KCK yöneticisi Ok: Van, Urfa, Mardin ve Diyarbakır dört 'kanton' olabilir
KCK’nın yöneticilerinden Sabri Ok, seçimden sonra Diyarbakır, Van, Şanlıurfa ve Mardin, kazanmaları halinde bu büyükşehirlerin 4 ayrı kanton bölge olabileceğini savundu.
KCK’nın yöneticilerinden Sabri Ok, seçimden sonra Diyarbakır,
Van, Şanlıurfa ve Mardin, kazanmaları halinde bu büyükşehirlerin 4
ayrı kanton bölge olabileceğini savundu. Ok, “Bu seçimlerde
Güneybatı’da Urfa büyükşehir olarak BDP tarafından kazanılırsa,
orta sahada Diyarbakır’ı zaten BDP kazanır. Botan da Mardin’i
kazanırsa, Serhat’ta Van büyükşehir olarak kazanırsa, Kürdistan'da
dört büyükşehir dört kanton olabilir. Kürtlerin artık buna
kilitlenmesi gerekir.” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, örgütün yayın organlarından
Fırat Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Öcalan’ın Nevruz’da
okunan son mektubuna değinen Ok, “Önderliğimiz birçok kere bunu
kamuoyu ve hareketimizle paylaştı. AKP ile 2013 yılı başlatılan
süreç neredeyse son noktasına gelinmiştir. Hareketimiz de bir
deklare ile bu durumu açıkladı. Kürdistan halkı bütün bunları
yaşayan, gören durumdadır. Dolayısıyla bu saatten sonra AKP’den
yana abartılı bir beklenti içerisinde olması düşünülemez. Son bir
yıl içerisinde AKP’nin pozisyonu ve duruşu bundan sonra ne
yapacağını açıkça ortaya koymaktadır. Kürdistan’da demokratik
özerklik, önderliğimizce daha önce birçok kez hareketle, halkla
hatta AKP ile paylaştığı sekiz boyutun gelişmeden bu yıla cevap
olmamız mümkün değildir. Bunun altında olan hiçbir durum da bizim
için yeterli olmaz. Nevruz’un ortaya çıkardığı şudur; Kürdistan
özgürlük mücadelesi gerçekten de iyi bir düzey yakalamıştır.”
ifadelerini kullandı.
“AKP’NİN PİSLİKLERİ ORTAYA SAÇILMIŞTIR”
Ok, şunları söyledi: “Şayet seçimlerden sonra AKP aklını başına
alır, yaşadığı bütün bu kaotik sıkıntılı sorunlu süreçlerde
gerçekten radikal bir demokrasi ile önderlikle köklü bir müzakere
gerçekleştirip bunun gereklerini yerine getirirse iyidir.
Halkımızın ve bizim arzuladığımız budur ama bu küçük bir kapıdır.
Küçük bir şanstır. AKP’nin bunu gerçekleştireceğini pek sanmıyorum.
AKP müzakere koşullarına göre doğru yaklaşmazsa bugünden itibaren
bizim yine büyük serhildanlarla özgürlüğümüzü isteyen meşru
mücadelemizle ve sistemimizi inşa ederek bu yıla cevap olmamız
gerekiyor. Bunun zemini vardır. Şunu söyleyebilirim. Mesela bu
seçimlerde Güneybatı’da Urfa büyükşehir olarak BDP tarafından
kazanılırsa, orta sahada Diyarbakır’ı zaten BDP kazanır. Botan da
Mardin’i kazanırsa, Serhat’ta Van büyükşehir olarak kazanırsa
Kürdistan'da dört büyük şehir dört kanton olabilir. Kürtlerin artık
buna kilitlenmesi gerekir. Kürtler ‘şunu istiyorum bunu
istiyorum’dan ziyade istediğini gerçekleştirme mücadelesini
vermeli, zaman bu zamandır. AKP’nin ve sömürgeciliğin bütün
pislikleri, yanlışları, kirleri ortaya saçılmış ve ortaya
çıkmıştır. Şu saatten sonra Kürtlere söyleyecekleri hiçbir şey
olamaz. Hepsi eskinin tekrarı, yalanı, dolanı, zulmü,
zorbalığıdır.”
ÖNDERLİK ADINI KOYDU: 30 MART SEÇİMLERİ REFERANDUMDUR
“Ne olacaksa şimdi olmalı, dolayısıyla kahramanlık haftası bu
bahardaki görkemli çıkış halkımızı ve hareketimizi bu belirgin
hedeflere yöneltmelidir. 30 Mart seçimleri diyorsunuz, tabi
seçimlere şurada 2-3 gün kaldı. Halk bilmeli, önderlik adını koydu,
referandum dedi. Neyin referandumu. Kürtler kendilerini yönetecek
mi, yönetmeyecek mi? Eğer başarılı çıkarlarsa bu seçimlerde BDP,
HDP arzuladığı sonucu alırlarsa bunun anlamı nedir; Kürtler kendi
öz yönetimlerine kavuşacaklar. Bu kadar önemli. Her Kürt,
Kürdistanlı herkes, bu seçimlere böyle yaklaşmalı, oyunu
kullanmalıdır. Önderliğimizin Türkiye gündemini belirleyen konumu,
halkın hiç bir zamanla kıyaslanmayacak düzeyde kendine olan güveni,
önderliğe harekete olan güveniyle, düzen partilerinin hepsinin
ipliğinin pazara çıkarmış oldu. Bunun da anlamı halkımızın kendi öz
iradesine, kendi öz yönetimine kavuşarak Kürdistan’ın
özgürleştirilmesidir. Dolayısıyla seçimler Kürt halk önderinin
özgürleşmesi olacaktır.”
CİHAN
Yorumlar