‘Kefenli eylemciler desteklenirse, ölümü hoş görecek zemine fırsat verilir’

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Abalı, Başbakan Erdoğan’a kefen giyerek destek verilmesinin orantısız bir tepki olduğunu belirtti. “Bunlar ruh sağlığı açısından...

Google Haberlere Abone ol
‘Kefenli eylemciler desteklenirse, ölümü hoş görecek zemine fırsat verilir’

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Abalı, Başbakan Erdoğan’a kefen giyerek destek verilmesinin orantısız bir tepki olduğunu belirtti. “Bunlar ruh sağlığı açısından tehlikelidir.” diyen Abalı, “Hiçbir şekilde siyasetçinin bunu desteklememesi gerekir. Bu kişiler destek görürse çok güzel bir şey yapmış gibi şiddeti, yaralamayı ve hatta ölümü hoş görecek şekilde bir zemine fırsat verilir." uyarısında bulundu.

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek için kefen giyip eylem yapan kişilerin davranışlarına uzmanlar, uyarıcı mesajlarla karşı çıktı. Doç. Dr. Osman Abalı, herkesin dikkatli davranması gereken bir süreç yaşandığını, bu süreçte toplum önünde olan insanların olumlu mesajlarla kitleleri yönlendirmesi gerektiğini kaydetti. Miting alanlarında rastlanan kefen ve benzeri şekillerle verilen mesajların bir şekilde dışa vurum anlamına geldiğini söyleyen Abalı, "İnsanların duygu ve düşüncelerini dışa vurmaya ihtiyaçları var ama bunu mutlaka normal yollarla yapmalı. Eğer birey duygu, düşünce ve davranışlarını farklı yollarla dışa vurursa, bunun farklı tepki ve yansımaları olur. İnsanların yaptıkları ettikleri yanlarına kalıyor gibi düşünmemek lazım. İnsanlar gözlemliyor, medya haber yapıyor. Sonuçta normal vatandaşın takındığı tavır toplumun aynası. Toplumda ciddi bir sert söylemler dizisi söz konusu. Bunu en baştan en sona kadar görüyoruz. Toplumda taraflar ve taraftarlar nasıl ki ayrışıp kavga edecek seviyeye geliyorsa şu anda da siyasi görüş olarak insanlar kutuplaşmakta ve birbirlerine karşı empati yapamaz, iletişim kuramaz hale gelmekte. Bu da bizim toplumumuz açısından son derece ciddi bir risk taşımakta." şeklinde konuştu.

‘KEFENLİ MESAJ, ORANTISIZ BİR TEPKİDİR’

"Kendimizi anlatmak için karşı tarafı anlamak zorundayız." diyen Abalı, bunun yapılmadığı durumlarda dışlanmış, ötekileştirilmiş insanların oluşabileceğini, bunun sonuçları olarak da öfke patlamalarının yaşanabileceği uyarısında bulundu. Abalı, "Dışlanan ve ötekileşen kişi bu tepki ile birlikte daha da şiddet eğilimi gösterip öfke patlamalarına yol açabilir. Toplumsal olaylara bir de bu gözle bakmak lazım. Biz, uç davranışları daha çok altta yatan antisosyal psikopati eğiliminin belli zaman ve ortamlarda dışa vurumu şeklinde tanımlıyoruz. Bir kişi çıkıyor hiç alakası yokken beyaz örtüleri giyerek, bunu kefen gibi gösterip ölümüne gibi bir mesaj veriyor. Burada orantısız bir tepki var. Orada öyle bir tepkinin yeri yok, olmaması lazım. Hiç bir şekilde siyasetçilerin de bunu desteklememesi gerekiyor. O kişi görmezden gelinirse bunu yapan başkaları olmayacaktır. Ama destek görürse çok güzel bir şey yapmış gibi şiddeti, yaralamayı ve hatta ölümü hoş görecek şekilde bir zemine fırsat verilir." ifadelerini kullandı.

