıla indirdi.

CİHAN