Kemal Kılıçdaroğlu: Rüşvetin yeni adı, cari açığı kapatmak

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''17 Aralık’tan sonra soyulan Türkiye gerçeğini gördük.

Google Haberlere Abone ol
Kemal Kılıçdaroğlu: Rüşvetin yeni adı, cari açığı kapatmak

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''17 Aralık’tan sonra soyulan Türkiye gerçeğini gördük. Bir yabancının dört bakanı nasıl satın aldığını gördük.’’ dedi. Kılıçdaroğlu, rüşvetin yeni adının cari açığı kapatmak olduğunu savundu.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın başında Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) iptal ettiği Yalova seçimlerinden söz ederek Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçimin gerçekleştiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın ‘darbe girişimi’ diye nitelendirdiği süreçten söz ederek,''17 Aralık 2013 bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Bir tarihe bakın bir şimdiye bakın. Her kuruşun hesabını halkına veren yönetime bakın ‘her kuruşu nasıl hortumlarım’ bir yönetime bakın. Geldiğimiz nokta iç açıcı değil. O dönemde de yolsuzluklar olmuştur. Ama asla hiç kimse affetmemiştir. Ne Mustafa Kemal Atatürk, ne de İsmet İnönü. Yolsuzluğa bulaşanları yüce divana göndermiştir.'' şeklinde konuştu.

‘BİR YABANCININ DÖRT BAKANI NASIL SATIN ALDIĞINI GÖRDÜK’

17 Aralık’tan sonra soyulan Türkiye gerçeğini gördüklerini ifade eden Anamuhalefet Lideri, 'Bir yabancının dört bakanı nasıl satın aldığını gördük. Rüşvetin nasıl çalıştığını gördük. Diyor ki, ’17 Aralık’ta bize darbe yapıldı’. Ne darbesi kardeşim? Hangi darbe? Darbelerden en büyük acıyı çekmiş bir siyasal parti olarak söylüyoruz; hangi darbe? 17 Aralık’ta oğluna telefon edip ‘paraları sıfırla’ diyorsa, oturup bu ülkenin bütün yurttaşlarının düşünmesi lazım.'' diye konuştu.

‘ERDOĞAN’IN HABERİ VARDI’

''Bir tarihe bakmaları lazım bir de şimdiye bakmalılar. Onlar mı namusluydu, bunlar mı namuslu? Onlar mı Türkiye için çalışıyordu, bunlar mı?'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''Erdoğan’ın haberi yoktu bundan iddiasının kimse tarafından dile getirilmemesi gerektiğini savunarak ‘‘Üç sayfalık MİT Raporunu (18 Nisan 2013) tarihli ortaya koyarız. Sekiz ay önce devletin soyulduğu Erdoğan’a söylüyorlar. Umreye gidiş de var orada, paraların nasıl dağıtıldığı da var.'' dedi.

''RIZA SARRAF’IN HEYKELİ DİKİLMELİ''

Yaşanan sürecin önce vicdanlarda sorgulanması gerektiğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, bu hafta soruşturmayla ilgili görüşmelerin başlayacağını hatırlatarak ''Biliyorsunuz bir havuz medyası var. Havuz medyasının temel özelliği iktidar yandaşlığı yapmaktır. Ve yolsuzlukların üstünü kapatmaktır. Bu medya, Rıza Sarraf’ı televizyonlara ve kendi gazetelerine çıkartmaya başladı. Neymiş Sarraf hayırsever bir işadamıymış. Samimi söylüyorum, Sarraf’ın heykelini dikmek lazım.'' şeklinde konuştu.

''HEYKEL BİRİLERİN CEBİNE PARA SIKIŞTIRIRKEN OLMALI''

Meclis kavşağındaki kol saati heykeli için ‘Zafer Çağlayan Anıtı’ benzetmesi yapan Kılıçdaroğlu, ''Bunun yanına Rıza Sarraf heykeli de dikilmeli. Bir heykel yetmez, İçişleri Bakanlığı’nın önüne de heykelini dikmek lazım. Mademki cari açığı kapatıyor Maliye Bakanlığı’nın önünde de dikmeli. Birilerin cebine para sıkıştırırken olmalı heykel.'' sözlerinden sonra Başbakanlığın önüne de Rıza Sarraf’ın heykelinin dikilmesi çağrısında bulundu.

‘RÜŞVETİN YENİ ADI CARİ AÇIĞI KAPATMAK’

Rıza Sarraf’ın parlatıldığını kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, ‘‘Aile fotoğrafında da önemli bir yeri var. Son balkon konuşmasında bütün üç kağıtçılar vardı. Devleti soyanlar vardı. Rıza Sarraf eksikti. ‘Cari açığı kapattım’ diyor. Bence bakanların cari açığını kapatmıştır. Zaten rüşvetin yeni adı cari açığı kapatmak. Geldiğimiz tablo budur.’’ dedi.

‘HAVUS MEDYASINDAN BUNUN HESABINI SORACAĞIZ’

Rıza Sarraf’ın ekranlarda arkasında Türk Bayrağı’nın yerleştirilmesini sert bir dille eleştiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ‘‘En ağırıma giden arkasında fon olarak Türk bayrağı kullanılması. Bir sahtekarın arkasına fon olarak Türk Bayrağının konularak onu meşru göstermek asla mümkün olmamalı. Bunun hesabını soracağız. Havuz medyasından bunun hesabını soracağız.’’ ifadelerini kullandı.




CİHAN

Yorumlar