Toplumun benzer olaylarda 12 Eylül döneminde en acı tablolarından birini yaşadığını hatırlatan Abalı, "Burada herkese görev düşüyor. Toplumda insanlar konuşmadan kavga etme boyutuna gelirse orada ipler kopar. Aynen 12 Eylül'de 1980 öncesinde olduğu gibi. İnsanlar birbirini anlamadan, konuşmadan bir biriyle savaşmaya başlar. Bu savaşma psikolojisi karşı tarafı yok etmeye dönüşür ki bu, toplum adına felakete dönüşür. O yüzden en baştan en sona kadar her kesin şiddete prim vermemesi gerekiyor. Yöneticilerin şiddet eğilimine pirim vermemesi, halkın daha sakin, pozitif ve olumlu yönlendirilmesi için pozitif mesajlara ihtiyaç var. Özellikle baştakilerin halkı rahatlatacak, onları dinginleştirecek davranışları ortaya koymaları için gereken mesajları vermesi gerekiyor. Gergin bir süreç yaşıyoruz, bu gerginliği artıracak süreçlerden kaçınmamız lazım." uyarısında bulundu.

‘BATI TOPLUMLARINDA PROTESTOLAR TEŞVİK EDİLMEKTEDİR’

Bireyler ve toplumdaki şiddet eğiliminin kaynağına dikkat çeken Abalı, kişilerin tamamen reddedildiğinde, hakları görmezden gelindiğinde şiddete başvurduğunu hatırlattı. Batı toplumlarında protestoların, demokratik gösterilerin hoşgörüldüğünü, hatta teşvik edildiğini ifade eden Abalı, bunun yapılmasıyla kişilerin rahatladığını, kişilerin anlaşıldıklarını düşündüklerini söyledi. Aksi durumda şiddetin ortaya çıktığını anlatan Abalı, "Bu ülkenin her vatandaşının bireysel olarak anlaşılmaya ihtiyacı var. Biz bireyleri anlamadığımız zaman o bireyler kendi dünyalarındaki sıkıntıyı şiddete çevirirler. En basitinden Soma olayları... Orada vatandaşlarımız şehit oldu. Orada siyasetçilerin en başta dinlemesi, o dertleri problemleri sabırla dinlemesi takip etmesi gerekiyor. Tepki göstermemesi gerekiyor. Çünkü o insanlar yaralı insanlar. Biz o insanların masumane duygu dışa vurumunu bir tepki olarak yansıtırsak bu sefer o insanlar şiddete başvurur." şeklinde konuştu.

‘KEFENLİ TEPKİ, RUH SAĞLIĞI AÇISINDAN TEHLİKELİ’

Abalı, "Birleştirici, bütünleştirici mesajlar vermek gerekiyor. kesinlikle o kefen olayında olduğu gibi uç davranışların da prim görmemesi gerekiyor. O insanların gerekli mesajları alması gerekiyor. Çünkü bu orantısız bir tepki. Bunlar ruh sağlığı açısından zararlıdır. O kefen giyen kişinin içinde bulunduğu toplum da maalesef duygusal olarak destekliyor. Desteklediği için de o ortamı bularak ortaya çıkıyor. O ortam olmazsa zaten bu davranış ortaya çıkmaz. O toprakta neşet ediyor. O insanların oluşmasının, neşet etmesinin engellenmesi için barışçıl bir süreç olmalı. Toplumlarda bakıyoruz tırnak içinde linçler oluyor. Polis linç ediliyor, gösterici linç ediliyor...İnsanımız bu kadar şiddet ve öfkeyle dolduruluyor. Burada mutlaka halkı rahatlatacak, onları esnek, pozitif, hangi görüşten olursa olsun onu olduğu gibi kabul edecek ve anlamaya çalışacak bir tepki şekli gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

CİHAN

Yorumlar