KCK’lıların tahliyesini reddeden mahkeme: Tutukluluk süresi makul ve ölçülü

PKK’yı da bünyesinde bulunduran KCK ana davasında tahliye edilmeyen 43 tutuklu ile ilgili yapılan itiraz reddedildi. Mahkeme sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Tutuklulukta geçirdikleri süre makul ve tutuklama tedbiri ölçülü.”
Diyarbakır’da KCK ana davasına bakan özel yetkili 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nin kapatılmasının ardından dava dosyası 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. 92’si tutuklu 175 sanığın yargılandığı dava dosyasını inceleyen mahkeme heyeti, 39 kişi için tutuklulukta geçirdikleri süre 5 yılı doldurduğundan, 10 kişi için ise mevcut delil durumu ve tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak tahliye kararı vermişti. KCK ana davasında tutuklu bulunan 43 sanık için de avukatları itirazda bulunmuştu. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan itiraz karara bağlandı. Mahkeme 43 sanığın itirazını reddederek tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sanık avukatlarından Tahir Elçi ve Cihan Aydın’ın başvurusunu değerlendiren mahkeme sanıkların, “Silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçlarından tutuklu olduğunu belirtti. Mahkeme savcının “Tutukluluğun devamına ilişkin karar usul ve yasaya uygun olduğundan sanıklar ve müdafilerinin talebinin reddine karar verilmesi mütalaa olunur" görüşünü de değerlendirerek kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti sanıklara isnat edilen suçların katalog suçlardan olması ve isnat edilen suçlar için öngörülen ceza miktarı ve sanıkların mensubu oldukları örgüt nedeniyle, sanıkların kaçma şüphesinin varlığının bulunmasına dikkat çekti. Mahkeme kararında şunlara yer verdi: “ Sanıklar hakkında öngörülen cezaya, yargılanan sanık sayısının çokluğuna ve dosyanın karmaşıklığına göre, tutuklulukta geçirdikleri sürenin makul ve tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu, bu koşullar altında ( delilleri karartma ve kaçma şüphesi devam ederken ) adli kontrol uygulamasının, tutuklamadan beklenen amaca ulaşılmasını sağlamayacağı göz önüne alınarak tutukluluk hallerinin devamına ilişkin Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararındaki gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan sanıklar müdafilerinin tutukluluk halinin devamına yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir” denildi.
CİHAN