Kdz. Ereğli’de avukatlardan Soma’daki maden kazasına tepki

Zonguldak Barosu’na üye avukatlar, Ereğli Adliyesi önünde toplanarak Soma’da meydana gelen maden kazasına tepki gösterdi. Avukatlar adına basın açıklaması yapan Zonguldak Barosu Ereğli Temsilcisi Tayyar Kartal, madenlerdeki iş kazalarının...

Google Haberlere Abone ol
Kdz. Ereğli’de avukatlardan Soma’daki maden kazasına tepki

Zonguldak Barosu’na üye avukatlar, Ereğli Adliyesi önünde toplanarak Soma’da meydana gelen maden kazasına tepki gösterdi. Avukatlar adına basın açıklaması yapan Zonguldak Barosu Ereğli Temsilcisi Tayyar Kartal, madenlerdeki iş kazalarının teröre dönüştüğünü anlattı.

Kartal, devletin, madenlerden elini çekmeyip denetimler yaparak, özel sektörün gerekli iş güvenliğini almasını sağlaması gerektiğini dile getirdi.

Zonguldak Barosu Ereğli Temsilcisi Tayyar Kartal, yaptığı açıklamada, "Maliyetleri azaltma adına her şeyin mübah görüldüğü, insan yaşamının hiçe sayıldığı, emeğin son damlasına kadar sömürüldüğü, çocuk yaştaki işçilerin kayıt dışı, ölümüne çalıştırıldığı, insanlık dramının kadere ve yazgıya bağlanmaya çalışıldığı bir ülkede, yerin metrelerce altında, yaşamı pamuk ipliğine bağlı çalışmak zorunda bırakılan madencim. O katran karası elleriyle, bembeyaz pamuk ipliğine tutunamayan, tutundurulmayan madencim. Şairin dediği gibi; “öyle ölüler vardır ki, ben onları düşündükçe, vakit olur; yaşadığımdan utanırım.

Bu coğrafya maden ölümlerine alışık, ölümüne ne kadar alışılabilirse. Ancak, bu coğrafyanın kaderi değil teröre dönüşen maden kazaları; hiçbir coğrafyanın, hiçbir insanın kaderi olmadığı gibi, hiç kimse ölümü hak etmiyor. Hele hele maliyetleri azaltma uğruna, maksimum kâr uğruna alınmayan önlemlerin, gereğince yapılmayan denetlemelerin kurbanı olmayı hiç kimse hak etmiyor. Yaklaşık 20 yıl önce ILO tarafından kabul edilen 176 nolu sözleşme, birçok gelişmiş-gelişmemiş ülkelerce imzalanmış olmasına rağmen, halen Türkiye tarafından imzalanmadı. Bu sözleşme, madenlerle ilgili, hükümetlere ve işverenlere, maden işçilerinin yaşamları ve iş güvenliği için hayati öneme sahip yükümlülükler getirmektedir. Böylelikle, maden kazalarının ve maden ölümlerinin sıfıra indirilmesi hedeflenmiştir. Hiç şüphesiz, bir sözleşmeyle, bir yasa- yönetmelik maddesiyle ölümlerin önüne geçmek tek başına mümkün değil. Ancak, insan yaşamını, iş ve işçi güvenliğini en üst düzeyde önemseyen bir hükümet ve özel sektör anlayışı ve politikasıyla hukuk normlarının yaşama geçirilmesi, ölümlerin önünü kesecektir. Birçok ülkede bunun somut örneklerini sayısal verilerle görebilmekteyiz.” dedi.

Zonguldak Barosu Başkanı Av. Kerem Ertem de Soma’daki maden kazasını facia olarak niteledi. Ertem, şöyle dedi: “Soma’da 200’ü aşkın madencimizin vefat etmesi, onlarca madencimizin yaralanması bizlerin yüreğine kor düşürmüştür. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı dileriz. Bu anlamda Zonguldak şehrinin bu derin acıyı yüreğinde ve hafızasında öncekilerde olduğu gibi tüm sıcaklığıyla yaşanacağını söylememiz gerekir. Daha insani bir çalışma düzeninin “daha iyiye ulaşma” yolunda tesis edilmesi için sektörün ve emeğin bütün aktörleriyle planlanması arzumuzu tekrarlarız.” CİHAN

Yorumlar