Karne hediyeleri çocuklarınızın gözlerini kurutmasın

İlk ve ortaöğretim öğrencileri 13 Haziran'da karne alacak. Ege Üniversitesi Göz Nakli Sorumlusu ve Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Sait Eğrilmez, çocuklarına akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayar alma sözü veren anne-babaları gözlerde...

Google Haberlere Abone ol
Karne hediyeleri çocuklarınızın gözlerini kurutmasın

İlk ve ortaöğretim öğrencileri 13 Haziran'da karne alacak. Ege Üniversitesi Göz Nakli Sorumlusu ve Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Sait Eğrilmez, çocuklarına akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayar alma sözü veren anne-babaları gözlerde oluşabilecek sağlık sorunlarına karşı uyardı. Prof. Dr. Sait Eğrilmez, "Karne hediyeleri gözleri kurutmasın" diyerek tablet, bilgisayar, akıllı telefon başında göz kırpmadan saatler geçiren çocuklarda göz kuruluğu oluşabileceğini dikkat çekti.

Ege Üniversitesi Göz Nakli Sorumlusu ve Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Sait Eğrilmez, tablete, bilgisayara, akıllı telefona bakarken günde 10 bin kez kırpılan gözün 4 bin kez kırpıldığını, bunun gözü kuruttuğunu, gözde yanma, batma, kızarma oluştuğunu belirtti. Bu tür cihazlar kullanılırken 45 dakikada bir 10 dakika mola verilmesini, 20 dakikada bir uzağa bakılmasını önerdi. Birçok kişinin kuru göz belirtilerini alerjilerle, iklim koşullarıyla ya da basitçe göz zorlanmasıyla açıkladığını ancak bunun doğru olmadığını belirten Prof. Dr. Eğrilmez, kitap okuma, bilgisayar kullanma gibi aktivitelerde kuru göz hastalarının 3-5 kat fazla problem yaşadığını ifade etti.

"BOL BOL SU İÇİN"

Prof. Dr. Eğrilmez, bilgisayar kullanırken monitörün göz seviyesinin biraz altında olması gerektiğini vurgulayarak, "Bilgisayarın monitörüne bakarken göz kapaklarımız hafif aşağıda olmalı. Monitör yukarıda kaldığında göz kapakları açılıyor ve kuruluk artıyor. Göz kapağı aralığı dar kalmalı. Monitörler aşağı, LCD'ler göz seviyesinde durmalı. Göz kuruluğu olanlar bol su içmeli. Klima doğrudan yüze vurmamalı, klimalı ortam sık sık pencere açılıp havalandırılmalı." dedi.

Prof. Dr. Eğrilmez, göz kurutan nedenlerin yanı sıra gözyaşının da eksik olabileceğine dikkat çekerek, "Bilgisayar kullanımının giderek artması, kapalı ortamlarda uzun süre çalışma, kontakt lens kullanımı gibi faktörlerin artmasıyla beraber göz kuruluğu günümüzde genç yaşlarda bile görülebiliyor. Kirpiklerinin dipleri kırmızı olanlar, sürekli gözleri kaşınanlar, ovaladıkça kirpikleri dökülen kişilerin gözyaşları çabuk buharlaşıyor. Bu kişilerin hem gözyaşlarını yerine koymaları hem de tedavi olmaları lazım. Gözyaşının üstü yağ tabakası ile örtülüdür. Bu yağı kirpik diplerindeki küçük yağ bezleri yapar. Bu kişilerin 'gözyaşımdaki yağ tabakasını üreten bölümde bir arıza mı var' diye baktırmaları lazım. Eczanelerde satılan yapay gözyaşıyla da sorun çözülebilir ancak gerçek gözyaşı ile yapay gözyaşı arasındaki fark anne sütü ve formül mama gibidir. Doğal gözyaşımızı koruyalım. Göz kırpmayı unutmayalım.” tavsiyesinde bulundu.

"HAMSİ, GÖZ KURULUĞUNUN İLACI"

Prof. Dr. Eğrilmez, balığın özellikle hamsinin göz kuruluğuna çok iyi geldiğini belirterek, haftada üç kez tüketilmesini önerdi. Eğrilmez, "Bir insan gözünü açıp kapattığında 'benim göz kapağım varmış' diye hissetmeye başlarsa bu normal değildir, kuruluk belirtisidir. Sanayide çalışan bir hastam göz kuruluğunu anlatırken 'gözüm yağsız rulman gibi' demişti. Bundan daha güzel bir tanım olamaz. Kuru göz yaşam kalitemizi düşürür ama bu kader değildir. Yaz sezonunda balık yemeyi unutmayalım. Hamsi kuru göz için çok değerli bir ilaç. Beyaz etli daha iri ve daha pahalı balıklar hamsi kadar Omega 3 içermiyor." dedi. CİHAN

Yorumlar